17 Mayıs 2025 04:12

Deri işçileri yüzde 30 zam dayatmasını kabul etmiyor: Ciğerler çürüdü ücretler eridi

Deri organize sanayinin keskin kokusu, yılların yükünü taşıyan işçilerin ciğerinde. “Sözleşme yoksa üretim yok” diyen işçiler, Erdoğan-Şimşek programının farkında: “Bizi yoksullaştırmaya çalışıyorlar"

Murat Uysal
[email protected]


Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesi’nde 9 fabrikada çalışan TEKSİF üyesi deri işçileri, grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde yüzde 30’luk zam teklifine tepki gösteriyor. İşçiler, çıplak ücretlerinin 26-27 bin liraya kadar düştüğünü, geçim sıkıntısı yaşadıklarını ve çalışma koşullarının ağır olduğunu vurgularken, “Sadaka değil, sözleşme istiyoruz” diyor.

Deri patronların yüzde 30’luk zam teklifini kabul etmeyen Tuzla’daki işçiler, sürecin ara buluculuğa taşınmasının ardından eylem kararı aldı. Türkiye Deri Sanayi İşverenleri Sendikası (TÜDİS) Başkanı Vedat Çubukçuoğlu’na ait fabrikanın önünde de eylem yapan TEKSİF üyesi işçiler, “Sözleşme yoksa üretim de yok” sloganıyla taleplerinin arkasında duracaklarını belirtiyor.

“Yüzde 30 sadaka, biz sadaka değil hakkımızı istiyoruz. Grevse grev” diyen işçilerden Mustafa Darendeli, 35 yıllık deri işçisi. Çalıştığı yılların bedenine yükünü anlatırken, “Romatizma, talaş tozu ciğere işlemiş. Bağdaş kuramaz hale geldik” diyor.

Bugün deri işçilerinin verdiği mücadele, İstanbul’dan İzmir’e Tekirdağ’dan Hatay’a kadar irili ufaklı 7 bini aşkın iş yerinde çalışan 71 bin 685 işçiyi de ilgilendiriyor.

‘Eskiden ev alınırdı, şimdi pazara çıkamıyoruz’

Deri işçiliği bir zamanlar emeğiyle ev, araba alınabilen bir meslekti. Ama o zamanlar da kolay değildi. Darendeli anlatıyor: “Eskiden tırnaklarımızın içi kapkara olurdu, hâlâ o izler ellerimizde. Bugün deri organize sanayiye giren biri o kokuyu hemen alır. Kimyasal, asit, talaş… Bunlar hâlâ ciğere işliyor. Şimdi ne oldu? Emekli olduk ama araba almayı bırak, pazara çıkamaz hale geldik.”

Deri sektöründe özellikle ileri yaşlarda sağlık sorunları yaygın. Çoğu işçi bel, diz, solunum sorunlarıyla mücadele ediyor. “Tıpkı maden işçisi gibi olduk” diyor Darendeli: “Ama bizim ciğerimize çöken şey kömür değil, kimyasal.”

‘Biz son nesiliz, gençler deriyi tercih etmiyor’

Yeni kuşak sektörde çalışmak istemiyor. Bunun nedenini işçiler açık şekilde ortaya koyuyor: “Asgari ücret düzeyinde bir ücrete kimse bu işi yapmaz. Eskiden işçi emekli olduğunda hem tazminatla hem birikimiyle bir düzen kurabiliyordu. Şimdi işten ayrıldığında elinde hiçbir şey kalmıyor.”

Çubukçuoğlu Deri İş Yeri Temsilcisi Ali Calayır da durumu şöyle özetliyor: “Eskiden sırtımızda deri taşıyorduk, şimdi makineler var ama ücret hâlâ çok düşük. Benim üç çocuğum var, ikisi okuyor. Bir öğrencinin günlük öğle yemeği 100 liradan başlıyor. Maaşla geçinmek imkansız.”

İşçiler sosyal haklarıyla birlikte yaklaşık 42-45 bin lira maaş aldıklarını söylese de çıplak ücretler 26-27 bin lira seviyelerinde. Bu da geçim için yetersiz.

‘Yüzde 30 zam Erdoğan-Şimşek programının parçası’

TEKSİF Tuzla Şube Başkanı Hikmet Numanoğlu yüzde 30’luk teklifin sadece deri işçilerine yönelik olmadığını, Erdoğan-Şimşek programının bir sonucu olduğunu vurguluyor: “Bütün sektörlerde işçilere aynı dayatma yapılıyor. Asgari ücretliye ne verildiyse, emekliye ne reva görüldüyse, herkesi o seviyeye çekmeye çalışıyorlar. İşverenler hükümetin çizdiği yoldan gidiyor.”

Fotoğaf: Evrensel

Numanoğlu, patronların birlikte hareket ettiğine dikkat çekiyor: “Sermaye bizden daha örgütlü, daha bilinçli. Aynı dilden konuşuyorlar. Biz de işçiler olarak aynı birliği sağladığımız sürece kazanacağız. Şu an hem yetkimiz var hem gücümüz. Bu dönem daha güçlüyüz, daha umutluyuz.”

Deri iş kolunda sendikal örgütlenmenin ve mücadelenin geçmişi uzun. Yıllarca mücadele veren DERİTEKS, iş kollarının birleştirilmesiyle baraj altında kalmış, uzun yıllar yetkisi olmadan dahi sözleşmeler yapabilmişti. Ancak bu dönem farklı. “Bugün hem örgütlüyüz hem birlikteyiz” diyen Numanoğlu, şöyle devam ediyor: “Talebimiz açık, işçilerle beraber hazırladığımız taslakta yüzde 80 oranında zam istiyoruz. Yüzde 30’luk dayatmaya boyun eğmeyeceğiz. İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret istiyoruz. Sonuna kadar direneceğiz. Gerekirse grev.”

Evrensel'i Takip Et