Okan Müderrisoğlu: Silah teslimi ve beklentilerle gerçekler arasındaki denge önemli
Okan Müderrisoğlu'na göre PKK'nin 4 bölgede silahsızlanması, TBMM'nin devreye girmesinin önünü açacak, beklentilerle toplumun gerçekleri arasında denge ne zaman kurulursa o zaman ilerleme olacak.

Fotoğraf: AA
İkidara yakın gazetelerden Sabah'ta Okan Müderrisoğlu'nun yazısında PKK'nin 12 Mayıs 2025'te açıkladığı fesih kararı ile ilgili bazı değerlendirmeler dikkat çekti. İmralı'nın infaz koşullarından Selahattin Demirtaş'a kadar uzanan yelpazedeki beklentilerle toplumun gerçekleri arasında denge ne zaman ve ne kadar kurulursa o zaman ve o kadar ilerleme mümkün olacak!
Okan Müderrisoğlu, PKK'nin Lozan Anlaşması ve 1924 Anayasasına yönelik eleştirisini, "Lozan'a dil uzatmak", "İki kurucu halk klişesini sürdürmek" olarak ele aldığı yazısında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın dünkü grup toplantısında "Herkesi; uçup kaçmadan, sağduyuyu bırakmadan, 'iyimser, ümitvar ama itidalli' şekilde gelişmeleri takibe davet ettiği" sözleri ile Öcalan'ın "....devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın. Tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir!" ifadelerini hatırlattı. Ardından önümüzdeki sürece dair şu yorumlarda bulundu:
"Terör örgütünün; Türkiye-Irak-Suriye-İran sahasında silahsızlandırılması ve eş anlı olarak silah-mühimmat depolarının yerini göstermesi gerekecek. Örgüt, Kandil'deki merkezden yönetilse de yayıldığı coğrafyaya göre değişiklikler içeren kadrolar tarafından sevk ve idare edilmekte. Haliyle silah tesliminin, ülkelerin özgün şartlarına göre ama en geç sonbahara kadar sonuçlandırılması, TBMM'nin devreye girmesinin de önünü açacak. Siyasetin tüm kanatlarıyla ve tam kapasiteyle meseleye el atması ise milletimizin hassasiyetleri ışığında kararların alınmasını sağlayacak.
Özetle... Terörsüz Türkiye ile birlikte illegal maddi gücünü kaybedeceğini gören veya meşru siyaset üretme problemi yaşayacağını bilen aktörlerin yanı sıra örgütü maşa olarak kullanan bölgesel ve küresel odakların sinsi faaliyetlerine karşı uyanık ve dirençli olmak zorundayız. Sonrası mı? İmralı'nın infaz koşullarından Selahattin Demirtaş'a kadar uzanan yelpazedeki beklentilerle toplumun gerçekleri arasında denge ne zaman ve ne kadar kurulursa o zaman ve o kadar ilerleme mümkün olacak! (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et