Trump-Putin görüşmesi: Farklı çıkar hesapları kısa sürede kalıcı sonuca izin vermiyor
ABD en kısa sürede sonuca ulaşma hesabı içinde. Rusya ise ağırdan alıyor. Zelenkiy, ABD desteği çekilmeden sonuca varmak istiyor. Avrupa ülkeleri ise sürece müdahil olmanın peşinde.

Fotoğraf: Kremlin
Yücel Özdemir
[email protected]
Köln — Ukrayna savaşı bugün (20 Mayıs) 1182’nci gününe girdi. Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte Rusya ve Ukrayna arasında yeniden başlayan görüşmeler, geçen hafta İstanbul’da tarafların aynı masa etrafında doğrudan bir araya gelmesini sağlamıştı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve Avrupalı liderler, Rusya Lideri Vladimir Putin’in de bu görüşmeye katılması için yoğun baskı yapmış ancak bu gerçekleşmemişti. Putin alt düzeyde yapılan görüşmeler olgunlaştıktan sonra liderler düzeyinde bulaşma stratejisi izlerken, Batı hemen bazı sonuçlara varılmasını amaçlıyor.
Putin: Süreli ateşkes için çalışmaya hazırız
Bunun üzerine Trump, pazartesi günü Zelenkiy ve Putin ile yeniden telefon görüşmeleri yaptı. Trump ve Putin arasında iki saat süren görüşmenin ardından ateşkes başta olmak üzere birçok alanda olumlu mesajlar verildi.
Rus devlet medyasında yer alan haberlere göre Putin görüşmeyi “açık sözlü” ve “yararlı” diye niteledi. Müzakere için Ukrayna ile birlikte çalışmaya hazır olduğunu Trump’a ileti. Barışçı çözümden yana olduklarını söyleyen Putin, Rusya ve Ukrayna’nın “tüm taraflara uyacak uzlaşılar için azami çaba göstermesi gerektiğini” de ifade etti.
İstanbul’daki doğrudan görüşmelerin tarafları “doğru bir yola” soktuğunu da belirten Putin, “Anlaşma ilkeleri, olası barış anlaşmasının imzalanmasına yönelik takvim, ilgili anlaşmalara varılması durumunda belirli bir süre için ateşkes konusunda Ukrayna ile birlikte çalışmaya hazırız” dedi.
Trump: Müzakereler derhal başlayacak
Trump ise görüşme sonrasında yaptığı açıklamada daha net bir mesaj verdi ve “Taraflar ateşkes için, daha da önemlisi savaşı bitirmek için müzakerelere derhal başlayacak” dedi. Putin ile görüşmesinin “tonunun ve ruhunun mükemmel olduğunu” ifade eden Trump, daha fazla ayrıntı vermeden, durumun iki ila dört hafta içinde daha fazla netlik kazanacağını söyledi.
Ateşkesin ne zaman ilan edileceği konusunda bir takvim bulunmuyor. Rusya daha önce kısa süreli ateşkesler ilan etmişti. Ukrayna ise uzun süreli ateşkes ilan edilmesini istiyor.
Zelenkiy: Topraklarımızdan geri çekilmeyeceğiz
Trump ile görüşen Zelenskiy de düzenlediği basın toplantısında savaşın sona erdirilmesi için Rusya ile doğrudan müzakerelere açık olduğunu yineledi. Zelenskiy, Trump’a Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini asla kendi topraklarından çekmeyeceğini ve Rusya’nın ültimatomlarına boyun eğmeyeceğini ifade etti.
Görüşmenin adresi Vatikan mı?
Kiev, ABD, Rusya ve bazı Avrupa ülkelerinin temsilcilerinin katılabileceği üst düzey bir toplantı olasılığını değerlendiriyor. Zelenkiy bu toplantının İstanbul, İsviçre ya da Vatikan’da düzenlenebileceğini de ifade etti. Ancak basında bir sonraki doğrundan görüşmenin Vatikan’da yapılabileceği ileri sürülüyor.
Yeni Papa 14. Leo, resmi olarak göreve başlamasının ardından Zelenskiy ve eşini kabul etti. Zelenskiy görüşmenin ardından, “Vatikan savaşın sona ermesine yardımcı olabilir” dedi. Papa’nın görüşmelerin Vatikan’da devam etmesini teklif ettiği bilgisi ise Trump tarafından paylaşıldı.
Avrupalı liderler sürece müdahil olmak istiyor
İngiliz haber ajansı PA'ya göre Putin görüşmesi öncesinde Trump, Almanya Başbakanı Merz, İngiltere Başbakanı Starmer, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, İtalya Başbakanı Meloni ve Finlandiya Cumhurbaşkanı Stubb’un katıldığı bir görüşme de yapıldı. Görüşmede, Avrupalı liderler Rusya üzerindeki baskıyı artırmaya çalıştı. İngiliz Hükümet Sözcüsü, görüşmede bazı liderlerin “Rusya'nın ateşkes ve barış görüşmelerine ciddi bir şekilde katılmaması halinde yaptırımların kullanılmasını da ele aldıklarını” duyurdu.
Merz de sosyal medyada yaptığı açıklamada, Avrupa ve ABD’nin Ukrayna’yı desteklemeye devam edeceklerini ifade edip, Avrupa’nın yaptırımlar yoluyla Moskova üzerindeki baskıyı arttırmak istediğini belirtti.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen de Trump ile Avrupalı liderler arasındaki telefon görüşmesini doğrulayarak, “Trump’a Ukrayna’da ateşkesin sağlanması için yorulmak bilmeden gösterdiği çabalar için teşekkür ediyorum. ABD’nin angajmanını sürdürmesi önemlidir” dedi.
Her ülkenin ayrı bir hesabı var
Dolaylı ve doğrundan görüşme trafiğine baktığımızda her ülkenin ayrı bir hesabı olduğu ve taraflar arasında geniş bir paydanın henüz kurulamadığı anlaşılıyor.
Trump, seçim öncesi verdiği vaade bağlı olarak en kısa sürede sonuca ulaşıp, Ukrayna’ya daha fazla askeri ve mali yardım yapmamanın hesabı içinde. Ukrayna’nın nadir elementlerinin yüzde 50’sini kullanma anlaşmasını imzalaması elini rahatlatmış durumda.
Rusya ise güçsüz duruma düştüğünü yansıtmamak ve pazarlık masasında elini güçlendirmek için ağırdan alıyor. Hedefi, kontrol altına aldığı alanları korumak ve Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını engellemek. Bu nedenle fazla aceleci davranmıyor.
Ukrayna ve lideri Zelenkiy’nin ise acelesi var. Trump’ın her türlü desteği kesmesi durumunda savaşı sürdüremeyeceğinin farkında. Bu nedenle destek çekilmeden sonuca varmak istiyor.
ABD’den sonra Ukrayna’ya en fazla askeri ve mali destek veren Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ise sürece müdahil olmanın peşinde. ABD’nin bugüne kadar Avrupa’yı dışlamasına karşılık, iş birliklerini artırarak ortak bir mesajı verdiler. Rusya’ya yeni yaptırımlar ve Ukrayna’ya destek mesajları gönderdiler. Trump’ın Putin ile görüşmeden önce Avrupalı liderlerle telefonda görüşmesi bu ülkeler için bir başarı sayılabilir. Ancak bundan sonra müzakere masasında taraf olup olmayacakları belirsiz.
Ukrayna lideri Zelenkiy, ABD’den gelen uzlaşma baskılarını Avrupa ülkelerine yaslanarak atlatmanın hesabında. Başka bir değişle Avrupa’nın masada olmaması durumunda Ukrayna’nın elinin zayıflayacağının farkında. Rusya ve ABD ise mümkün olduğu kadar, Avrupa’yı müzakere sürecine dahil etmemenin hesaplarını yapıyor.
Savaşın tarafı olan emperyalist devletlerin farklı çıkar hesapları, doğrudan müzakerelerden kısa zamanda kalıcı bir sonucun çıkmasını zorlaştırıyor.
Müzakerelerin İstanbul’dan Vatikan’a taşınması, Papa 14. Leo’nun arabulucu olarak devreye girmesi durumunda, tarafların en geniş payda olan kilise etrafında bir araya gelmelerinin “barış”ı getirip getirmeyeceğini ise bekleyip görmek gerekiyor.
Evrensel'i Takip Et