İktidarın belediye hedefi: Muhalefete hiza, işçiye pranga
AKP'nin belediyelerin yetkilerini tırpanlama sinyali vermesinin ardından vali ve kaymakam eliyle yerel idarelerden yetkiyi merkeze kaydırma ve belediye işçilerinin grev hakkının gasbı gündemde.

Fotoğraf: Eren Ergine/Evrensel
Dilan Temiz
[email protected]
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında, belediye yönetimlerinin yozlaştığını savunarak büyükşehir, ilçe, şehir belediyeleri, il özel idare sisteminde kapsamlı değişiklik önerdi. Erdoğan’ın bu önerisi, yakın zamanda belediyelere ilişkin yeni bir yasal düzenleme yapılacağını gündeme getirdi.
Belediyelerin yetkilerine bazı sınırlamalar ve harcamalarına sıkı denetim getirilmesinin yanı sıra, yeni düzenleme kapsamında, çöp toplama ve içme suyu gibi temel hizmetlerde grev hakkına kısıtlama getirilmesi veya belediyelere alternatif tedbir alma yükümlülüğü getirilmesi de gündemde. EMEP Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan ile CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun, söz konusu girişimlerin demokratik işleyişe ve yerel yönetimlerin özerkliğine zarar vereceği uyarısında bulundu.
Emek Partisi (EMEP) Genel Başkan Yardımcısı İskender Bayhan, söz konusu düzenlemelerin arkasında yatan amacı şöyle değerlendirdi: “Erdoğan’ın açıklamaları, yerel yönetim işçilerinin grev hakkını gasbetmek başta olmak üzere, yerel yönetimleri sömürü ve rant kaynağı olarak yeniden yapılandırıp, bütünüyle tek adama, saray rejimine bağlamayı amaçladığını gösteriyor.”
Fotoğraf: Emek Partisi
‘Belediyelere tamamen kayyım düzeni getirilecek’
Bayhan, Erdoğan’ın bu tutumuyla kayyımlara yönelik tepkileri ve PKK’nin silah bırakması konusunu, anti demokratik düzenlemeler ve hak gasplarının gerekçesi haline getirmeye çalıştığını belirtti: “Seçme seçilme hakkını ayaklar altına almayı ve yerel yönetimlere saray darbesi yapmayı yeni bir boyuta taşıyacak. Vali, kaymakam ve özel idarelerin yetkileri artırılacak, belediyelere tamamen kayyım düzeni getirilecek.”
Bayhan, bu yaklaşımın üniversitelerde rektörlük seçimleri konusunda izlenen politikayı andırdığını vurgulayarak, “Saray düzeninin demokratik yöntemlerin kırıntısına bile tahammülü olmadığını bir kez daha görüyoruz” dedi.
‘Erdoğan-Şimşek sömürü programı belediyelerde işleyecek’
Erdoğan’ın uzun süredir grev yasaklarıyla işçi ve emekçilerin haklarını gasbettiğini ifade eden Bayhan, “Şimdi de yerel yönetimleri grev yasağı kapsamına alarak, Erdoğan-Şimşek sömürü programının belediyeler üzerinden nasıl işleyeceğini gösteriyor” diye belirtti. Erdoğan’ın yerel yönetimlerin çürümüş olduğunu kabul ettiğini ancak bunun sorumlusunun bizzat kendisi olduğunu söyleyerek, “Onun tüccar siyaseti ve devleti şirket gibi yönetme anlayışı yerel yönetimleri bir sömürü, kâr ve rant merkezine dönüştürmüştür” ifadelerini kullandı.
Sorunun çözümünün mevcut iktidardan ve onun kayyımcı anlayışından kurtulmak olduğunu belirten Bayhan, “Yerel yönetimlerin emek ve hizmet esaslı olarak halkın egemenliğine ve denetimine girmesi gerekiyor. Bu da ancak köklü bir düzen değişikliğiyle mümkündür” dedi.
‘Belediyelerin kaynakları artırılmalı, vesayet kaldırılmalı’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Seyit Torun da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belediyelere yönelik yeni düzenleme sinyaline tepki gösterdi. Erdoğan’ın 2002’den bu yana yerel yönetimlerde birçok değişiklik yaptığını hatırlatan Torun, her düzenlemenin vesayeti artırdığını ve merkezi gücü sarayda topladığını ifade etti.
Seyit Torun | Fotoğraf: DHA
‘Grev haktır, sınırlandırılamaz’
Erdoğan’ın grev hakkına yönelik kısıtlama sinyaline karşı çıkan Torun, “Grev bir haktır. Bunun belli bir sınırlaması olmaz. Zaten insani ya da hayati bir durum varsa gerekli değerlendirmeler yapılır. Bu hakkı kısıtlamak doğru değildir” dedi.
Torun, “Erdoğan, belediyede sorunu çözüp vatandaşın daha etkin hizmet almasını sağlamaya çalışmıyor. Belediyelerin yetkilerini gasbedip kendi sarayında toplama derdinde. Şimdi de belediyeleri hizmet üretememekle suçluyor, ama belediyelerin kaynakları yok” dedi.
‘Erdoğan’ın amacı belediyelerin yetkilerini gasbetmek’
Torun, belediyelerin yükümlülüklerinin arttığını ancak buna paralel olarak gelirlerinin artırılmadığını belirterek, “Kendisi belediye başkanıyken kamu bütçesinden yüzde 9 pay alınıyordu, şimdi bu oran yüzde 6’ya düşmüş durumda. Birçok gelir merkezi idareye bağlandı. Belediyeleri suçlamadan önce onların üzerindeki vesayeti kaldırsın, kaynaklarını sağlasın. Denetim ve kontrol elbette olsun ama Erdoğan’ın amacı bu değil, amacı belediyelerin yetkilerini gasbetmek.” diye konuştu.
‘Ortak akılla düzenleme yapılabilir’
Torun, geçmişte bu konuda AKP’li yetkililerle görüşmeler yaptıklarını da hatırlatarak, “2016’dan bu yana Sayın Özhaseki ve Sadri Bey’le görüştük. Belediyelerin kaynaklarını artıran, vesayeti sınırlayan ve daha verimli çalışmasını sağlayacak teklifler sunduk. Ancak iktidar bu önerileri dikkate almadı” dedi. Belediyelerin yetki, kaynak ve idare yapısının ortak akılla yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.
AKP'den yeni teklif
AKP, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) cumhurbaşkanının belediye kurmasına imkan tanıyan hükmü iptal etmesinin ardından Meclis’e yeni teklif sundu. AA’nın aktardığı teklife göre belediye kurma işlemi valinin görüşüyle birlikte Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na gönderilecek. Ardından yeni belediye kurulabilecek.
Dikkat çeken diğer maddeler şöyle:
- Yeni iskan nedeniyle oluşturulan ve nüfusu 5 bin ve üzerinde olan herhangi bir yerleşim yerinde belediye kurulabilecek.
- Meskun sahası bağlı olduğu il veya ilçe belediyesiyle nüfusu 50 bin ve üzerinde olan bir belediyenin sınırına, 5 bin metreden daha yakın duruma gelen belediye ve köylerin tüzel kişiliği; genel imar düzeni veya temel altyapı hizmetlerinin gerekli kılması durumunda kaldırılarak belediyeye katılacak.
- Nüfusu 2 binin altına düşen belediyeler köye dönüştürülecek.
AYM söz konusu hükmü 2023’te CHP’nin başvurusu üzerine iptal etmişti. Anayasa’nın 123’üncü maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilen hükümde belediyenin kamu tüzel kişiliğine dikkat çekilmişti.
Evrensel'i Takip Et