Samandağ Belediye Başkanı Karaçay: "TOKİ’de yetkimiz yok, halkın sesi olmaya çalışıyoruz"
6 Şubat depremlerinin ardından Samandağ hâlâ temel barınma olanaklarından yoksun. Rezerv alan ve acele kamulaştırmalarla iradesi yok sayılan halk mülksüzleştiriliyor.
Dilek Omaklılar
[email protected]
Volkan Pekal
[email protected]
Hatay – Samandağ 6 Şubat depremlerinde yıkımın en büyük olduğu ilçelerden biri oldu. Depremin üzerinden 2 yıldan fazla zaman geçti. Ancak Samandağ halkı bugün hâlâ en temel yaşam olanaklarından olan barınmadan yoksun durumda. 19 konteyner kentin olduğu ilçede yurttaşlar; rezerv alan, acele kamulaştırma kararlarına karşı yerinde dönüşüm talepleri mücadelesi veriyor.
Depremle tüm imkanları sıfırlanan belediyeyi yeniden ayağa kaldırmaya çalışan Samandağ Belediye Başkanı Emrah Karaçay ile hem bugüne dek yapılanları hem de önümüzdeki süreci konuştuk.
Fotoğraf: Evrensel
‘TOKİ Cumhuriyeti…’
Konteyner kentlerdeki sorunları anlatan Karaçay, “Sahildeki konteyner alanlarında nemden kaynaklı çürümeler var. Konteyner geçici barınma çözümüdür. Ancak iklim koşulları burada yaşamı sürdürülemez kılıyor. Psikolojik çöküntü, sağlıksız ortamlarla birleşince bu yapıların yeni bir sorun haline geldiğini görüyoruz” dedi.
Rezerv alan ilan edilen yerlerde planların daraltılmış ve belediye imar bütünlüğünden kopuk şekilde çizildiğini belirten Karaçay “Bu iki ayrı planlama düzeni oluşmasına yol açıyor. TOKİ projelerinin ruhsatını biz vermiyoruz, projesini biz çizmiyoruz, denetlemiyoruz. Kaymakam bile denetleyemiyor. Adeta özerk bir cumhuriyet… Vatandaş ise bizim bu kararları iptal edebileceğimizi düşünüyor. Ama hiçbir yetkimiz yok” diyerek usulü eleştirdi.
1500 dönüm tarım arazisi risk altında
İlçedeki önemli bir diğer sorunun da acele kamulaştırma kararları olduğunu söyleyen Karaçay Mağaracık, Hıdırbey, Vakıflı gibi mahallelerde yaşananları hatırlatarak “Halk, tapulu arazilerine iş makineleriyle girilmesine karşı hukuki mücadelesini sürdürüyor. 1500 dönüm tarım arazisi kamulaştırılma tehdidi altında. ‘Gidin bu projeleri hazine arazilerine yapın’ dedik. Ama bugün hazine arazileri ile birlikte özel mülkiyetin karıştığı bir süreç işliyor” ifadelerini kullandı.
Rezerv alan kararının halk arasında bir bölünme yarattığını anlatan Karaçay, “Rezerv ilk gündeme geldiğinde vatandaşlar eylemlerle tepkilerini ortaya koydu. Vatandaş o gün ne diyorsa onlara paralel şeyler söyledik. Eylemler bitti, bu sefer rezerv alan kararını destekleyenler geldi. Onların da taleplerini aldık, ilgili kurumlara ilettik. Mağaracık’a gittik, toplantı yaptık. Mağaracık halkı onları ilgililerle görüştürmemizi istedi, siyasilerle görüştürdük. Ancak algı şu ‘İptal edebilirsin’; ben yapmadım ki iptal edeyim” ifadelerini kullandı.
‘Rızasız kamulaştırmalar can yakıyor’
Samandağ’daki imar planına da değinen Karaçay “Pek çok parsel ortaklı, tapular bölünmüş, hak sahipleri anlaşamıyor. Pek çok yerde zemin sıvılaşma riski var, inşaat yapılamıyor. Jeolojik engeller nedeniyle birçok parselde konut üretimi fiilen imkansız hale geliyor” dedi.
Rezerv alan daha gündemde yokken bakanlığa başvurduklarını belirten Karaçay bakanlığın taleplerine karşı “Böyle bir çalışma var” yanıtı verdiğini ifade ederken “Bir imar planının çizilip hayata geçirilmesi en az 5 yıl sürüyor. Halkın rızası alınmadan yapılan kamulaştırmalar yurttaşların canını yakmaya devam ediyor. Hukuki zemin güçlendirilsin. Şeffaf ve katılımcı şekilde süreç yürütülsün. Ama süreç bu şekilde işlemedi” dedi.
Samandağ’da kentin geleceğinin beton bloklarla değil; yerel yönetimlerin yetkilendirildiği, halkın katılımının sağlandığı, tarım alanlarının korunduğu, kültürel dokunun gözetildiği yeniden inşa süreciyle kurulabileceğini söyleyen Karaçay, “Biz halkın taleplerini duyurmakla sorumluyuz” ifadelerini kullandı.
‘İhtiyaca göre şekillenen alanlar’
Tüm bu sorunların yanında belediyenin fiziki koşullarını da konuştuğumuz Karaçay hizmet modelini mahalle odaklı bir yaklaşımla yenilediklerini söyledi, “Hizmetin vatandaşa ulaştırılmasını” esas alan bir anlayışla hareket ettiklerini belirtti.
Sahayı birlikte gezdiğimiz Karaçay belediyenin kültürel etkinliklerini de mahallelere taşımayı amaçladıklarını ifade ederken mobil sahne projesinin de bu örneklerden biri olduğuna dikkat çekti.
Yeni doğan bebekler için hazırlanan bakım setleri, cenazelerde verilen yemek ve kefen desteği, üniversite öğrencilerine burs gibi sosyal yardımlardan da bahseden Karaçay, TİP’in “imece yaşam alanı” modeliyle ortaklaşa hayata geçirilen çok amaçlı salonların kültür, taziye, eğitim ve meslek edinme kurslarına ev sahipliği yapacağını belirtti.
“İhtiyaç neyse ona göre şekillenen alanlar kuruyoruz” diyen Karaçay Tomruksuyu’da inşa edilen belediye ek hizmet binasının da projeler arasında olduğunu ifade etti.
Temizlik ürünleri üretim tesisi projelerinden de bahseden Karaçay üretilen temizlik ürünlerini Milli Eğitim Bakanlığına bağlı 75 okula ücretsiz olarak vereceklerini ekledi.
Evrensel'i Takip Et