‘Süper talan’a karşı Meclis önünde açıklama: Mücadelemizi sürdüreceğiz
‘Süper talan’ yasa teklifi görüşmeleri başladı. Meclis önünde açıklama yapan milletvekilleri ve Muğlalı yurttaşlar, “Bu halkın toprağının sermayeye peşkeş çekilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
AKP’nin TBMM’ye sunduğu zeytinlikleri maden ve enerji şirketlerine talan ettirecek ‘süper izin’ yasa teklifi görüşmeleri başladı. Komisyonu takip eden milletvekilleri ve Muğlalı yurttaşlar meclis önünde yaptıkları açıklama ile teklife tepki gösterdi.
DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın şunları söyledi: "Cumhurbaşkanlığına bağlı bir kurul vasıtasıyla her türlü kararı alabilecek bir kurul oluşturulmaya çalışılıyor. Bu şu anlama geliyor; hukuk sisteminin artık ortadan kaldırıldığı, yetkilendirilmiş beş kişiyle bu meseleyi halletmeye çalışıyorlar. Elbette Türkiye'de bir enerji ihtiyacı vardır ama bu enerji ihtiyacından daha çok kritik dedikleri madenlerle ilgili arama konusunda uluslararası şirketleri ve Türkiye'deki bütün sermaye gruplarına bunu açmak istiyorlar. Biz bu komisyonda buna sonuna kadar direneceğiz ve sonra bu yasanın uygulanmaması konusunda her türlü toplumsal tepkimizi yapacağız."
Sarıbal: "Bu yasanın çıkmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz"
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ise, “İçerik şudur; bu ülkenin ormanlarını, tarım topraklarını, yüzyıllardır ekmeğini yedikleri zeytin alanlarını uluslararası şirketlere ve iktidarın kendi yandaş şirketlerine peşkeş çekmektedirler. Acele el atma, kamulaştırma, hızlı izin yöntemi, meralar ve ormanların MAPEG'e yönlendirilmesi... Tüm bunlar Cumhuriyet tarihinde bu ülkenin doğal zenginliklerine yapılmış en ağır ihlal ve ihanet olarak bu kanunla hayata geçirilmek istenmekte. Bu yasanın çıkmaması için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Özcan: "Bu ısrar halkı değil, çıkar gruplarını memnun etmeye yöneliktir"
CHP Muğla Milletvekili Gizem Özcan şu ifadelere yer verdi: “Bir enerji yatırımı kisvesi altında doğayı ve toplumsal belleği yok etmeye çalışıyorlar. Zeytin geçimdir, gelenektir, barıştır. Zeytine dokunmak bu toplumun hafızasına, emeğine, yaşamına saldırmaktır. 2022'de de yine kamuoyunun güçlü tepkisiyle bu teklif geri çekilmişti bugün neredeyse aynı içerikle tekrar önümüze getiriliyor. Bu ne demek; Meclis'in kendi hafızasını yok saymak demektir. Bu ısrar halkı değil, çıkar gruplarını memnun etmeye yöneliktir. Getirilen yasa teklifinin haritası bile adrese teslimdir. "
Sevda Karaca: "Bu halkın emeğini, toprağını peşkeş çekmektir"
EMEP Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, "Bu Meclis çatısı altında halkın çıkarları için parmağını bile oynatmayanlar her fırsat bulduklarında sermayeye bu memleketin yeraltı, yerüstü kaynaklarını peşkeş çekmek için ellerinden geleni yapıyorlar" dedi. Teklifin imza sahibi milletvekillerini sıralayan Karaca, şu ifadelere yer verdi:
"Bir kuyumcu dükkanından 40 yılda Türkiye'nin en büyük altın ihracatçısı haline gelen Ahlatçı Holding'in patronu Ahmet Ahlatçı'nın yeğeni AKP Çorum Milletvekili Yusuf Ahlatçı imzacı. Sudan'da altın keşfine çıkan AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin imzacı. Sendikalı oldukları için maden işçilerini işten atan ve onları süründüren Fernas Maden patronu AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu imzacı. Birkaç gün önce Giresun'daki madeninde ÇED raporu olmadan kaçak kimyasal atık havuzunu inşa eden AKP Iğdır Milletvekili Cantürk Alagöz imzacı. Bu sömürge madenciliğini kutsamaktır. Madencilik uğruna yerli ve yabancı sermaye uğruna bu halkın emeğini, toprağını peşkeş çekmektir. Halkın kaynaklarının halka sorulmadan patronlara harcanmasının tiyatrosunu bize izletemeyeceksiniz. Bu halk burada sanki bir demokrasi varmış gibi oynadığınız bu tiyatro oyununun ne olduğu kapıda dayak yiye yiye zaten öğrendi."
Nevroz Uysal: "Ülkenin ormanına, zeytinine yıkım ve tahribat yaratacaklar"
DEM Parti Şırnak Milletvekili Nevroz Uysal ise, "Maden deyince son dönemlerde Türkiye'nin en büyük petrol rezervi diye servis edilen Şırnak Gabar'dan bahsetmesek olmaz. 1998 yılından bu yana iktidara yakın şirketlere peşkeş çekilen en son 2017'de 39 yıllığına AKP'nin eski bir milletvekiline peşkeş çekilen Cudi'deki kömür ocaklarından bahsetmesek olmaz. Ekolojik doğal yaşamdan bahsedeceksek 2018'den bugüne kadar her gün binlercesi kesilen Cudi'de, Gabar'da, Siirt'te, Mardin'deki ormansızlaştırma ve ağaç kesiminden bahsetmesek olmaz. İmza atan AKP'li milletvekillerinin her birinin şirketlerine aynı şekilde bu yasayla sınırsız izin sistemiyle beraber paralarına para, güçlerine güç sermayelerine sermaye katarken halkın suyuna, toprağına, ormanına, zeytinine yıkım ve tahribat yaratacaklar" dedi.
Derici: "Kritik olan işte bu köylünün atasından getirdiği toprağıdır"
CHP Muğla Milletvekili Süreyya Öneş Derici, "Şimdi yapmaya çalıştığınız şeyin aslında kritik olanın sermayenin cebini doldurmak olduğunu da biliyoruz. Ama bizim için stratejik olan, kritik olan işte bu köylünün atasından getirdiği toprağıdır, zeytinidir. Ve sizin maden kisvesi altında aslında sermayeye yem etmeye çalıştığınız bu köylüyü ve sadece iktidarınızın devamı için muhtaç olduğunuz bu şirketlere bu köylüyü yem etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Bizi köylü diye eziyorlar"
Muğla Milas'tan gelen bir yurttaş ise, "Köylünün yaşamaya hakkı yok mu? Biz de Atatürk çocukları değil miyiz? Bizim temiz havaya ihtiyacımız yok mu? Biz zeytinlerimizi vermeyeceğiz. Biz onu çocuk gibi büyüttük, sırtımda sopalarla suladım ben zeytinleri. Ben geride kalan nesillere ne hediye edeceğim? Ben kömür istemiyorum, zeytin bırakmak istiyorum" dedi.
(ANKA)
Evrensel'i Takip Et