Menemen’de vatandaşlar meradaki GES projesine itiraz etti: ÇED başvuru dosyası gerçekleri yansıtmıyor
Egesa Enerji'nin İzmir Menemen’de 33 hektarlık mera alanında inşa etmek istediği GES için ÇED halk bilgilendirme toplantısında vatandaşlar itiraz etti: “ÇED başvuru dosyası gerçekleri yansıtmıyor"

Fotoğraf: Evrensel
Ramis Sağlam
[email protected]
İzmir — Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı onayıyla İzmir’in Menemen ilçesinde inşa edilmek istenen güneş enerji santrali projesi ÇED toplantısında vatandaşlar tepki gösterdi. Proje tanıtım dosyasındaki (PTD) bilgilere göre Mirhan Enerji isimli şirket Kır Mahallesi sınırlarındaki 30 hektarlık alanda ‘Bornova-1 GES’ isimli projeyi uygulamak istiyor.
ÇED sahası İzmir-Manisa Planlama Bölgesi İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planında “Tarım Arazisi” ve “Orman Alanı” kullanımında kalan alanda. PTD’na göre 264 milyon liraya mal olacak proje kapsamında 40 bin adet güneş paneli yapılmak isteniyor. Parsellerin mülkiyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait olduğu belirten vatandaşlar, proje alanına 33 metre mesafede yerleşim alanı olduğuna dikkat çekti.
“Yaşam hakkımız ihlal edilecek”
Halkın katılımı ve rızası olmadan ilerlemenin yaşam hakkını ihlal edeceğini belirten Kır Mahalle Muhtarı Necmettin Dinç, “Bu nedenlerle adı geçen projenin yer seçiminin yeniden gözden geçirilmesini, halkın itirazları ve yukarıda sıralanan gerekçeler doğrultusunda ÇED sürecinin durdurulmasını veya projenin iptalini talep ediyoruz” dedi.
Projeye vatandaşlar itiraz etti
Proje, Karagöl Tabiat alanına 3.89 km, Yamanlar Tabiat alanına 5.82 kilometre, en yakın konuta 33 metre mesafede. 30 hektar alan tarım arazisi ve ormanlık alanda bulunurken, bu alanda hayvancılık ve tarım bölgenin ekonomik kaynakları içinde bulunuyor. ÇED Bilgilendirme toplantısında projeye itiraz ettiklerini söyleyen Dinç, “Karagöl ve Yamanlar’dan beslenen dereler ve yeraltı sularıyla su toplama havzalarının bulunmaktadır. Çok geniş alanda kurulacak GES için bitkisel toprak kazılıp doğal ekosisteme zarar verilecek, erozyon tehlikesi meydana gelecektir. 30 hektar alanda doğal yaşam bitecek insan ve üretim aşamasında mevcut yollarımızı kullanacak ağır taşıtlar trafik tehlikesi yaratacak, toz ve gürültüyle sağlığımız tehdit altına girecektir” diye konuştu.
“Çevresel etkiler dikkate alınmamış”
Fotoğraf: Evrensel
Proje tanıtım dosyasında flora ve hayvan varlığı konusunda henüz kapsamlı bir arazi çalışması yapılmadığı belirten Dinç, “Sadece literatür taramasına dayalı ön değerlendirme yapılmış ve detaylı envanter çalışmasının devam ettiği ifade edildiği belirtilmiş. PTD bölgedeki canlı türleri üzerindeki etkilerinin tam olarak ortaya konmazken, proje sahasının önemli ölçüde ağaçlık olduğunu ve 3-4 köyün otlak merası olarak kullanıldığını ifade edilmemiş” dedi.
GES kurulumu için geniş bir alanın tel örgülerle kapatılarak doğal bitki örtüsünün kaldırılması, habitat kaybına ve yaban hayatının hareket alanının kısıtlanmasına yol açacağı biliniyor. Proje sahası ile yakın çevresindeki ağaçlık- donatılı arazinin ortadan kalkması, bölgenin ekolojik yapısını bozacağı, yaban hayatını olumsuz etkileyeceği itiraz noktaları arasında yer alıyor.
“ÇED başvuru dosyası gerçekleri yansıtmıyor”
ÇED başvuru dosyasında “proje alanı içerisinde peyzaj değeri yüksek alanlar bulunmamaktadır” denilerek, sanki kimsenin görsel olarak değer atfetmeyeceği bir yer seçilmiş gibi bir algı yaratılmak istendiğini belirten vatandaşlar, “Aynı dosyada bu alanın tarım/orman kullanımlı olduğu belirtilmiş; yani doğal bir kır alanı olduğu kabul edilmiştir. Burada bir çelişki mevcuttur: Bir yer tarım/orman alanı ise zaten doğaldır ve kendine özgü bir güzelliği vardır" diye konuştu.
“Toz, çamur ve gürültü kirliliğine neden olacak”
Projeye itiraz eden yurttaşlar, projenin inşası sırasında, inşaat kamyonlarının sadece trafik tehlikesi değil, aynı zamanda çevre kirliliğine neden olacağına vurgu yaparken, malzeme taşırken yolu kirletmeleri, lastiklerinden çamur-ekil toprağın yola bulaştırılmasının sık rastlanan sorunlar olduğunu söyledi.
Yurttaşlar, itirazlarını şöyle sıraladı;
- Projenin çevreye ve insana olası zararları bilimsel verilerle ortaya konmuşken, dosyada bunların yeterince değerlendirilmedi.
- Başta en yakın konut olmak üzere yerleşimlere aşırı yakın mesafede oluşunun kabul edilemez.
- Tarım/mera niteliğindeki alanların ve doğal peyzajın telafisi imkânsız biçimde kaybedilecek.
Evrensel'i Takip Et