Ahmet Özer'in tutukluluğuna devam kararı
"Kent Uzlaşısı" gerekçesiyle tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 205 gün sonra hakim karşısına çıktı. Mahkeme, Özer'in tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma, 14 Temmuz’a ertelendi.

Fotoğraf: DHA
30 Ekim'de tutuklanıp görevden alınan ve yerine kayyım atanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer 205 gün sonra Silivri'de hakim karşısına çıktı. Savcı, "silahlı terör örgütü üye olmak" suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istenen Özer'in tutukluluğunun devamını talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme, Özer’in tutukluluğunun devamına karar verdi.
Özer, "İmamoğlu'nun arkadaşı ve Kürt olduğum için buradayım" diyen Özeri gizli tanık icat edilerek tutuklandığını, davanın siyasi olduğunu belirtti. Esenyurt Belediyesine kayyım atamak istendiği için tutuklandığını ifade eden Özer, suçlama konusu yapılan "Kent Uzlaşısı" ile ilgili ise "AKP’den 25 bin oy aldım. O zaman bu işin içinde AKP de var. Bir barış süreci yürütülüyor. Bir barış süreci bu iddialarla nasıl yürütülecek?" diye sordu.
Özer’in savunması yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Özer'in avukatı Hasan Sınar, "PKK kendini fesh etti. Fiilen böyle bir örgüt yok. PKK terör örgütü üyeliği iddiası ile yürütülen bu soruşturmalar açısından suçun maddi konusu ortadan kalkmıştır. Bu saatten sonra bu suçlamadan dolayı bir cezalandırma yoluna gitmede herhangi bir toplumsal yarar kalmamıştır" dedi. Ahmet Özer de "Örgütle barış süreci yürütülüyor. Ben tahliyemi ve beraatımı barış sürecinden dolayı istiyor değilim ama bu karar sürece de katkı yapacaktır." diye konuştu.
Davadan detaylar
30 Ekim 2024'te evine düzenlenen şafak baskınıyla gözaltına alınan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, aynı günün gece yarısı tutuklanmıştı. İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Özer'in yerine kayyım atanmıştı. Avukatlarının tüm itirazlarına rağmen tutukluluğu devam eden Özer hakkında 113 gün sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame hazırlanmış, "silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Marmara Cezaevi karşısındaki salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanık Özer getirildi. Duruşmaya CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve beraberindeki heyet, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ile bazı CHP milletvekilleri ve partililer de izleyici olarak katıldı. Kimlik tespitinin ardından Özer'in savunmasının alınmasına başlandı.
'Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım bunlar yaşanmayacaktı'
Esenyurt Belediyesine kayyım atamak istendiği için tutuklandığını belirten Özer şöyle devam etti: "Ben, İmamoğlu’nun arkadaşı olduğum için buradayım. Ve nihayet ben 'Kürt' olduğum için buradayım. Tüm bunlar suç ise, sahip olduğum tüm bu değerlerle onur ve gurur duyuyorum. Herkes biliyor ki eğer Esenyurt Belediye Başkanı olmasaydım, bunlar hiç ama hiç yaşanmayacaktı. Ayrıca ben mesleğim ve uzmanlık alanım gereği Kürt sorunu üzerine çalışan, bu sorunun barış ve demokrasi yoluyla çözülmesi gerektiğine inanan, bunun için çaba sarf eden bir akademisyenim. Bu takdir edilmesi gerekirken bundan yola çıkarak terör örgütü üyeliği ile suçlanmam çağdaş bir hukuk devletine yakışmayan bir trajedidir. Nitekim bugün benim gibi insanlara ihtiyaç duyulan bir dönemden geçiyoruz. Zira bugün en çok ihtiyaç duyduğumuz şey bu sorunun çözülmesi ve toplumsal barışın sağlanmasıdır."
Kürt sorununun eşit temelde demokrasi içinde bir arada yaşama ile çözüleceğini savunduğunu ifade eden Özer, Atatürk'ün, 1923 yılında İzmit konuşmasından gazeteci Ahmet Emin Yalman'a söylediği, "Kürtlerle Türkler arasında bir sınır çizmek her iki halkın da mahvına yol açar", "Büyük Millet Meclisi hem Kürtlerin, hem de Türklerin yetki sahibi vekillerinden oluşmuştur ve bu iki unsur bütün çıkarlarını ve kaderlerini birleştirmişlerdir" sözlerini hatırlattı, "O tarihlerde Mustafa Kemal’in de belirttiği gibi Türkler hangi haklara sahipse Kürtler de aynı haklara sahip olmalı. Bu da gerçek, eşit ve adil bir yurttaşlık hukukunu gerektirir" dedi.
'Belediyeye kayyım atamanın alt yapısı oluşturulmak istendi'
Yargılamanın siyasi olduğunu belirten Özer, "Tüm kamuoyu sırf belediyeye kayyum atamanın alt yapısını oluşturmak için benim terörle ilişkili gösterildiğimi ve tamamen önyargıyla hazırlanan bir iddianameden ziyade adeta bir iftiranameyle suçlandığımı biliyor. Yapılmış bu büyük yanlışı, tüm kamuoyunun vicdanında mahkum olmuş bu yanlışı mahkemenizin düzelteceğine ve tüm halkımızın adalete olan inancını yeşerteceğinize inanıyorum.
Burada olmamın tek sebebi Esenyurt Belediye Başkanı seçilmiş olmamdır. Eğer Esenyurt Belediye Başkanı seçilmeseydim bugün karşınızda olmayacaktım. O nedenle bana açılan bu dava hukuki değil, siyasidir. Mahkemenizin bu yanlışı düzelteceğine, kamuoyu vicdanında mahkum olan, itibar suikastının bir parçası olan bu yanlışı düzelterek kamuoyunun yargıya ve adalete olan güvenini yeniden tesis etmek için mesleğinizin başında yaptığınız yemine uygun hareket edeceğinize inanıyorum." dedi.
Avukatların iddia ve isnatları kanıtları ile çürüttüklerini ancak ardından bir günde gizli tanık icat edildiğini ifade eden Özer savunmasının devamında kendisine yöneltilen "İmralı görüşmeleri", "taziye telefonu", "HTS kayıtları", "Remzi Kartal ile telefon görüşmesi" ve "Kardeş Kültürler Festivali" gibi çeşitli iddialara da yanıt verdi.
'Operasyonların altında yatan kaybetme endişesi'
Esenyurt'ta iki kişiden birinin oyunu aldığını anımsatan Özer, "AKP’den 25 bin oy aldım. O zaman bu işin içinde AKP de var. Bir barış süreci yürütülüyor. Bir barış süreci bu iddialarla nasıl yürütülecek? Toplumu nasıl ikna edeceksiniz? Bütün operasyonların altında yatan kaybetme endişesidir. Bu davadan tahliye olsam bile bu benim açımdan gerçek bir tahliye olmayacak. Çünkü maalesef hiçbir dahlimin olmadığı ve hiçbir isnat dahi olmayan başka bir dosyadan yedekleme amacıyla tutuklu olduğum için tutukluluğum devam edecek. Dolayısıyla hakkın hukukun yerini bulması, mevcut sürece katkısı bakımından önemli bir karar olacak ama benim açımdan dışarı çıkmam açısından sonuç doğurmayacak. Ayrıca bu davadan beraat edeceğime inancım tamdır. Yarın beraat ettiğimde bunca zaman özgürlüğümden mahkum bırakılmamın hesabını kim verecek? Son olarak, ben 1,5 milyonluk bir şehrin belediye başkanıyım. Bilinen bir bilim insanıyım. Delillerin hepsi toplanmış mahkeme devam etmektedir. Kaçacak ve delilleri kararttıracak durumum da söz konusu değildir. Bütün bunlardan dolayı sayın mahkemenizden beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." dedi.
'Gizli tanık ölmüş birinin adını veriyor'
Ahmet Özer'in savunması bitti, duruşmaya ara verildi. Özgür Özel de, İmamoğlu'nu ziyaret etmek üzere salondan ayrıldı. Özer, 58 sayfalık bir buçuk saat süren savunmasının ardından hakimin sorularını yanıtladı. Hakimin “Elvan Beyaztaş’ı tanıyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtı veren Özer, Cemal Kavak sorusuna ise, “Hayır, tanımıyorum. Zaten bu gizli tanık da foyası ortaya çıkmasın diye ölmüş birinin adını veriyor.” dedi.
'Vereceğiniz karar barış sürecine de katkı yapacaktır'
Erkan Çakır’ın kendisi hakkında örgütle ilişiği olduğuna dair beyanı sorulan Özer, “Ben bunu ilk defa duyuyorum. Erkan Çakır meczup bir adam. Benimle ilgili gayri ahlaki beyanlarda bulununca suç duyurusunda bulundum. Uzlaşma istediler kabul etmedim.” yanıtını verdi.
"Kent Uzlaşısı" hakkındaki terör ilişkilendirmesi sorusuna ise Özer, “Bir kişi kendi kendini aday yapabilir mi? Benim adaylığım İmamoğlu’nun tavsiyesi ve Parti Meclisinin onayıyla olmuştur. Binlerce adam aday olmak istiyor. O zaman partiyi zan altında bırakıyorsunuz. Bununla yakından uzaktan alakam yok. Biz Esenyurt ittifakı kurduk. Kazandım, çalışmalarıma devam ettim. Bunun muhatabı DEM ve CHP’dir. CHP ülkeyi kuran partidir. Böyle bir şey olabilir mi? Şiddetle reddediyorum.” diye yanıt verdi.
Son sözleri sorulan Özer, şunları ekledi: “Bu dosya alelacele hazırlanmış. İddia makamı suçlu göstermiş. Gir içeri, suçuna sonra bakarız demiştir. Böyle bir suçlamayla muhatap olmayı dahi zul sayarım. Dosyadaki iddialar tamamen çelişkilerle doludur. Bütün bunlar bu dosyanın zanlarla, ön yargılarla yürüdüğünü gösteriyor. Benim gibi bir insanın iradesini örgüte teslim etmesi mümkün mü? Ben siyasete de halkıma daha iyi hizmet edeyim diye girdim. Esenyurt’ta gaziler ve şehitler başkanı var. Bir Kıbrıs gazisine Ahmet Özer’e destek verdiği için zulüm uyguladınız. AKP’nin kurucuları bile ‘Ahmet Özer’i yıllardır tanıyoruz, ondan terörist çıkaramazsınız' demişlerdir. Bana isnat edilen bu suçları reddediyorum. Ben hayatımı barışa, kardeşliğe adamış biriyim. Vereceğiniz karar tarihi bir karar olacak. Örgütle barış süreci yürütülüyor. Ben tahliyemi ve beraatimi barış sürecinden dolayı istiyor değilim ama bu karar sürece de katkı yapacaktır. Ben zaten terör örgütü üyesi değilim.”
Avukatların savunması
Özer’in ardından avukatları Prof. Dr. Hasan Sınar ve Hüseyin Ersöz’ün savunmasına geçildi.
Avukatlar da şunları söyledi:
“Müvekkilimiz tam 206 gündür tutuklu. Biz nihayet mahkeme önüne çıkmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Esasa ilişkin olarak kapsamlı savunmayı oraya koyacağız. Müvekkilim silahlı örgüt üyesi olmak iddiası ile karşınızda. Bu terör örgütü kırmızı kitapta birinci tehdit olarak kabul edilmiş bir örgüt. Bu terör örgütü ile ilgili farklı bir süreci yaşıyoruz. PKK kendini fesh etti. Fiilen böyle bir örgüt yok. PKK terör örgütü üyeliği iddiası ile yürütülen bu soruşturmalar açısından suçun maddi konusu ortadan kalkmıştır. Bu saatten sonra bu suçlamadan dolayı bir cezalandırma yoluna gitmede herhangi bir toplumsal yarar kalmamıştır.”
'13 yıl geriye gidilerek HTS kaydı alınmış, Usame Bin Ladin’i mi arıyorsunuz?'
“13 yıl geriye gidilerek HTS kaydı alınmış. Usame Bin Ladin’i mi arıyorsunuz? 13 yıl geriye mi gidilir? Abdullah Öcalan örneği vereceğim ama o şimdi ‘Kurucu Önder’ oldu. Bu yargılama bir buçuk sene önce olsaydı o zaman bu iddiaya karşı savunma yapmanın bir anlamı olurdu. Öcalan’a ‘Kurucu Önder’ denilen, barış görüşmeleri yürütülen bir süreçte bu iddiaya karşı savunma yapmayı zul kabul ediyorum.”
İzleyicilerin Sınar’ı alkışlamasının ardından hakim avukatı ve salondakileri uyardı. Hakim, bir daha alkışlama olması halinde salonun boşaltılacağını söyledi. Avukat Sınar, “Kusura bakmayın hakim bey, haksızlık büyük olunca tepkiler de büyük oluyor” dedi.
Duruşmaya ara verildi. Salona alkışlar arasında giren Ahmet Özer, çıkışta getirilen yasak nedeniyle salondan sessizce selamlanarak uğurlandı.
Tutukluluğunun devamı istendi
Savcı, Ahmet Özer'in tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme, Özer’in tutukluluğunun devamına karar verdi. Duruşma, 14 Temmuz’a ertelendi.
(Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et