14 Mayıs 2025 13:54

Ankara'da kömür ocağına tepki: "Kömüre değil sağlıklı yaşama ihtiyacımız var"

Ankara Gölbaşı ilçesine bağlı Kırıklı köyü yakınlarında açılmak istenen kömür ocağına karşı imza kampanyası başlatan köylüler, “Kömüre değil sağlıklı yaşama ihtiyacımız var” dedi.

Ankara'da kömür ocağına tepki: "Kömüre değil sağlıklı yaşama ihtiyacımız var"

Fotoğraf: Nevzat Özer

Özer Akdemir
[email protected]


Ankara Gölbaşı ilçesine bağlı Kırıklı köyü yakınlarında açılmak istenen kömür ocağına karşı yöre halkının mücadelesi devam ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı (ÇŞİB)’nca ÇED Gerekli Değildir kararı verilen kömür ocağının yaşam alanlarında ciddi çevresel ve sağlık sorunlarına yol açacağını dile getiren Kırıklı köylüleri kömür madenine karşı imza kampanyası başlattılar.

Fotoğraf: Nevzat Özer

Proje daha önce mahkemece iptal edilmişti

Kırıklı’nın yanı sıra Selametli, Mahmatlıbahçe, Tepeyurt ve Karagedik Köyleri gibi en az 7-8 köy doğrudan etkileneceği dile getirilen kömür ocağı Ankara’nın tahıl ambarı olarak bilinen verimli tarım arazilerinin ortasında bulunuyor. Daha önce 150 hektarlık bir alanda yapılmak istenen proje Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) içme sularına olumsuz etki edeceği gerekçesi ile kömür ocağına karşı çıkması üzerine iptal edilmişti. Firma, bu kez de kömür ocağı işletme alanını 24 hektara düşürerek yeniden başvurdu. Şirketin başvurusuna Ankara Valiliği tarafından işletme alanı 25 hektarın altında olduğu için ÇED Gerekli Değildir kararı verildi. Kömür ocağı için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından 2019 İşletme Ruhsatı verilirken, sahanın ruhsat alanı 1099,21 hektardan oluşuyor. Kömür ocağı projesi Ankara şehir merkezine uzaklığı kuş uçuşu yaklaşık 35 km, Kırıklı mahallesine uzaklığı kuş uçuşu yaklaşık 785 m. uzaklıkta bulunuyor.

ABB proje tarım alanı kullanımlı bölgede

ÇED Dosyası ile ilgili kendilerinden görüş istenen Ankara BB, proje ile ilgili daha önce Ankara 9.  İdare Mahkemesinde TMMOB Mimarlar Odası ve diğer Odalar tarafından açılan davada işlemin iptaline karar verdiğini hatırlatarak, proje alanının Ankara Nazım İmar Planı”nda yaklaşık olarak “Tarım Alanı” kullanımlı bölgede kaldığını dile getirdi. ABB, “projenin nakliye  güzergahına ilişkin net bir bilgi olmadığı, uydu görüntülerinden yapılan incelemede ise  nakliye güzergahının yerleşim yerlerinden geçmesinin muhtemel olduğu, proje tanıtım dosyasında nakliye güzergahının netleştirilmesi gerektiği, Madencilik faaliyetlerinde nakliye güzergahı olarak  köy  içi  yolların  mümkünse  seçilmemesi  gerektiği,  alternatif  nakliye  güzergahı olmadığı  durumlarda  ise  nakliye  saatlerinin  bölge  halkını  mağdur  etmeyecek  şekilde düzenlenmesi” gerektiği görüşünü iletti. Bu görüş projenin sahibi “Nakliye güzergahı netleştirilecek, madencilik faaliyetlerinde nakliye güzergahı olarak köy içi yolların mümkün olduğu kadar seçilmeyecek, alternatif nakliye güzergahı olmadığı durumlarda ise nakliye saatlerinin bölge halkını mağdur etmeyecek şekilde düzenlenecek” taahhüdünde bulundu.

Mogan ve Eymir Gölleri tehdit altında

Köylüler, kömür ocağının Mogan ile Eymir Gölleri’ni besleyen su kaynaklarını da tehdit etiğini ileri sürerken bölgede yıllardır faaliyetine devam eden bir başka kömür ocağı nedeniyle zaten çok büyük sıkıntılar çektiklerini dile getiriyorlar. Köylüler, Selahattin Yıldız adlı kişi tarafından açılmak istenen ikinci kömür ocağının tarım ve hayvancılığı bitireceği endişesini dile getiriyorlar. Kömür ocağı projesinden vazgeçilmesini isteyen imza kampanyası başlatan köylüler imza metninde şu görüşleri dile getiriyorlar; “En az 25 yıl, milyonlarca ton toprak yerinden alınıp başka yerlere taşınacak, ağır metallerin serbest kaldığı toz bütün bölgeye yayılacak. Mogan ve Eymir Gölleri’nin yer aldığı Özel Çevre Koruma Bölgesi etkilenecek. Bu bölge kuşlar tarafından barınma, üreme, konaklama amaçlı kullanılan, Ramsar’a aday gösterilen önemli kuş alanlarından birisidir. Bölgede 83 farklı kuş türü tespit edilmiştir. 47’si endemik 493 bitki türü bu bölgede yaşamaktadır. Toz, açığa çıkan ağır metaller, gürültü biyolojik çeşitliliğe zarar verecektir.”

Kömür ocağının açılmasının hem sağlık hem de köyün doğal kaynaklarını zedeleme riski taşıdığına inandıklarını belirten köylüler kömüre değil sağlığa ihtiyaçları olduğunu belirtiyorlar.

ABONE OL

Evrensel'i Takip Et