10 Haziran 2025 14:30

Feti Yentür İstanbul’da sonsuzluğa uğurlandı

Eylem Nazlıer
[email protected]


Geçtiğimiz günlerde Almanya’nın Frankfurt kentinde hayatını kaybeden, ömrünü işçi sınıfı mücadelesine ve onun örgütüne adayan, “Prof.” unvanıyla tanınan Feti Yentür, yoldaşları ve ailesinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Fotoğraf: Evrensel

68 yıllık ömrünü işçi sınıfı mücadelesine adayan Feti Yentür, uzun süredir yaşadığı Almanya’nın Frankfurt kentinde 1 Haziran’da hayatını kaybetti. Yentür’ün cenazesi, İstanbul’da düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Yeni Ayazağa Mezarlığı’nda gerçekleştirilen cenaze törenine Yentür’ün ailesinin yanı sıra, Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, Emek Partisi Milletvekili İskender Bayhan, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) yöneticileri, Emek Partisi yöneticileri, üyeleri, Emek Gençliği ve çok sayıda yoldaşı katıldı.

Törende, “Tüm yaşamını sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya mücadelesine adayan yoldaşımızı mücadelemizde yaşatacağız” yazılı pankart taşındı. Kitle sık sık “Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği”, “Feti yoldaş ölümsüzdür”, “Prof’a sözümüz devrim olacak”, “İş, ekmek, özgürlük” ve “Yaşasın devrim ve sosyalizm” sloganlarını attı.

Partisine ‘hayır’ demek onun lugatında yoktu

Feti Yentür ve onun nezdinde devrim ve sosyalizm uğruna yaşamını yitirenler için saygı duruşunda bulunuldu. Törende ilk konuşmayı Yentür’ün hayat arkadaşı ve yoldaşı Zahide Yentür yaptı. Zahide Yentür, eşini şu sözlerle anlattı:

“Onunla bir görev nedeniyle tanıştık. Gazete bürosunda birlikte çalışıyorduk. Hepimizin 'Prof’u olmuştu. Herkes çalışırdı ama onun çalışması başkaydı. Yazı okur, düzeltir, bozuk makineleri tamir eder, dizgi yapar, baskıya kadar her işi üstlenirdi. Prof yanımızdaysa işler aksamazdı. Hatta dizgi makinelerinin onunla özel bir bağı olduğuna inanırdık. Odaya girdiğinde çalışmayan makineler çalışmaya başlardı.”

Zahide Yentür, Feti Yentür’ün sorumluluk bilincine de dikkat çekerek, “İki gün uykusuz kalır, üç gün yemek yemez ama aldığı görevi mutlaka tamamlardı. Örgütüne, partisine ‘hayır’ demek onun lugatında yoktu” dedi.

Konuşmasında Yentür’ün halkların kardeşliği ilkesine bağlılığına da vurgu yapan Zahide Yentür, onun enternasyonalist duruşuna ve özellikle Türk ve Kürt halklarının ortak mücadelesine olan inancını hatırlattı. 1990’lı yıllarda sosyalizme yönelik saldırılar ve tasfiyecilik döneminde dahi Feti Yentür’ün devrimci mücadeleye ve örgütün birikimlerine sahip çıktığını belirten Zahide Yentür, “Yaşamını her zaman bu inançla ve partinin ihtiyaçlarına göre düzenledi” dedi.

Serdar Derventli: “Feti’ye sözümüz devrim olacak”

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) adına konuşan Serdar Derventli, yaşamını yitiren Kemal “Prof” Yoldaş’ın mücadeleci kişiliğini anılarla anlattı. 1993’ten bu yana birlikte birçok alanda çalıştıklarını belirten Derventli, Prof’un inatçı, kararlı ve asla “yapamayız” demeyen biri olduğunu vurguladı.

1995’te Evrensel gazetesinin Avrupa’daki yayını için matbaa kurma sürecini hatırlatan Derventli, uzmanların bir yıl dediği işi Prof’un katkısıyla iki ayda tamamladıklarını söyledi. “Partimiz çok değerli bir militanını kaybetti” diyen Derventli, Prof’un teknik ve siyasi bilgisinden büyük ölçüde yararlandıklarını ifade etti.

Frankfurt’ta düzenlenen uğurlama törenine çok sayıda genç ve yetişkinin katıldığını belirten Derventli, “Orada genç yoldaşlar, hepimiz söz verdik: Fethi yoldaş gibi onun yolundan gitmeye kararlıyız. Feti’ye sözümüz devrim olacak” dedi.

Fotoğraf: Evrensel

Seyit Aslan: Feti, Prof’luk unvanını sınıf mücadelesinden aldı

Emek Partisi Genel Başkanı Seyit Aslan, yaşamını yitiren Feti Yentür’ün yaşamı boyunca işçi sınıfı mücadelesine adadığı emeği ve kararlılığıyla gerçek bir “prof” olduğunu vurguladı.

Aslan, “Çalışkanlığı, özverisi, aldığı her işi inatla tamamlaması, günlerce uyumadan görevlerini yerine getirmesiyle hatırlanıyor” dedi.

Fethi Yentür ile Almanya’da geçirdiği bir geceyi de anımsatan Aslan, birlikte sabaha kadar Türkiye’ye ve mücadeleye dair türküler söylediklerini aktararak, “Her seferinde konuşmalarımız Türkiye işçi sınıfının, kadınların, gençlerin ve sosyalizmin mücadelesine dönerdi” dedi.

Akademide unvanların parayla alındığını söyleyen Aslan, Fethi Yoldaş’ın “prof” unvanını ise sınıf mücadelesindeki emeğiyle kazandığını ifade etti. “O bireyciliği reddetti. Hep kolektifin bir parçası oldu. Gözünü budaktan sakınmadı. Türkiye’den binlerce kilometre uzakta da olsa yüreği hep Türkiye işçi sınıfıyla attı” dedi.

Fethi Yentür’ün, sadece Türkiye’de değil, Almanya’dan Avrupa’ya ve dünyaya uzanan bir mücadelenin parçası olduğunu söyleyen Aslan, “O, işçi sınıfının görünmeyen neferi olarak en önde sorumluluklarını yerine getiren bir yoldaştı” dedi. Aslan, konuşmasının sonunda tüm yoldaşlara çağrıda bulunarak, “Bugün saray rejiminin, Erdoğan-Şimşek programının milyonları yoksulluğa sürüklediği koşullarda, Kürt halkının barış ve eşitlik talep ettiği, özgürlük isteyenlerin önüne yargı sopasının konduğu bir ülkede; bizler işçi sınıfını mahalle mahalle, fabrika fabrika örgütleyerek bu düzene karşı mücadeleyi büyütmeye söz veriyoruz” ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından Yentür, sevdiği müziklerle son yolculuğuna uğurlandı.

Fotoğraf: Evrensel

Feti Yentür kimdir?

1 Haziran 1957’de doğan ve ’70’li yıllardan itibaren emeğini, bilincini, enerjisi ve bitmek bilmez öğrenme azmini işçi sınıfı ve onun örgütüne adayan Feti Yentür ‘Prof’ unvanı ile anılıyordu.

Feti Yentür, Elâzığ’da yoksul ve beş çocuklu bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Askeriyenin ağır makine bakımında işçi olarak çalışan babası, okusun, bilim insanı olsun diyerek Yentür’ün yaşını iki sene büyüterek onu beş yaşında ilkokula başlattı.

Yentür on üç yaşına geldiğinde yedi kişilik nüfusu zar zor geçindiren babası diğer birçok emekçi gibi işçi olarak Almanya’ya göç etti Nürnberg’de bir araba fabrikasında çalışmaya başladı.

Sosyalist hareketle ortaokul yıllarında tanışan Yentür, 1970’li yılların ortalarında Halkın Kurtuluşu hareketinin içerisinde yer almaya başladı. 1980’li yılların başında üniversite öğrenimi amacıyla geldiği Nürnberg’den bir daha Türkiye’ye geri dönemeyeceğini bilmiyordu. Zira ’80’deki askeri darbe ile vatandaşlıktan çıkarıldı.

Nürnberg’de yerli ve yabancı işçilerin mücadelesini ortaklaştırma ve farklı uluslardan emekçi halklar arasında köprüler kurma amacıyla temelleri atılan Demokratik İşçi Derneklerinin ilk kurucuları arasında yer aldı. Erlangen Üniversitesinde başladığı elektrik mühendisliği eğitimini yarıda bırakarak sosyalizm davasına daha ileriden katkı sunmayı tercih etti. Tüm yetenek ve bilgisini sosyalizm mücadelesine sundu.

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bakanlık önünde grev ve istifa sesleri

Bakanlık önünde grev ve istifa sesleri

Kamu işçileri, Türk-İş’in Maliye Bakanlığı önünde yapmak istediği basın açıklamasını mitinge çevirdi. Yüzde 16 zam dayatmasının grev anlamına geldiğini dile getiren işçiler, sendikacılara “eylem, eylem” diye seslenerek mücadele kararları alınmasını istedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i istifaya çağıran işçiler, “Artık yeter” dedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan Özgür Özel'i hedef aldı: Yanlışta ısrar etmekten vazgeçip etkin pişmanlıktan faydalan.

Evrensel'i Takip Et