10. yargı paketinde yer almayan talepler ne olacak?

Dilan Temiz
[email protected]

---

Kamuoyunda 10. Yargı Paketi olarak bilinen "Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi," Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda 4 Haziran’da kabul edilerek, yasalaştı. Muhalefetin itirazları üzerine, AKP milletvekillerinin imzası ile TBMM Başkanlığı'na 30 madde halinde sunulan tekliften 12, 14, 15, 16, 17, 23, 24 ve 25'inci maddeler çıkarıldı.

Teklif, 1 Haziran’da TBMM Adalet Komisyonu’nda muhalefetin itirazlarına rağmen kabul edilmişti. Ancak teklifte yer almayan birçok düzenleme, başta muhalefet partileri olmak üzere kamuoyunda tartışma yaratmaya devam ediyor. DEM Parti ve CHP pakete ilişkin muhalefet şerhi koydu. DEM Parti teklifin hukukun üstünlüğüne, infazda eşitlik ilkesine ve toplumsal barışa hizmet etmekten uzak olduğunu belirtti.

Pakette, özellikle siyasi mahpuslara yönelik ayrımcı düzenlemelerin sürdüğünü vurgulayan DEM Parti, paketin mevcut adaletsizlikleri kurumsallaştırdığına dikkat çekti. DEM Parti milletvekilleri Dilan Kunt Ayan, Onur Düşünmez ve Zülküf Uçar’ın imzasının yer aldığı şerhte, “hukukun üstünlüğü” ilkesinin ihlâl edildiği; özellikle Kobanê ve Gezi davaları gibi örneklerde AİHM ve AYM kararlarının uygulanmadığını hatırlatıldı.

DEM Parti, teklifte, "yaşlı hükümlüler" için konutta infaz olanağının genişletilirken, "terör" ve ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin kapsam dışında bırakılmasını da eleştirdi.

DEM Parti Urfa Milletvekili, Adalet Komisyonu Üyesi Dilan Kunt Ayan ile karşılanmayan talepleri ve AKP’nin bayram sonrasına işaret ederek, yeni infaz paketini gündeme koymasını yargı paketini konuştuk.

Ayan, 10. yargı paketinde yalnızca hasta tutuklulara dair düzenleme yer aldığını, onun da ayrımcılıkla biçimlendiğini belirterek; “Ceza üst sınırı olmaksızın hasta tutsaklarla ilgili konutta infaz düzenlemesi olumlu ancak örgütlü suçlar ve ağırlaştırılmış müebbet cezaları kapsam dışında bırakıldı. Bu da yine eşitlik ilkesine aykırı” dedi.

"Yargı paketine sığmayan sorunlar var"

Bayram sonrasında gündeme getirilmesi planlanan yeni infaz düzenlemelerine dair sürecin belirsizliğine işaret eden Ayan, “Kürt sorunu gibi yapısal meselelerin çözümü böyle yargı paketlerine sığmaz” dedi. Mevcut düzenlemelerin sadece infazla sınırlı olmadığını vurgulayan Ayan, yargının her aşamasında eşitsizlikler üretildiğine dikkat çekti.

“Eğer taleplerimiz bu pakette yer alsaydı, yürüyen sürecin ruhu toplumun her kesimine yansırdı” diyen Ayan, yasanın eşitlikçi ve toplumcu bir perspektifle hazırlanmadığını vurguladı. “AKP iktidarı bu pakette cesur adımlar atmadı. Hasta tutuklular, mükerrer suçlar, kadınlar, yaşlılar ve çocuklara yönelik bazı düzenlemeler getirildi ama bunların çoğunda örgütlü suçlar yine dışarıda bırakıldı. Ayrımcılık devam ettirildi” diye konuştu.

"Zamana yaymak hak ihlalidir"

Bayramdan sonra yeni bir düzenleme getirileceğine dair iktidar cephesinden gelen açıklamaların somut bir takvimle desteklenmediğine dikkat çeken Ayan, “Bu talepler yaşam hakkı ve özgürlük-güvenlik hakkı gibi bekletilemez haklarla ilgili. Zamana yaymak, hak ihlalidir. Kamuoyunu oyalamaya yönelik açıklamalar güven vermiyor. Etki analizi yapılmadığı, neyle karşılaşacaklarını bilmedikleri yönünde beyanlar var. Ama biz bu sürecin böyle yürütülemeyeceğini her platformda dile getiriyoruz” diye konuştu.

"Toplumcu, katılımcı bir komisyon kurulmalı"

DEM Parti olarak müzakere sürecini sürdürdüklerini ifade eden Ayan, mevcut yasaların toplumcu ve katılımcı bir anlayışla yeniden şekillendirilmesi gerektiğini söyledi. “Yargı reformu halkın geniş kesimlerinin katılımıyla ele alınmalı. Sivil toplum kuruluşlarının, hukukçuların, insan hakları savunucularının da içinde olduğu bir komisyon kurulmalı” çağrısında bulundu.

Ayan, son olarak “İktidarı bu konuda adım atmaya davet ediyoruz. Mücadele etmeye devam edecğiz. Çünkü bu mücadele sadece siyasi mahpusların değil, toplumun adalet talebinin mücadelesidir” dedi.