17 Mayıs 2025 04:05

Avukat Huriye Hamidi: Çocuk adalet sistemi sosyal medyada kurulmaz

Minguzzi cinayeti üzerine başlayan çocukların “ağır suçlarda” yetişkinler gibi yargılanması önerisine hukukçular karşı çıkıyor: Cezaların artırılması riskli. Çocuğu suça iten sebepler araştırılmalı.

Avukat Huriye Hamidi: Çocuk adalet sistemi sosyal medyada kurulmaz

Görsel: Midjourney/Fırat Turgut/Evrensel

Eylem Nazlıer
[email protected]


Ahmet Mattia Minguzzi cinayeti sonrası TBMM’de kurulan araştırma komisyonu, çocukların “ağır suçlarda” yetişkinler gibi yargılanmasının önünü açabilecek yasal düzenlemeleri tartışıyor. Komisyonun önerileri arasında çocuk faillerin cezalandırılmasında yeni bir kademelendirme sistemine geçilmesi ve cezaların artırılması gibi adımlar yer alıyor. Ancak hukukçular ve çocuk hakları savunucuları bu yöndeki adımların, çocuk adalet sisteminin temel ilkeleriyle çeliştiğine dikkat çekiyor.

Avukat Huriye Hamidi, çocuklara yönelik cezai yaptırımların artırılması taleplerinin hem sistemin yapısal sorunlarını göz ardı ettiğini hem de çocukları kriminalize eden söylemleri meşrulaştırma riski taşıdığını belirtti.

Çocukları hedef alan söylemler yaygınlaştırılıyor

“Bizleri, tüm kamuoyunu derinden üzen bir olay meydana geldi. Ancak 15 yaşındaki bir çocuğun öldürülmesi üzerinden çocuk adalet sistemi içerisine giren hem mağdur hem de suça sürüklenen çocuklar açısından olumsuz söylemler ve talepler dile getirilmeye başlandı” diyen Hamidi, Türkiye’de ceza yargılamasının çocuk ve yetişkin olarak iki farklı sistem içinde yürütülmesi gerektiğini vurguladı.

Uluslararası sözleşmelere ve iç hukuka göre 18 yaş altındaki herkesin çocuk olduğunun altını çizen Hamidi, “Bu çocuklar ‘suçlu’ değil, ‘Suça sürüklenen çocuklar’dır. Adalet sisteminin amacı da çocukların yeniden örselenmesini ve suça sürüklenmelerini engellemektir” dedi.

‘Cezaların artırılması riskli bir yaklaşım’

Komisyonda gündeme gelen ceza artırımı önerilerini “riskli” olarak nitelendiren Hamidi, çocuk adalet sisteminin halihazırda birçok yapısal sorunu olduğunu ifade etti:“Çocuk algısı olmayan meslek elemanları, çocuk odaklı olmayan yaklaşımlar çocukları olumsuz etkilemektedir. Sistem içerisinde çocuklar halihazırda yaşlarına uygun olmayan söylem ve eylemlere maruz kalmaktadır. Bu şartlar altında sadece ceza artırımı talep etmek, suça neden olan yapısal sorunları görmezden gelmektir. Bugün çocuklara daha ağır cezalar isteniyor; bu söylem, gelecekte ‘İdam edilsinler’ noktasına kadar taşınabilir.”

Türkiye’de suç tekrarının yetişkinlerde olduğu gibi çocuklar açısından da önlenemediğini ifade eden Hamidi, bu durumun ceza oranlarından çok ceza infaz sisteminin yapısal işleyişiyle ilgili olduğuna dikkat çekerek “Türkiye’de suç tekrarı engellenemiyor. Bugün dile getirilen ‘Çocuklar yetişkinler gibi yargılansın veya cezaları artırılsın’ önerileri bu çocuklar yetişkin olduklarında ‘İdam edilsin’e dönüşecek. Asıl sorunlu olan cezaların ne olduğu değil, infaz sisteminin kendisi, bunların iyileştirilmesine dönük çalışmalar yapılmalı” ifadelerini kullandı.

‘Devlet sorumluluğu üstünden atmamalı’

Çocuk adalet sistemine dair tartışmaların sosyal medya üzerinden yürütülmesini de eleştiren Av. Hamidi, bu gibi hassas meselelerde kamuoyunun yönlendirilmesinde sorumluluk taşıyan herkesin dikkatli olması gerektiğini ifade ederek “Bu tartışmaların yürütüleceği yer sosyal medya değil. Bu bir sistem sorunu ve sorumlusu devlet. Gerekli önleyici tedbirlerin alınmaması, müdahalelerin yapılmaması bu gibi ağır ihlallerin tekrarına neden olmakta. Bu sebeple öncelikli olarak devletin ilgili kurumları sorumluluk üstlenmeli, sorumluluğu üstünden atan söylemler üretmemeli” uyarısında bulundu.

Hamidi, düzgün işleyen bir çocuk koruma sisteminin oluşturulması için ilgili bakanlıkların, üniversitelerin, baroların, çocuk hakları alanında çalışan akademisyen ve kitle örgütlerinin katılımıyla bütüncül bir yaklaşımla politika üretilmesi gerektiğini vurguladı.

‘Çocuğu suça iten sebepler araştırılmalı’

Tüm eksikliklerine rağmen mevzuatın gerekli şekilde uygulanmasının bile ileri bir adım olduğunu ifade eden Av. Hamidi “Bir çocuğu suça iten çok farklı sebepler var. İçinde bulunduğu yoksulluk, eğitim hayatına devam edememek, maruz kaldığı şiddet eylemleri bir çocuğun kişiliğinin şekillenmesinde etkili olabilmektedir. Çocukların bu gibi şiddet eylemlerini işlemesinin önlenmesi için aslında toplumu etkileyen birçok sorunun da çözülmesi gerekmektedir. Çocuğu ailesinden ve sosyal çevresinden ayrı tutarak bir değerlendirme yapmak doğru değil. Tüm toplumu olumsuz etkileyen faktörler düzelmeden sağlıklı çocuklar yetiştirilmesi de zorlu olacaktır.”

Medya ve siyasetin dili tehlikeyi büyütüyor

Suça sürüklenen çocukların medya ve siyaset tarafından saldırgan bir dille hedef alınmasını da eleştiren Hamidi bu alanda ciddi bir zihniyet dönüşümüne ihtiyaç olduğunu söyledi: “Medya yayın yaparken ya da kişiler düşüncelerini dile getirirken çocukları hedef haline getirecek tüm söylemlerden uzak durmalıdır. Siyasi aktörler de işleyişinden sorumlu oldukları sistemin eksiklerini çocuklara fatura etmemelidir. Hatta bazı hukukçular dahi temel hukuk ilkelerini ihlal ederek çocukları ötekileştiren söylemler kullanmaktadır. Bu söylemler çocuklara yönelik ön yargılardan ve etki yaratma arzusundan beslenmektedir.”

Sistem köklü şekilde gözden geçirilmeli

Çocuk adalet sisteminin köklü şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten Hamidi, “Çocuk adalet sistemi içerisinde birçok eksik var. Sistem uluslararası sözleşmeler ve kanunlardaki temel prensiplerle bütüncül olarak gözden geçirilmeli. Çocuğun yaşam hakkı, katılım ilkesi, yüksek yararı ve ayrımcılık yasağı bu sistem için temel ilkelerdir. Her şeyden önce sistem üzerindeki yükün hafifletilmesi gerekmektedir. Sistem içerisinde çalışan meslek elemanları üzerindeki iş yükü çocuklar ile doğrudan ilgilenilmesini engellemektedir. Bunun yanında sistem içerisinde görevli tüm meslek elemanlarına periyodik olarak eğitimler verilerek sistemin çocuk odaklı bir şekilde yürütülmesine olanak sağlanmalıdır. İnfaz sisteminde düzenlemeler yapılmalı, onarıcı adalet esasıyla hem toplumun adalete olan inancının arttığı hem de çocukların tekrar suç işlemelerinin önlendiği bir sistem oluşturulmalıdır” önerisinde bulundu.

Cezalar değil, koruyucu politikalar tartışılmalı

Çocukların yetişkin gibi yargılanması ya da cezaların artırılması gibi önerilerin kısa vadeli tepkilerle şekillendiğini ve bu önerilerin uzun vadede daha büyük sorunlara yol açacağını söyleyen Huriye Hamidi şu çağrıda bulundu: “Devletin ve ilgili kurumların sorumluluklarını üstlenerek, çocukları tekrar suça sürüklenmekten koruyacak bütüncül ve onarıcı politikalar üretmesi gerekir. Bu süreçte kimseyi hedef göstermeyen, sorunun gerçek nedenlerini gören bir yaklaşımla hareket etmek şart.”

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

‘Yeni’ dünya düzeni

‘Yeni’ dünya düzeni

1990’larda ‘tarihin sonu’, ‘sınıf çatışması dahil tüm çatışmalar bitti, ebedi barış’ gibi söylemlerle kurulan ‘yeni dünya düzeni’, bugün 70’e yakın ülkede 2 milyardan fazla insanın savaş coğrafyasında yaşadığı gerçek bir dehşet gezegeni yarattı. Küresel iktisadi hakimiyet kavgası her yıl yüzbinlerce can alıyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Soykırımcı İsrail’e her türlü desteği verdiği yetmezmiş gibi bir de İran’ı tehdit eden Trump, Nobel barış ödülü istiyor.

Evrensel'i Takip Et