20 Mayıs 2025 13:14

Esenyurt’tan yurttaşlar: Çözüm istiyoruz ama hiçbir şey bilmediğimiz bir süreçle değil

PKK’nin silah bırakma kararının ardından Esenyurt’taki yurttaşlar belirsizlikten ve iktidarın samimiyetinden endişeli: "Evet barış istiyoruz, ama halktan saklanan bir süreçle değil."

Esenyurt’tan yurttaşlar: Çözüm istiyoruz ama hiçbir şey bilmediğimiz bir süreçle değil

Fotoğraf: Evrensel

Elif Ekin Saltık
Umut Düzgün Bulut


İstanbul— PKK’nin silah bırakma ve fesih kararı sonrası yeni gelişmeler yaşanıyor. İmralı Heyeti’nin Abdullah Öcalan’la görüşmesinin ardından DEM Parti diğer partilerle görüşmelere başlarken MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Meclisteki tüm partilerin temsilcilerinin yer aldığı “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu kurulması” çağrısı yaptı.

Özellikle bölge illerinden yaptığımız haberlerde yurttaşlar sürecin gidişatına ilişkin bazı endişeler dile getirirken, gerçek bir barış için artık iktidarın adım atması, Kürt halkının taleplerinin yerine getirilmesi gerekliliğini vurguluyordu.

Peki batı kentlerindeki Kürt emekçiler sürece nasıl bakıyor? “Kent uzlaşısı” ile seçilmiş belediye Başkanı Ahmet Özer’in hapiste olduğu ve yönetimine kayyım atanan Esenyurt’ta bu soruya yanıt aradık. Yurttaşlar genel olarak süreci olumlu karşılarken, iktidardan yana kaygıları onlar da dile getiriyor. Tartışmalar bölge illerindeki kadar hararetli olmasa da Esenyurt’ta ‘ekonomik’ açılardan tartışılıyor.

"AKP’liler içinde küskünlük bitiyor"

Sohbet ettiğimiz bir fabrika işçisi çalıştığı fabrikada süreçle birlikte iktidara sempatinin arttığını dile getiriyor. “Eskiden AKP’ye, MHP’ye küskün olanlar vardı” diyen işçi “Sürecin ‘barış süreci’ olarak geldiğini düşünüp ‘AKP çözdü. Biz devletçiyiz zaten. Oyumuz tekrar AKP’ye” gibi düşünenlerin olduğunu ifade ediyor. Fabrikadaki işçilerin büyük çoğunluğunun Karadenizli olduğunu, kimi Kürt işçilerin ise ne olursa olsun AKP’ye inanmadıkları, süreç ilerlese de AKP’ye destek vermeyeceklerini söylediğini aktarıyor: “Ama genelde konuştuğum arkadaşlar durumdan memnun. Fabrikada büyük oranda AKP’li, MHP’li işçiler var. Bölge halkının yaşadığı zulümleri hiç yaşamadıkları, hissetmedikleri için sadece ‘Terör bitiyor. Artık askerimiz, şehidimiz olmayacak, polisimiz ölmeyecek, hiçbir yerde bomba patlamayacak. Bu yüzden biz memnunuz’ şeklinde düşünüyor ve bunun AKP-MHP’nin başarısı olduğunu söylüyorlar.”

"Bu saatten sonra kimse inanmaz"

CHP üyesi emekli bir yurttaş ise “İktidar ikiyüzlü, inanmıyorum” diyor: “PKK’nin kendini feshetmesine kim sevinmez, ama kalıcı olacağına inanmıyorum. Hep dış güçler diyorlar, ama hükümet dış güçler dedikleriyle iş birliği yapıyor. Süreçten de bir çıkarı var ki adım atıyor gibi görünüyor. Neye itiraz etsek tepemize bindikleri bir dönem yaşıyoruz. Bu saatten sonra AKP’ye kimse inanmaz” şeklinde konuşuyor.

Bir kahvehaneye giriyoruz. Gazeteci olduğumuzu söylesek de önce şüpheli yaklaşıyor, ama bize inandıktan sonra sohbete giriyorlar. Kürt bir yurttaş, “Barış güzel bir şey ama dış güçler acaba sürecin ilerlemesine izin verecek mi, bilmiyoruz. Süreci Bahçeli’nin yürütmesi güzel ama şaşırtıcı. Arkada ne gibi planlar var bilmiyoruz” diyor. Karslı ve Terekeme olduğunu öğrendiğimiz bir yurttaş ise “Her ne olursa olsun böyle bir sürecin yürümesi güzel. AKP, Erdoğan buradan güçlü çıkar” diyor: “Silahın devri bitmiştir. Kardeşi kardeşe vurduruyorlar. Bu artık son bulacak.”

Ekonomi daha öncelikli gündem

Başka bir kahvede ise kahve sahibi genç, ‘meseleye ekonomik baktığını’ söylüyor: “Savaşa ayrılan çok büyük bir bütçe var. Bunda bir değişim olacak mı, ekonomik anlamda bir değişim, emekçiler için bir rahatlama olacak mı, asıl biraz da bu ilgilendiğimiz mesele. Uzun sürecek bir süreç ama kısa vadede bir şey gerçekleşecek mi? Buradaki insanların en büyük sorunu ekonomi. 10 kişiyi çevirsen 9’u ekonomik sıkıntı der.” İşe kayyımlardan başlanabileceğini söylüyor o da: “En basiti, belediyeleri hızla iade edebilirler.”

"Sorularımıza cevap verilmeli"

Başka bir kahveye gidiyoruz. Orada yaptığımız sohbetlerde de önce yargıda birtakım düzenlemeler yapılması gerektiği fikri yaygın. Türk, Kürt demeden kardeşçe yaşadıklarını ifade eden yurttaş, “Bir sıkıntı olacak mı, ne gibi bir anlaşma var, ne gibi kazanımlar olacak? Yoksa yine bizi kandıracaklar mı? Böyle bir sürü soru var. Bunların cevabının verilmesi lazım, yoksa destekliyoruz süreci” diyor.

Türk olduğunu söyleyen başka bir yurttaş ise “Tepki nedeniyle yıllardır oy kullanmıyorum. Ancak önce yargıyı temizlemeleri, gerçek adaleti sağlamaları gerek” şeklinde konuşuyor.

Son olarak bir işçi ile konuşuyoruz. Sürece halkın katılımının eksik kaldığını söylüyor. “Biz içeriğini bilmiyoruz da sürecin. Nasıl bir pazarlık yapıldı, ne oldu ne bitti, nereye evriliyor? Kandil’e kilidi vurup çıkacak halleri yok. Silahlar ne olacak, oradaki insanlar nereye gidecek? Bu işin garantörü kim” diye soran işçi şöyle devam ediyor: “Evet barış, çözüm istiyoruz, ama böyle hiçbir şeyini bilmediğimiz bir süreçle değil.”

Evrensel'i Takip Et