Beştaş: Anayasa değişikliğini bir kişi üzerinden tartışmayı doğru bulmuyoruz
Anayasa değişikliğini Erdoğan üzerinden tartışmayı doğru bulmadıklarını söyleyen Meral Danış Beştaş "Anayasayı tartışmamız lazım" dedi.

Görsel: Medyascope
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Milletvekili ve Halkların Demokrasi Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "yeni anayasa" tartışmalarına ilişkin Medyascope'tan Ruşen Çakır'a konuştu.
“DEM Parti Erdoğan’ı yeniden Cumhurbaşkanı seçtirecek” iddialarına “Bu kadar önemli bir meseleyi sadece Erdoğan’ı seçtirme üzerinden tartışma yapmak tarihe haksızlık. Türkiye toplumunun yaşadığı cendereye büyük bir saygısızlık. Kürt meselesi tüm bu tartışmalardan daha büyüktür. Türkiye’nin demokratik bir toplum olarak yeniden inşa süreci tüm bu tartışmaları aşar” diye yanıt verdi.
“Erdoğan’ın Kürtleri yanına alarak daha da otoriterleşeceği” iddialarına ilişkin ise “Kürt meselesi sadece silahların bırakılmasıyla bitmeyecek. Ama barışa giden yok demokrasiden, demokrasiye giden yok barıştan geçer” dedi.
Beştaş “Bu kadar siyasi rehine statüsünde arkadaşlarımız dururken içeride bizim başka bir siyasi sebeple içeride olan bir belediye başkanına özgürlük istememe gibi bir durumumuz olamaz. Bizim kimseyi ürkütmeme gibi bir durumumuz söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
Tüm muhalefet ve CHP ile sürece dair görüşmelerde bir sorun olmadığını ama “CHP adı altında ya da CHP’liyim diyen bazı kesimlerin” süreci başarıya ulaşmaması için açıklamaları olduğunu savundu.
‘Anayasayı tartışmamız lazım’
DEM Parti olarak “demokratik, halk iradesinin belirlediği, Mecliste yeni bir anayasayı hep savunageldiklerini” söyleyen Beştaş “Anayasa tartışmasının sadece ‘Cumhurbaşkanın görev süresinin uzatılıp uzatılmaması’ üzerinden tartışılması doğru değil. Bugünkü anayasa erkek, sünni ve Türklerin anayasası. Kadın yok, Kürt yok, Çerkez, Laz, Süryani, Ermeni, Hristiyan yok. Bu anayasayı tartışmamız lazım” dedi.
Beştaş özellikle “Bizim uzatılma konusunda bir görüşümüz var demiyorum asla, aman yanlış anlaşılmasın, çok spekülatif haberler yapılıyor” diyerek “Ben, bizim demokratik bir anayasa istediğimizi, ‘biz tartışmada yokuz’ demediğimizi, her şeyin demokratik anlamda anayasal süreçlerde tartışılabileceğini ve önerilerini sunabileceğini ifade ediyorum” diye konuştu.
‘Çalışmalar ile Erdoğan değil, TBMM ile yapılıyor’
CHP lideri Özgür Özel'in “Erdoğan ile menemen bile yapmam” sözlerini hatırlatan Ruşen Çakır’a Beştaş; Erdoğan'ın 'anayasa görüşmeleri masasında olmadığını', ‘anayasa çalışmalarının Erdoğan ile değil TBMM ile yapıldığını’ söyledi.
Beştaş anayasanın demokratik olabilmesi için “yol temizliği yapılması” gerektiğini belirterek şöyle cevap verdi: “Şu anda Türkiye’de düşünce ve ifade özgürlüğü var mı, yok. Eğer muhalifseniz söylediğiniz bir sözden yargılanabilirsiniz, tutuklanabilirsiniz. Ben Çağlayan’dan geliyorum, sadece bu sabah 3 dava takip ettim, gitsek her gün Çağlayan’da olmamız lazım. Bunların kaldırılması gerekiyor. Anayasa konusunda taleplerin özgürce ifade edilebildiği, ifade özgürlüğünün sağlandığı, demokratik bir zemin olması gerektiğini ifade edeyim. Basın cendere altında, muhalefet partileri yargı operasyonlarının altında, ‘hadi biz bize anayasa konuşalım’ fikri doğru değil.”
‘Biz onları o koltuklara oturtmadık'
Beştaş, barışa giden yolun da demokrasiden geçtiğini de söyledi. Meral Danış Beştaş, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Bir ülke nüfusunun yaklaşık dörtte birinin ‘eşit ve özgür değilim’ dediği bir Türkiye demokratik olabilir mi? İşte biz diyoruz ki ‘barış demokrasisiz’ olmaz. Biz demokrasi mücadelesini en fazla veren, en çok bedeli ödeyen bir geleneğin temsilcileriyiz. Şu anda bu eleştiri yapanlara bazen dinlerken acı acı gülüyorum. Sanki biz hiç tutuklanmadık, hiç işkence görmedik, hiç öldürülmedik, hiç katliamlar yaşamadık. Hiç cezasızlık politikasıyla ödüllendirilmedik. Biz bunları yaşayanlarız. Bu nedenle demokrasinin ne anlama geldiğini tabii ki gayet iyi biliyoruz. Biz şu anda Adalet ve Kalkınma Partisi’ni ya da MHP, Cumhur İttifakı olarak söylüyorum, biz tayin etmedik ki onları. Biz onları o koltuklara oturtmadık. Onlar muhataplar, çünkü seçilmişler. Onlar doğal temsilciler. Biz tam tersine bütün muhalefetin de bu sürecin içinde olması gerektiğini savunuyoruz.”
(Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et