18 Mayıs 2025 18:34

Manisalı okurlar Evrensel'le dayanışma kahvaltısı düzenledi

Gazetemiz Evrensel ile dayanışma kahvaltısı için Manisa'da okurlarla buluşulan etkinlikte, Evrensel'in 30 yıldır işçi ve emekçilerin sesi olmaya devam ettiği belirtildi.

Manisalı okurlar Evrensel'le dayanışma kahvaltısı düzenledi

Fotoğraf: Evrensel

Manisa - Manisa'da gazetemiz Evrensel'le dayanışma kahvaltısı düzenlendi.

Yunusemre Belediyesi Mesir Tabiat Parkı'nda düzenlenen etkinliğe Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, Emek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Yunusemre Kent Konseyi Başkanı Bektaş Kılınç, DEM Parti Manisa İl ve İlçe Yöneticileri, CHP Temsilcileri, Soma 301 Madenciler Derneği Başkanı İsmail Çolak, Dernek yöneticileri ve madenci aileleri, Genel-İş Manisa Şube yöneticileri ve farklı iş kollarından işçiler katıldı.

"Ezilen sömürülen tüm toplum kesimlerinin sesi"

Etkinlikte konuşan gazetemizin muhabirlerinden Emine Uyar, Evrensel'in 30 yıldır, bütün zorluklara ve engellere rağmen işçi ve emekçilerin, ezilen, sömürülen tüm toplum kesimlerinin sesi olmaya devam ettiğini belirterek, "Evrensel yayın politikası nedeni ile bugüne kadar yoldaşımız Metin Göktepe'nin katledilmesi başta olmak üzere pek çok ceza, baskı, soruşturmalarla yüzyüze kaldı, kalmaya devam ediyor" dedi. 

Basın İlan Kurumunun kamu ilanlarını kesmiş olmasının da bunun örneklerinden olduğunu ifade eden Uyar, "İktidarın uyguladığı ekonomik program işçi ve emekçileri sefalete mahkum ederken, üretici köylülerin üretim alanlarına, meralarına enerji ve maden şirketleri tarafından el konuyor. Ormanları kesilip, akarsuları, toprakları kirletiliyor. Sefalet ücretine mahkum olmak istemeyen işçi ve emekçilerle İzmir'de, Manisa'da çokça örneğini gördüğümüz gibi grevlerle, sendikalaşma mücadeleleriyle karşı duruş sergiliyor. Üretici köylü toprağına sahip çıkıyor. Gençler, kadınlar kendilerine reva görülenlere karşı mücadele ediyor" ifadelerini kullandı.

Evrensel'in bütün bu mücadelelerin kamuoyuna duyurulduğu, deneyim ve tecrübelerin biriktirildiği, emekçilerin birbirine aktardığı bir mecra olduğuna dikkat çeken Uyar, "Elimizdeki bu önemli aracı güçlendirmek için hem içerik olarak beslemek hem de her gün gidip bayiden gazeteyi almak, e-gazete abonesi olmak, abone yapmak büyük önem taşıyor" dedi.

Yunusemre Belediye Başkanı Balaban: Evrensel'le dayanışmaya devam

Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban, ülkede yaşanan sorunlara karşı birlikte mücadelenin önemine değinerek, "Ülkede eşitliği hepbirlikte sağlayacağız. Evrensel gazetesine ve bu gazeteye emek veren tüm Evrensel emekçilerine sonsuz sevgi ve saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız diyorum, dayanışmaya devam diyorum" dedi. 

Etkinlikte konuşan EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan da kurulan dostluk ve dayanışma sofrasının önemli olduğunu belirterek, "Bu dayanışma sofrasını mücadele ortaklığına doğru ilerletmemiz gerekiyor" dedi.

"İşçilerin canı pahasına süren üretim modeli"

Memleketin hem ekonomik hem siyasi koşullarının çok olağan koşullar olmadığını ifade eden Gürkan, "İktidarın başı Erdoğan bizi iç siyasette iç cephede birleşmeye çağırıyor. Soma katliamında yaşamını yitiren işçilerin aileleri burada, işçilerin canı kanı pahasına süren bir üretim modeline evet dememizi istiyorlar. Bizi etrafında birleşmeye çağırdığı program bütün işçi sınıfına sömürüyü bütün halka yoksulluğu açlığı sefaleti dayatan ama bir avuç tekelin ve sermaye grubunu zengin edecek ekonomi programına evet dememizi bekliyor" diye konuştu. 

Bu program üzerinden Tüpraş işçilerine yüzde 35'lik zamları dayatanların TPI işçilerine benzer koşulları dayattığını dile getiren Gürkan, "Bir avuç sermayeyi zengin ederken işçi ve emekçilere sefaleti dayatıyorlar" dedi.

Tüpraş işçilerinin ve TPI işçilerinin izlediği yolun ise bu sömürü, yağma programına halkın çok razı olmayacağını gösterdiğini belirten Gürkan, "Kendi havuz medyası Ortadoğu'nun lideri şeklinde propagandasını yapıyor Erdoğan'ın. Aslında onun bizi çağırdığı platform şudur: Amerika başta olmak üzere Ortadoğu'nun talan programına onun ortağı olma programına onay vermek üzere bizi iç cepheyi desteklemeye çağırıyor. Biz diyoruz ki böyle bir dış politika olmaz. ABD ve onun temsil ettiği bütün emperyist politikalar bölgede halklara kan gözyaşı zulüm getiren politikalardır, bunlarla asla birleşilmez" sözlerini kullandı.

"Bizim yürüdüğümüz yol NATO'ya hayır diyen Denizlerin yolu"

Gürkan şöyle konuştu: "Bizim yürüdüğümüz yol, NATO'ya, 6. Filoya hayır diyen Denizlerin ve 68'lerin yoludur. Bugün iktidar İsrail'in ve ABD'nin Gazze'deki çökertme planına karşı onu meşrulaştıracak bir şekilde hicret diyen ABD planına karşı Denizlerin ortaya koyduğu Filistin halkıyla dayanışmanın yoludur. Biz bölgede barış, ilkede demokrasi demeye devam edeceğiz. Halkların kardeşliği ve barış temelinde bir dış politikayı savunmaya devam edeceğiz. Bir savaş ve kontrgerilla örgütü olan NATO'ya hayır demeye devam edeceğiz."

Erdoğan'ın halkı her türlü zorbalığına ses çıkarmamaya çağırdığını ifade eden Gürkan, "Yani yargı saray eliyle çalışacak, iktidarı eleştirenler gözaltına alınacak, gençler üniversitelerde hak istediği için, gözaltına alınıp tutuklanacak, halkın iradesine kayyum atanacak ve muhalefet, halk sesini çıkarmayacak. İstanbul'da kayyum atama girişiminin altında siyasi rakibini ezme ve koskoca bir rant alanını değerlendirmek olduğunu biliyoruz. Yine iktidar Diyarbakır'dan Mardin'e kadar kayyum politikasını sürdürüyor" dedi. İşlerin iktidarın düşündüğü kadar kolay olmadığını dile getiren Gürkan, "Grev yasaklarını metal işçileri aşıp geçtiler, gençler 19 Mart'ta İstanbul Üniversitesinde bariyerleri aşarak konulan yasakları kaldırmış oldular. Yine aynı süreçte valiliklerin koyduğu yasakları, binlerce, onbinlerce kişi sokağa çıkarak geçersiz kıldı" dedi.

"Eşit haklarla demokratik çözüm demeye devam edeceğiz"

Halkın ürettiği kaynakların yine halk tarafından adilce paylaşılması için mücadeleye devam edeceklerini vurgulayan Gürkan, "Baskı ve yasaklara karşı demokrasi ve özgürlük için mücadele etmeye devam edeceğiz. Şimdi 'Terörsüz Türkiye' diyorlar, bunun iktidarın politikaları ve siyasi çıkarları doğrultusunda süreci değerlendirme ve kendisine bir aparat olarak kullanma girişimlerine karşı biz inadına barış diyeceğiz, eşitlik, eşit haklarla demokratik çözüm demeye devam edeceğiz" dedi. 

Uzun süredir iktidarın, muhalefetin birlikte ortak hareket etme zeminini bölmek üzere attığı adımların boşa çıkarıldığını dile getiren Gürkan, "Son örneği ile 19 Mart'ta bi yana olmak üzere ortak mücadele platformu devam ediyor. Bu kültüre sahip olma özgüveni ile önümüzdeki dönemde tek adam tek parti yönetimine karşı demokrasiyi kazanacağımıza inanıyoruz. Birlikte kazanacağız, ya hep beraber ya hiçbirimiz diyoruz" dedi. (Evrensel)

ABONE OL

Evrensel'i Takip Et