İstanbul Barosu'na açılan davanın ilk duruşması yarın Silivri'de görülecek
İstanbul Barosu'na açılan davanın ilk duruşması yarın Silivri'de görülecek. Duruşma öncesinde Baro yönetimi, açıklama yaptı: "Gün, savunmayı savunma günüdür."
Eylem Nazlıer
[email protected]
İstanbul - İstanbul Barosu Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri hakkında açılan davanın ilk duruşması, yarın Silivri Cezaevi Yerleşkesi'ndeki duruşma salonunda görülecek.
Baro yönetimi, Aralık 2024'te Suriye'de hayatını kaybeden iki gazeteciyle ilgili yaptığı açıklama nedeniyle "terör örgütü propagandası" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi yayma" suçlamalarıyla yargılanıyor.
Duruşma öncesinde Beyoğlunda bulunan İstanbul Barosu önünde yapılan basın açıklamasına Türkiye'nin çeşitli illerinden baroların yanı sıra yurtdışından çok sayıda hukukçu, baro temsilcisi ve sivil toplum kuruluşu destek verdi.
İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Ekim Bilen Selimoğlu tarafından okunan açıklamada, Türkiye'deki avukatların karşı karşıya kaldığı baskı, tehdit, yargılamalar ve ekonomik sorunlara dikkat çekildi.Selimoğlu, Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye'nin,avukatların meslek icrası ve hakları konusunda en kötü koşullara sahip ülkeler arasında yer aldığını belirterek, "Avukatlar mesleki faaliyetlerinden dolayı yargılanıyor, ekonomik yoksunluk nedeniyle intihara sürükleniyor, karakollarda, adliyelerde ve cezaevlerinde çeşitli engellemelerle karşılaşıyorlar" dedi.
"Boş salona hüküm okundu"
Baroya yönelik soruşturmanın, İstanbul Barosu'nun 21 Aralık 2024 tarihinde Suriye'de yaşamını yitiren iki gazeteciyle ilgili yaptığı açıklama üzerine başlatıldığı ifade eden Selimoğlu, soruşturma kapsamında İstanbul Barosu Başkanı ve yöneticileri hakkında "terör örgütü propagandası" ve "halkı yanıltıcı bilgiyi yayma" suçlamaları yöneltildiğini aktardı. Selimoğlu, "İstanbul CBS bununla da yetinmemiş, Baro Başkanı ve Yöneticilerinin görevlerine son verilmesi talebiyle 'davaname' tanzim etmiştir. Bu davaname daha önce hiçbir Baroya karşı açılmamıştır ve bu anlamda bir ilk olma özelliği taşımaktadır. İstanbul 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davanın 21 Mart'ta yapılan duruşmasında, mahkeme hakimi davalılara, yani bizlere söz hakkı bile tanımadan, adeta salondan kaçarcasına duruşmayı terk etmiş ve devamında salon boşaldıktan sonra, boş salona hükmü okumuştur" şeklinde konuştu.
Selimoğlu, soruşturmanın hukuki bir temeli olmadığını ve Baro'yu itibarsızlaştırmaya yönelik olduğuna dikkat çekti. Ayrıca İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Av.Fırat Epözdemir'in, yurtdışından dönüşte gözaltına alınarak tutuklandığı ve daha önce hakkında takipsizlik kararı verilen bir dosya üzerinden yeniden suçlamaya maruz kaldığı belirten Selimoğlu, "Eğer Baro YK üyesi olmasaydı bugün hala aramızda olacaktı" dedi.
Fotoğraf: Eylem Nazlıer/Evrensel
"Savunma, yurttaşları savunabilmesi için önce kendisi özgür olmalı"
"Bu hafta söz bizlerin yani savunmanın olacak, savunmaya yönelik kapsamlı ve sistematik saldırılara karşı meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve insan haklarını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" diyen Selimoğlu, "Bugün Taksim'de, Baromuzda tüm meslektaşlarımız ve konuklarımızla bir arada olacağız. İstanbul Barosunu, yani savunmayı savunmak için yarın sabah 10:00'da Silivri'de olacağız. YK üyesi meslektaşımız Av. Fırat Epözdemir'inhaksız tutukluluğuna son verilmesi içinse Perşembe günü saat 14:00'te Çağlayan Adliyesinde olacağız. Zaman, avukatlık zamanıdır. Gün, savunmayı savunma günüdür. Bu itibarla, tüm meslektaşlarımızı yarın Silivri'ye, Perşembe günü ise Çağlayan'a, dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu söz aldı. Kaboğlu, "İstanbul Barosu yönetimi olarak, herkes için her zaman her yerde hukuku etkili kılmak için yola çıktık. Bu yolda kararlılıkla ilerliyoruz" dedi. İstanbul Barosu yöneticilerine yönelik davaya değinen Kaboğlu, "Savunma yurttaşları savunabilmelidir, ancak bunu yapabilmesi için öncelikle kendisinin özgür olması gerekir" dedi.
Evrensel'i Takip Et