Grevdeki TPI işçileri: Sefalet dayatmasına boyun eğmeyeceğiz!
TPI Composites’te yüzde 30 zam dayatması nedeniyle TİS görüşmelerinin tıkanması üzerine işçilerin başlattığı grev bir haftayı geride bıraktı. İşçiler "Sefalet dayatmasına boyun eğmeyeceğiz" diyor.
İLGİLİ BAŞLIKLAR

Grevin 4. günündeki TPI işçileri: İlk günkü heyecan ile devam ediyoruz
Aliye Ceylan
Eda Aktaş
İzmir – Petrol-İş İzmir Şubesinin örgütlü olduğu TPI Composites’te patronun yüzde 30 zam dayatması nedeniyle toplu iş sözleşmesi (TİS) görüşmelerinin tıkanması üzerine işçilerin başlattığı grev bir haftayı geride bıraktı. İşçiler “Sefalet dayatmasına boyun eğmeyeceğiz” diyor.
TPI işçilerini grevlerinin yedinci gününde ziyaret eden Grup Yel Değirmeni, müzik dinletisi gerçekleştirdi.
Bir haftadır kararlı bir şekilde fabrika önünde grevi sürdürdüklerini dile getiren Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Cem Turan, patronun yüzde 30’luk zam teklifini “sefalet dayatması” olarak nitelendirdi. Turan, “Biz hakkımız olan ücreti talep ediyoruz. İşçilerin ve sendikamızın talebi yüzde 120. İşverenin işçilerin taleplerine kulak tıkamamasını ve TPI işçisini masaya davet etmesini bekliyoruz” dedi.
Şimşek programıyla ekonominin her geçen gün daha da kötüye gittiğini, işçilerin alım gücünün düştüğünü söyleyen Turan, “Şimşek programı üzerinden işverenlere dayatılmış bir zam teklifi oranı var ve sendikaları toplu iş sözleşme masasının artık hiçbir öneminin olmayacağı bir sürece doğru sürüklemeye çalışıyorlar. Ama biz burada Şimşek programına boyun eğmeyeceğiz. Biz burada haklarımızı sonuna kadar savunacağız. Grevimizi sonuna kadar götüreceğiz” diye konuştu. Turan İzmir’deki diğer sendikaları ve tüm işçi sınıfını grevlerine destek olmaya çağırdı.
‘Hakkımızı almadan vazgeçmeyeceğiz’
4 yıldır fabrikada çalışan Mihriban, toz ve kimyasalın yoğun olduğu bir ortamda çalıştıklarını söyleyerek, “Burada bulunmamızın sebebi emeğimizin karşılığını alamamamızdır. Yüzde 30’luk zammı asla kabul etmiyoruz ve sonuna kadar da direneceğiz. Çoluk çocuk demeden buradayız, sadece emeğimizin hakkını istiyoruz” dedi.
Yaklaşık 4 yıldır çalışan Işıl Erşen de çalışma koşullarının ağır olduğundan söz etti. Erşen şöyle devam etti: “Dünya devi bir şirketin bize yüzde 30 dayatmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Yönetimin sesimizi duymasını istiyoruz, çalışma şartlarımızın iyileştirilmesini istiyoruz, adil ücret istiyoruz, onurlu bir yaşam için bu grevi sonuna kadar götüreceğiz, hakkımızı almadan da bu grevden vazgeçmeyeceğiz.”
Asgari ücretin biraz üstünde aldıklarını ifade eden 9 yıllık İşçi Şener Güneş, “Şu an 23 bin 500 lira üzerine yüzde 30’luk bir oran veriyor. Vermiş olduğu oran bile yoksulluk sınırının çok çok altında. Sermaye sınıfının bizlere dayattığı yüzde 30’luk sefalet ücretini kabul etmiyoruz. Hakkımız olanı müdafaa etmek için çocuklarımızla alanlardayız” dedi.
‘Hiçbir şekilde geçinemiyoruz’
Erdem Çetinkaya da şunları söyledi: “Biz köle değiliz. Çocuklarımızın eğitimi için, daha iyi yaşaması için, bu ülkeye hayırlı insanlar, iyi birer vatandaş olması için ekonomik düzeyimizin iyi olması gerekiyor. Eğitim sistemi parayla, sağlık sistemi parayla, işverenin sesimizi duymasını istiyoruz. Bu ülkenin hiçbir vatandaşı köle değil, iyi ücret, iyi yaşam istiyoruz.”
Servis bölümünde 5 yıldır çalışan Yılmaz Silkifi de “Aldığımız maaşlar hiç yetmiyor, çoğu insanın evi kira, yani boş maaşla 25 bin. Ortalama 30 bin TL maaş alıyoruz burada, hiçbir şekilde geçinemiyoruz. Grevin kaç ay süreceği umurumuzda değil artık. Başkanımız yanımızda, sendikamız yanımızda, gerekirse bir sene de olsa greve devam edeceğiz, hakkımızı alacağız” diye konuştu.
‘Burada sağlığımızdan oluyoruz’
1,5 senedir TPI Composites fabrikasında çalışan bir işçi yaşadığı sağlık problemlerini anlattı: “Hafif göğüs hırıltılarım vardı ama bu kadar rahatsız değildim. İlk kumaşhanede çalışmaya başladım. Kontrole gittiğimde akciğerimde nodül gibi bir şey çıktı. Beni bir teste soktular, dediler ki astım hastasısınız. Tepecik’teki hastanenin meslek hastalıkları kısmına gittim. Onlar da astımsın ama bu meslek hastalığına girmiyor dediler. Sonra çalışamaz raporu verdiler bana. 1,5 senelik elemanım. İşten çıkarsalar, alacağım 50-60 bin kıdem tazminatı. Çalışamaz raporum var ama kimyasalsız alanda mecburen çalışmaya devam ediyorum geçinmek için, o da alan var diye yoksa çık deyip kapının önüne koyuyorlar.”
“Anlaşmalı çıkış veriyorlar, meslek hastalığından çıkarmıyorlar” diyen işçi, şöyle devam etti: “Hastalıktan çıkış verse ekstra ücret ödemek zorunda bana. İçeride parmağı kopan arkadaşlarımızı işten çıkarmıyorlar bu paraları vermemek için. Mesela kaza geçirdin diyelim, seni en yakın hastaneye bırakıp gidiyorlar. Parası var mı, durumu nasıl sormuyorlar. Buradaki kimyasallardan istediğimiz kadar korunmaya çalışalım yine de çok zor. Banyolarda, tuvaletlerde hijyen yok. Kazandığımız para aldığımız riske değmiyor. Burada sağlığımızdan oluyoruz. İnsanca yaşamayı ve çalışmayı istiyoruz.”
Fotoğraf: Evrensel
Evrensel'i Takip Et