DEM Parti’den Meclis’e Kürtçe için araştırma talebi: Ana dili hakkı güvence altına alınmalı
DEM Parti, ana dili Kürtçe olan milyonlarca yurttaşın eşit yurttaşlık hakkına erişebilmesi için TBMM’yi göreve çağırdı.

Fotoğraf: Mardin/MA
DEM Parti Grup Başkanvekilleri Sezai Temelli ve Gülüstan Kılıç Koçyiğit, Kürtçeye yönelik tarihsel ve güncel baskıların araştırılması ve ana dili Kürtçe olan yurttaşların temel dil haklarının güvence altına alınması amacıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) araştırma önergesi sundu.
Muş Milletvekili Temelli ve Kars Milletvekili Koçyiğit imzalı önergede, Kürtçe'nin tarihi kökenleri ve kültürel zenginliğine dikkat çekilerek, Kürt dilinin kamusal alanda sistematik olarak baskıya uğradığı vurgulandı. Önergede, Kürtçenin kamusal yaşamdan dışlandığı, ana dilinde eğitimin tanınmadığı, medya, kültür ve yerel yönetim alanlarında dilin kullanılmasının engellendiği örneklerle ortaya kondu.
“Kürtçe’nin tarihsel bir birikimi var, ama baskılar sürüyor”
Önergede Kürtçenin Hint-Avrupa dil ailesinin İranî koluna mensup olduğu ve yazılı edebiyatının 16. yüzyıla kadar uzandığı hatırlatıldı. Melayê Cizîrî, Ehmedê Xanî ve Ali Harirî gibi klasik Kürt edebiyatının öncülerinden söz edilen önergede, Latin alfabesiyle yayımlanan ilk Kürtçe dergi Hawar’ın 1932 yılında Şam’da çıktığına değinildi. 15 Mayıs’ın Kürt Dili Bayramı olarak kutlanmasının bu derginin yayımlandığı tarihe denk geldiği hatırlatıldı.
Ancak bu köklü geçmişe rağmen Kürtçenin Cumhuriyet tarihi boyunca baskı, yasaklama ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığı ifade edildi. 1924 Anayasası, 1925 Şark Islahat Planı ve 1980 darbesi sonrası uygulamalar örnek verilerek Kürtçenin hem özel hem kamusal yaşamda dışlandığına dikkat çekildi.
“Ana dilinde eğitim temel bir haktır”
DEM Parti'nin önergesinde, ana dilinde eğitimin bir insan hakkı olduğu ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı hatırlatıldı. Türkiye’de bu hakkın halen tanınmadığı, Kürtçenin yalnızca sınırlı saatlerde ve seçmeli ders olarak okutulabildiği, öğretmen yetersizliği nedeniyle uygulamada anadilde eğitimin mümkün olmadığı belirtildi.
“Kayyımlar Kürtçe'yi görünmez kılıyor”
2016’dan bu yana atanan kayyımların Kürtçe'ye yönelik baskı politikaları da önergenin gerekçesinde önemli yer tuttu. Kayyımlar tarafından çok dilli hizmet uygulamalarının kaldırıldığı, Kürtçe tabelaların indirildiği, sokak ve cadde isimlerinin değiştirildiği, Kürtçe kreşlerin kapatıldığı, kültürel etkinliklerin iptal edildiği örneklerle sıralandı.
Cezaevlerinden medyaya kadar geniş bir baskı alanı
Kürtçe yayın yapan medya organlarının kapatılması, gazetecilerin tutuklanması, Kürtçe tiyatro ve konser etkinliklerinin keyfi biçimde yasaklanması gibi örneklere de yer verilen önergede, cezaevlerindeki dil hakkı ihlalleri öne çıktı. Bafra Cezaevinde Kürtçe şiir ve şarkı yazdıkları için iki tutukluya hücre cezası verildiği belirtildi.
“Meclis araştırması açılmalı”
DEM Parti, Kürt diline yönelik baskıların sona erdirilmesi, çok dilliliğin anayasal güvence altına alınması ve toplumsal barışın güçlendirilmesi için TBMM çatısı altında bir Meclis Araştırması açılmasını talep etti. (Haber Merkezi)
Evrensel'i Takip Et