ABD desteğiyle Ortadoğu’da terör estiren İsrail bir kez daha İran’a saldırdı. Tahran, Tebriz, Şiraz gibi kentler vuruldu. İran’ın nükleer tesisleri, bilim insanları ve askeri komutanlar hedef alındı. Aralarında Genelkurmay Başkanı General Mohammad Bagheri’nin de olduğu çok sayıda komutan öldürüldü. Yaşamını yitiren ya da yaralanan çok sayıda sivil olduğu da bildirildi. Yerleşim bölgelerinde yıkımlar meydana geldi. Halk büyük panik yaşadı.

İsrail saldırıların süreceğini söyledi. ABD Başkanı Trump, İran’ı nükleer tesislerini tamamen kapatma konusunda boyun eğmeye çağırdı, yoksa “Daha kötüsü olacak” diyerek tehdit etti. İsrail’e 100 SİHA gönderen İran yönetimi ise başka misillemeler yapacağını da duyurdu. Avrupa’dan gelen açıklamaların önemli bir bölümünde İsrail’e destek dikkat çekti. Rusya ise İsrail’in saldırısının “yasa dışı” olduğu açıklaması yaptı.

‘Tek umut halkların mücadelesi’

Evrensel’e konuşan İran Emek Konfederasyonu Sözcüsü Foad Keyhosravi, “Saldırı, halkın yaşamını mahvedecek yıkıcı savaş döngüsünün parçasıdır” diyerek, “Yoksulluk, baskı ve savaşa son verme amacıyla yürütülecek kararlı devrimci mücadele, İran toplumunun kurtuluşu ve bölgedeki ezilen halklarla dayanışmanın tek umududur” vurgusu yaptı. İsrail Komünist Partisi de İsrail’in saldırısının “Ortadoğu’yu kapsayacak tehlikeli bir savaşın başlangıcı” olduğu uyarısı yaptı, İsrail halkının tırmanışa karşı çıkmasını istedi. 

AP Milletvekili Botenga: Avrupa İsrail’in suç ortağı

Evrensel’e konuşan Avrupa Parlamentosu (AP) Milletvekili Marc Botenga: “Asıl mesele ülkelerimizin İsrail ile ayrıcalıklı bir ortaklık içinde bu suça ortak olmalarıdır. Hâlâ İsrail’e silah satıyorlar. Avrupa Birliği, İsrail kurumlarına ve hatta İsrail Savunma Bakanlığına bile kamu kaynağı aktarıyor. Bu mutlak bir suç ortaklığıdır.”

Nisa Sude Demirel’in haberi 

Bölgenin dizaynında yeni bir aşama

İran’ın doğrudan hedef alınması; Gazze’ye yönelik katliamlarla başlatılan ve İsrail’in vurucu güç olarak öne çıktığı, bölgenin ABD emperyalizminin çıkarları temelinde dizayn edilmesinin yeni bir aşamasını işaret ediyor. Erdoğan iktidarı ise her ne kadar İsrail’i “şiddetle” kınasa da ABD emperyalizminin bölgeyi yeniden dizayn etme politikasında oynadığı rol, onu İsrail ile aynı eksende buluşturuyor.

Yusuf Karadaş’ın yazısı 

‘Hamasetle sorumluluktan kurtulamazsınız’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in komşumuz İran’a düzenlediği saldırılar, uluslararası hukuku hiçe sayan apaçık bir provokasyondur” açıklamasını yaptı. Sol, sosyalist partiler ise iktidarın hamaset yaptığını, İsrail’in pervasızlığından iktidarın da sorumlu olduğunu bildirdi:

EMEP: AKP iktidarı aynı oyunu oynuyor: Halkın önünde kınama, kulislerde anlaşma. “Yerli ve milli” edebiyatı, Washington’dan gelen talimatlarla uyumlu hale getirilmiş bir dış politika.

CHP: “Böyle müsamahakar tutumlar İsrail’e cesaret veriyor. Filistin meselesi, Türkiye’nin ulusal meselesidir. Hükümeti buna uygun davranmaya davet ediyorum.”

SOL Parti: Ülkemiz için felakete sebebiyet verebilecek olası tüm adımlara karşı sınırlarımızdaki ABD üsleri kapatılmalı ve Türkiye İran’a dönük saldırılara dahil edilmemelidir. 

TKP: Emperyalist ülkeler ve AKP Türkiye’si de bu yağmaya ortak olma çaba ve arayışı içerisinde. Bu saldırganlık muhakkak durdurulmalıdır

TKH: BOP eş başkanlığına soyunanlar, Filistin davasına sahte gözyaşları döküp İsrail ile ticarete devam edenler, emperyalizmin kadim iş birlikçileri yaşananlara birinci elden ortaktır. 

Aydın Sezer: Esad’ın ardından İran’da da rejim değişikliği hedefleniyor

İsrail'in İran'a saldırılarını değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Aydın Sezer, operasyonun esas hedefinin rejim olduğunu dile getirdi.

Erhan Keleşoğlu: Müttefiklerin zayıflamasını fırsat bildi

İsrail'in İran'a saldırılarını değerlendiren Siyaset Bilimci Erhan Keleşoğlu, "Hizbullah gibi İran'ın bölgedeki önemli müttefiklerinin zayıflaması saldırı kararını hızlandırdı" dedi.

(Dış Haberler)