21 Mayıs 2025 18:00

CHP Milletvekili Gürer: "Öncelik kendi çiftçimiz ve kendi üretimimiz olmalı"

Türkiye ile Kamboçya Krallığı arasında yapılan ormanlık alan işbirliği mutabakatını eleştiren CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Öncelik kendi çiftçimiz ve kendi üretimimiz olmalı” dedi.

CHP Milletvekili Gürer: "Öncelik kendi çiftçimiz ve kendi üretimimiz olmalı"

Fotoğraf: CHP 

Hasan Can Bilici
[email protected]


CHP Niğde Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, TBMM'de basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanlığı tarafından imzalanan uluslararası anlaşmalar arasında yer alan Türkiye ile Kamboçya Krallığı arasında yapılan ormanlık alan işbirliği mutabakatını eleştiren Gürer, anlaşmanın dikkat çeken yönlerini ve taşıdığı riskleri kamuoyuyla paylaştı.

Gece yarısı yayımlanan anlaşmanın Dışişleri Bakanlığı tarafından imzalandığını belirten Gürer, "Birleşmiş Milletler Tarım Örgütü verilerine göre, Kamboçya'da 10,94 milyon hektar ormanlık alan varken, Türkiye'de bu rakam 23,25 milyon hektardır. Türkiye, Kamboçya'nın iki katı orman alanına sahipken, böyle bir anlaşmanın hangi gereklilikle yapıldığı merak konusudur" diye sordu.

"Kamboçya ile Türkiye arasında 7 bin 396 kilometre mesafe var" diyen Gürer, söz konusu ülkenin Türkiye'den uçakla 22 saat mesafede olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi; "Daha önce Sudan ile yapılan tarım anlaşması gibi, bu anlaşmanın da benzer bir akıbete uğrayabileceği endişesini taşıyoruz.”

“Bu gizliliğe neden ihtiyaç duyuluyor?​”

Anlaşmada yer alan gizlilik maddesine dikkat çeken Gürer, “Ormanla ilgili karşılıklı alınan bilgiler, zaten açık alanda kullanılan bilgilerin dışında. Bu gizliliğe neden ihtiyaç duyuluyor? Neden böyle bir gizlilik var? Yazılı soru önergesi verdiğimizde, ‘Oradan buraya gelen ne kadar orman ürünü oldu? Ormanla ilgili ne yapıldı? Ne kadar gider var?​’ diye sorduğumuzda, ‘Yapılan anlaşma gereği gizlilik var, onun için bilgi veremeyeceğiz’ demekten ibaret bir madde gibi görünüyor. Buna neden ihtiyaç duyulmuş, bilmiyorum” dedi.

“Buraya ne gelecek, oraya ne gidecek?​”

Gürer, "7396 km ötedeki ormanların varlığına ek olarak, ekvator iklimi ile bölgesel iklim uyumumuz da yok. Ne geliştirilecek? Turistik seyahatlerden başka çalıştaylar, toplantılar ve buna benzer giderler mi oluşacak? Ayrıca, gizliliği esas alan bir düzenleme olduğuna göre, oradan buraya ne gelecek, buradan oraya ne gidecek? Bu konular düşündürücü. Sudan'da yaşanan örnek, bu konuda Türkiye'nin model olarak doğru, ancak uygulama olarak yanlış bir girişimde bulunduğunu gösteriyor” dedi.

Gürer ayrıca, Sudan örneğini hatırlatarak, "Sudan'da bir tarım anlaşması yapıldı, şirket kuruldu, 10 yıl gidip gelindi, sonunda anlaşma tasfiye edildi. Bu süreçte ne kazandık?" şeklinde konuştu.

“Orman anlaşmaları yaparak neyi ve nasıl düzelteceksiniz?​”

Tarım ve Orman Bakanlığı'nın mevcut sorunlarına dikkat çeken Gürer, “Siz, kendi ülkenizde tarımı yönetemezken, ormanlarla ilgili sorunlar çözülmemişken ya da gıdada yapmanız gereken pek çok iş varken, kalkıp başka ülkelerde orman anlaşmaları yaparak neyi ve nasıl düzelteceksiniz? Bu da bir soru işareti" ifadelerini kullandı.

Venezuela ile tarım anlaşması gündemde

Venezuela ile yapılan tarım anlaşmasına dair ise Gürer, "Bu anlaşma, Türkiye'den 10 bin 563 kilometre uzaklıkta, Güney Amerika'da yer alan Venezuela ile yapıldı. Ancak, bu çalışmalarla ilgili sonraki dönem bakanlarının aynı bilgiye sahip olmadığı ortaya çıktı. Sudan'ın dışındaki Nijer ve Venezuela'da yapılacak çalışmalarla ilgili, bakanlık bilgi vermediği gibi, ‘Bizim böyle bir konuda bilgimiz yok’ diye yazılı yanıtlar verildi. Dışişleri Bakanlığı ise, ‘Anlaşma var’ diyordu. Nijer'le ilgili, hatta ‘TİGEM görevi var’ deniliyordu. Ancak Tarım ve Orman Bakanlığı, 'Yok böyle bir anlaşma,' diye yanıt verebiliyordu” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin tarım sorunları

Türkiye'nin tarımda içinde bulunduğu durumu eleştiren Gürer, "22 yıllık uygulamalarda ortaya çıkan tablo da iç açıcı değil. Her bakan değiştiğinde politika değişiyor, her bakan geldiğinde yeni bir mevzuat ve çalışma programı açıklanıyor. Her açıklanan, bir sonraki açıklamada yapılmadığı halde tekrar gündeme geliyor. Algıyla kamuoyu sanki yeni bir şey varmış gibi gösteriliyor; ancak uygulamada bunlar gerçekleşmiyor.

Ne şura toplantılarında alınan kararlar ne de önceki destekleme çalışmaları, istenen değişimi ve dönüşümü sağlayabiliyor. Siyasi iktidar, tarım kanunu çıkarmasına rağmen 21. maddesine göre milli gelirin yüzde 1'ini çiftçiye verme taahhüdünü gerçekleştirmiyor. 2025 yılında milli gelirin yüzde 1'i 615 milyar lira yapıyor; ancak çiftçiye ayrılan destek yalnızca 135 milyar lira. Bu durumda çıkarılan kanun uygulanmıyor, alınan kararlar hayata geçirilmiyor. Sulamada sorun var, arazi toplulaştırmada sorun var, üretim maliyetlerindeki artışın yanı sıra pazarlamada sorun var. Kooperatifçilikte sorun var, raftaki ürünlerin içeriğiyle ilgili yurttaşların gıdaya erişiminde yaşadığı olumsuzluklara karşı tek güvencesi olan bakanlığın yeterli denetim yapmasında sorun var" dedi.

“Tarıma gerekli destekleri verelim”

Türkiye'nin başka ülkelere tarımsal bilgi aktarmasının eleştiriye açık olduğunu vurgulayan Gürer, "Türkiye'de şu an 21 üründe arz açığı var. Buğday, arpa, pamuk, mısır gibi stratejik ürünlerde sorun yaşanırken, başka ülkelerin tarım sorunlarını çözmeye yönelik projeler geliştirmek düşündürücü" ifadelerini kullandı.

Gürer, konuşmasını şu çağrıyla sonlandırdı: "Kendi çiftçimizi, besicimizi, üreticimizi sahiplenelim. Tarıma gerekli destekleri verelim. Yaşanan afetler karşısında üreticimizi koruyucu önlemler geliştirelim. Önceliğimiz Türkiye'nin tarımını geliştirmek olmalı."

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek, barış, özgürlük

Ekmek, barış, özgürlük

İsrail’in ABD desteğiyle İran’a yönelik saldırıları 8. gününü doldurdu. Emperyalist hedeflerle Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD dizaynı en başta işçi ve emekçi halklar için yıkım yaratıyor. Türkiye’de bugün “savaşa karşı ekmek, barış ve özgürlük” için meydanları dolduracak emekçiler daha iyi bir yaşam istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İBB soruşturması kapsamında "Etkin pişmanlık ifadeleri baskı ve tehditle veriliyor" yorumlarına soruşturma açılacak.

Evrensel'i Takip Et