15 Mayıs 2025 16:29

Boğaziçi Üniversitesinden kadın öğrenciler anlatıyor: "Kadın düşmanları kampüste, arkadaşlarımız cezaevinde"

Boğaziçi Üniversitesi’nde tepki çeken etkinlik sonrası protesto eden öğrencilere polis müdahale etti, 6 öğrenci tutuklandı. Kadın öğrenciler yaşananlara karşı dayanışma çağrısı yaptı.

Boğaziçi Üniversitesinden kadın öğrenciler anlatıyor: "Kadın düşmanları kampüste, arkadaşlarımız cezaevinde"

Fotoğraf: Evrensel

İstanbul – Boğaziçi Üniversitesinde 13 Mayıs’ta kayyım yönetime yakınlığıyla bilinen Boğaziçi Üniversitesi İslam Araştırmaları Kulübünün (BİSAK), Nureddin Yılmaz’ı çağırması üzerine gerçekleşen protestolar sonucu 6 öğrenci tutuklandı. Çocuk istismarını ve kadına yönelik şiddeti meşrulaştıran sözleriyle tanınan Yıldız’ı protesto eden öğrenciler kampüs içinde polis şiddetine maruz kaldı. Boğaziçi Üniversitesinden kadın öğrenciler şiddet ve istismarı aklayıcı söylemlerde bulunan Yıldız’ın kampüse gelmesi ve ardından yaşananları Evrensel’e değerlendirdi.

‘Kadınlar ölürken polis neredeydi?​’

Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü 1. sınıftan bir öğrenci, “Zaten kampüste bir kadın olarak çok güvende hissetmiyoruz. Çünkü CİTÖK işlevsizleştirdi, kurumlar gerekeni yapmıyor. Bir de bunun üstüne bir kadın düşmanının kampüste gelip konuşma yapması kan dondurucu bir olay bence. Kampüste genel olarak güvende hissetmiyoruz ve bir de polis kampüsümüze giriyor” dedi. Polisin kampüs içinde öğrencilere uyguladığı şiddeti hatırlatan öğrenci, “Ancak kadın cinayetleri engellenmiyor örneğin. Müdahale sırasında pek çok arkadaşımız yaralandı. Kayyım rektör de okula çevik kuvvetin girmesine izin veriyor. Kampüsteki kadınlar olarak bir tavır takınmamız ve yan yana gelmemiz, birbirimizi kollamamız gerekiyor” diye konuştu.

‘Bir arada daha güçlüyüz’

Çok öfkeli ve endişeli olduğunu belirten bir Matematik Bölümü öğrencisi ise, “Tüm bunlar sapkın söylemleri olan birini korumak için yapıldı. Normal hayatımı yaşarken bile rahatsız oluyorum artık, hep bir eylem içinde olmam gerektiğini hissediyorum. Ben de eyleme gittim. Çünkü çok haklı bir eylem bu, kadınların ve çocukların hakkını savunuyoruz. Ancak bu eylem sırasında darpla yokuştan yukarıya doğru sürüldük, cop sesleri sloganları bastırıyordu. İktidarın bunu destekliyor olması, onların da iktidarın çarkını döndürüyor olmaları büyük bir problem. Ben korkuyorum ama korkuma rağmen bir şey yapmaya çalışıyorum. İktidar da, onun maşası kayyım rektörler de değişmeli” dedi.

Bir başka Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğrencisi, “Etkinliği düzenleyen öğrenci kulübü, etkinliği diğer kulüplerden izinsiz yapmaya çalıştı. Çünkü kayyım rektörü ve polisleri arkalarına alıyorlar. Üstüne bir de bu kadar tepkinin üstüne etkinliği iptal etmek bir yana, kampüs içine polis soktular. Bu tepkinin İslamofobi olarak yansıtılmasından da çok rahatsızım. Bizim ortada son derece meşru bir tepkimiz var. Bir aradayken daha güçlü ve daha rahat hissediyorum” ifadelerini kullandı.

‘Tüm arkadaşlarımızı alacağız’

Çeviri Bilim Bölümünden bir öğrenci ise, “Biz yüzlerce öğrenci olarak Nurettin Yıldız gibi bir insanın okulumuza gelip bu söylemleri yaymaya çalışmasının mümkün olmadığını söyledik. Ancak bir okulumuza onlarca çevik polis, barikatlar, gözaltı araçları getirildi. 97 arkadaşımız ters kelepçe ile, işkenceyle gözaltına alındı. Boğaziçi Üniversitesi kadın düşmanlarının kendi söylemlerini ‘ilmini’(!) yayabileceği bir alan değildir. İsterdik ki protestomuzu barışçıl bir şekilde bitirebilelim, ancak yine polis şiddetine maruz kaldık. Umuyoruz ki polis şiddetine maruz kalmayacağımız protestolarda birleşiriz” dedi.

Başka bir öğrenci ise, “Nurettin Yıldız hem güvenlik hem de polis tarafından ‘korunmaya’ çalışıldı. Bu esnada kız yurdunun önünde şeriatı destekleyen bir grup erkek sloganlar atıyordu. Bu gruba müdahale edilmezken bizim protestomuz bastırıldı. Biz öğrenci kadınlara dair, kadın cinayetlerine dair, çocuk istismarına dair gösterilmeyen özen; bir kadın düşmanına gösteriliyor. Tüm arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu. (Evrensel)

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek, barış, özgürlük

Ekmek, barış, özgürlük

İsrail’in ABD desteğiyle İran’a yönelik saldırıları 8. gününü doldurdu. Emperyalist hedeflerle Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD dizaynı en başta işçi ve emekçi halklar için yıkım yaratıyor. Türkiye’de bugün “savaşa karşı ekmek, barış ve özgürlük” için meydanları dolduracak emekçiler daha iyi bir yaşam istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İBB soruşturması kapsamında "Etkin pişmanlık ifadeleri baskı ve tehditle veriliyor" yorumlarına soruşturma açılacak.

Evrensel'i Takip Et