17 Mayıs 2025 04:01

Örgüt feshetti, iktidar pes etmedi: ‘Üye olmadan örgüt adına suç işleme’ maddesi üçüncüye gelmemeli

DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan infaz düzenlemesinde "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” maddesinin yeniden düzenlenmemesi gerektiğini belirtti.

Örgüt feshetti, iktidar pes etmedi: ‘Üye olmadan örgüt adına suç işleme’ maddesi üçüncüye gelmemeli

Öztürk Türkdoğan | Fotoğraf: MA

Birkan Bulut
[email protected]


Ankara - PKK’nin silah bırakma kararının ardından gözler yasal adımlardayken, iktidarın infaz düzenlemesinde AYM’nin iki kez iptal ettiği “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” maddesinden ceza indirimi gibi yeniden değişiklik üzerine çalışılıyor. DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Türkdoğan ise “Böyle tuhaf bir suçu yeniden düzenlemeye gerek yok” diyor.

Sürece dair sorularımızı yanıtlayan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı, Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüsü Öztürk Türkdoğan örgütün feshi kararında da yazıldığı gibi sürecin doğrudan Abdullah Öcalan tarafından yönetilip yürütüleceğini söyledi. PKK’nin silah bırakma kararının ardından atılacak adımlara ilişkin DEM Parti heyetinin henüz bir görüşme yapmadığını ifade eden Türkdoğan, “Fakat bu süreç devam ederken, barış sürecinin toplum nezdinde güvenilirliğini artırmak bakımından bazı taleplerimiz olmuştu. Bunların başında hasta mahpusların salıverilmesi, siyasi mahpusların aleyhine olan infaz düzenlemelerinin giderilmesi infaz yakma uygulamalarına son verilmesi ve infazda ayrımcılığın sona erdirilerek eşitliğin sağlanması gibi tamamen insan haklarına dayanan, toplumda herkesin kabul edebileceği şeyler var. Bu konuda iktidarla görüşmelerimiz sürüyor” dedi.

‘AYM iki kez bozdu, yeniden düzenlenmemeli’

Silah bırakmanın ardından PKK’lilerin ve cezaevindeki siyasetçilerin durumu için hangi yasal adımların atılacağı merak konusu. Ancak kamuoyunda tartışılan infaz düzenlemesinde, iktidarın kendisini eleştiren herkese karşı kullandığı Terörle Mücadele Kanunu (TMK) konusunda bir madde hiç gündem olmuyor. Sadece “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme” şeklindeki suçlamaya dair ceza indirimi konuşuluyor. Öztürk Türkdoğan bu gelişmelere ilişkin, “Bu düzenlemeler nasıl şekillenir, partiler bu konuda nasıl mutabakata varacak bu konuda görüşmelerimiz sürüyor. Ancak Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği bu ‘Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme’ maddesinin düzenlenmesine gerek olmadığı görüşündeyiz. Çünkü böyle bir suç yok! AYM iki defadır iptal ediyor zaten. Dolayısıyla böyle tuhaf bir suçu yeniden düzenlemeye gerek yok. TMK konusunda ise infaz yakmacılığın sona erdirilmesi, gerekiyor” diye belirtti.

‘Önemli olan kayyımın son ermesi’

İktidarın PKK’nin kendisini feshetmesi kararının ardından en çok merak edilen de DEM Parti ve CHP’li belediyelere yönelik kayyım atamalarında ne olacağı konusu. Fakat Erdoğan bir yandan “Kayyımlar önceki gibi istisna olacak”, diğer yandan da CHP’li belediyeleri hedef alıp “Belediye kanunu değişmeli” dedi. Erdoğan’ın sözlerini nasıl değerlendirdiklerini sorduğumuzda Türkdoğan şöyle yanıt verdi. “Bence bu konuda önemli olan öncelikle kayyım uygulamasının sona erdirilmesi ve belediye başkanlarının göreve dönmesini sağlamaktır. Anladığımız kadarıyla kastedilen eski düzenlemenin uygulanması, yani görevi nedeniyle suç işleyen belediye başkanı görevden alınacak ve belediye meclisi yerine görevlendirme yapacak. Zaten öyle olması gerekiyor. OHAL öncesindeki gibi. Ancak Belediye Kanunu’nun değişmesi meselesi sistemik bir konu, ayrıca ele alınması gerekiyor. Bazı konularda belediye yetkileri çok kısıtlı bazı konularda belediye yetkileri tam. Dolayısıyla burada dengenin nasıl olacağını enine boyuna tartışmamız gerekiyor. Yerel yönetimlerin kendi içinde demokrasi ilkesi uyarınca bir özerk yapısı var. Her şeye vali ve kaymakam karışacaksa belediye başkanı ve belediye meclisi seçmenin bir anlamı kalmayacaktır. Ben bunların aslında şimdi değil belki ileride demokratik sivil anayasa tartışmalarında ele alınmasının daha mantıklı olacağı görüşündeyim. Çünkü birkaç söz üzerinden değerlendirme yapmak çok doğru değil.”

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

İran’a yönelik saldırılar birçok ülke tarafından kınanırken ABD ve İsrail müttefikleri ise destek verdi. Türkiye’nin de içinde bulunduğu bazı ülkeler ise ABD’yi doğrudan kınamayarak ‘endişe’ dile getirmekle yetindi. Kongre onayı dahi olmadan gerçekleştirilen saldırı ABD içinde tartışmaya yol açtı.

ABD Başkanı Trump ise saldırının “tarihi” olduğunu iddia etti, “Artık barış zamanı” dedi. Trump İran boyun eğmezse “gelecekteki saldırılar çok daha büyük ve kolay olacak” sözleriyle tehdit etti. Trump’a teşekkür eden İsrail Başbakanı Netanyahu da “Önce güç gelir, sonra barış gelir” mesajı paylaştı.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Soykırımcı İsrail’e her türlü desteği verdiği yetmezmiş gibi bir de İran’ı tehdit eden Trump, Nobel barış ödülü istiyor.

Evrensel'i Takip Et