13 Mayıs 2025 13:16

TÜPRAŞ'tan çıkardığımız derslerle 14 Mayıs'ta grev ilanını asacağız

Toplu iş sözleşmesi süreci tıkanan Petrol-İş üyesi Ravago işçileri yazdı: TÜPRAŞ'tan çıkardığımız derslerle sermayenin dayatmalarına karşı 14 Mayıs'ta grev ilanını asacağız.

TÜPRAŞ'tan çıkardığımız derslerle 14 Mayıs'ta grev ilanını asacağız

Fotoğraf: Evrensel

Ravago işçileri
İzmir


Aliağa'da nisan ve mayıs ayları işçilerin insanca yaşam talepleriyle geçirdiği aylar oldu. TÜPRAŞ ve Ravago iş yerlerinde toplu iş sözleşmelerinin (TİS) olması işçilerin talepleriyle birlikte Aliağa'da iş yeri önlerinde, içlerinde ve sokaklarda mücadeleyi büyütmesine neden oldu. Sermayenin, Erdoğan ve Şimşek'in ekonomi programının yansıması olan düşük ücret dayatmasına karşı "insanca yaşam mücadelesi" verildi, veriliyor.

Koç Holdinge bağlı TÜPRAŞ, işçilerin emeğiyle her yıl milyarlarca dolar net kâr ile ülkenin en büyük sanayi şirketini temsil ediyor. Ravago, polistren ve termoplastik sektöründe uluslararası bir tekeli temsil ediyor. Bu iki şirketin patronları şatafat içerisinde, yediği önünde yemediği arkasında yaşarken, burada çalışan işçiler ay sonunu getirebilmek için akılalmaz tasarrufa gitmek zorunda kalıyor. Bu yoksulluk biz işçilere dayatılıyor. Ocak ayında başlayan TİS görüşmelerinde patron tarafları düşük zam teklifleriyle gelmiş ve ilk görüşmelerden itibaren devamlı süreci tıkamışlar ve 1 Mayıs öncesinde gerçekleşen TİS görüşmelerinde masalardan kalkılmıştır. Patronların düşük ücret dayatmaları Erdoğan-Şimşek ekonomi programı bu süreçte patronların sopası haline gelmiş, her toplu iş sözleşmesinde işçilerin karşısına getirilmiştir.

TÜPRAŞ ve Ravago işçilerinin 1 Mayıs dayanışması örnek oldu, yol gösterdi

Aliağa'da 1 Mayıs yağışlı hava koşullarına rağmen coşkulu, işçilerin taleplerini sıraladığı, damgasını vurduğu şekilde kutlandı. Kortejlerin büyük çoğunluğunu TÜPRAŞ ve Ravago işçileri oluşturdu. Her iki TİS görüşmelerinde patron tarafları ortak hareket ettirdiklerini açık şekilde belli ettiler. Bu ortaklık, Erdoğan-Şimşek programı etrafında birleşmiş ve örgütlü hareket eden patronların işçilere yansımasıydı. Yapılan TİS görüşmelerinde aynı zam oranı teklifleriyle masaya gelinmesinin cesareti de buradan gelmekteydi. Sermaye ittifakına karşı biz işçiler de onlardan daha güçlü bir örgütlülükle 1 Mayıs'ta taleplerimizi alanlara yansıtmalıyız çağrısı yapmıştık. Bu çağrılarımızı Evrensel gazetesi üzerinden de dile getirdik. Nitekim 1 Mayıs özelinde Aliağa'da petrokimya işçileri coşkulu bir şekilde ve talepleriyle birlikte sendikası önünden Aliağa Meydanı’nda yürüdü. Yürüyüş sırasında TÜPRAŞ işçileri, "Ravago işçisi yalnız değildir" sloganlarını atarken, Ravago işçileri de " TÜPRAŞ işçisi yalnız değildir" sloganlarını attı. İş yerleri arasındaki bu dayanışma ruhu, birbirinin haklarına sahip çıkma yaklaşımı örnek oldu ve büyütülmesi gereken yolu bizlere bir kez daha göstermiş oldu.

"İşçiyi başarıya ulaştıracak güç, sınıf kardeşleriyle olan örgütlü birlikteliği"

Ravago işçileri olarak yemekhane ve merkez ofisler bölgesinde eylemlerimize sürekli ve ısrarlı bir şekilde devam ediyoruz. Bu eylemlerde de TÜPRAŞ işçilerine göstermiş oldukları direnişe desteklerimizi eksik etmedik. Her eylemimiz de TÜPRAŞ işçisine selam gönderdik. İzmir'de aylardır direnişte olan Temel Conta işçilerine ve greve çıkan TPI işçilerine de selam göndermeyi eksik etmedik. Bu saydığımız iş yerlerinde ve diğer bölgelerde direnişte olan işçilerin de birbirlerine sıkça selam gönderdiğini de gözlemledik. Ortaya çıkan tablo şudur ki işçiler sadece kendi iş yerlerindeki direnişin sınırları içerisinde kalmıyor, sınıfının diğer havzalarındaki kardeşlerinin direnişlerinin de başarılı olmasını istiyor. Bizi ancak bu birliktelik başarıya ulaştıracaktır.

"Patronlar, işçinin beklentisini düşürmek istiyor"

Buraya somut bir örnek verecek olursak, Ravago'dan bir arkadaşımla çay molasında TÜPRAŞ TİS sürecini tartışıyorduk. İşçi arkadaşım, " TÜPRAŞ bu ülkenin en büyük sanayi şirketi ve bağlı olduğu Koç bu ülkenin en büyük kapitalistlerinden. Petrol İş açısından da sendikanın yüzde 10'luk üyeliğini oluşturan bir kesim. Tüm bunlar göze alındığında bu TİS sürecinin başarılı olmasını sadece orada çalışan işçiler değil, bizlerin de istemesi lazım'' dedi. Asgari ücret nasıl tüm ülkedeki ücretlerin taban belirleyicisi oluyorsa, petrokimya iş kolunda da TÜPRAŞ'ın TİS süreci, ücretleri ve hakları petrokimya işçilerin ücretlerinde belirleyici konuma getiriliyor. Bunun nedeni Ravago işveren temsilcilerinin TÜPRAŞ görüşmelerine atıfta bulunarak "TÜPRAŞ bu kadar arttırmış, biz bu kadar arttırıyoruz"a sığınıyorlar. Patronlar ve onların temsilcileri örgütlü hareket edip işçilerin beklentilerini azaltmak istiyor.

TÜPRAŞ işçisine destek tüm iş yerlerinde örgütlü biçimde olmalıydı

Öte yandan kendi iş yeri dışında diğer iş yerlerindeki direnişlerin başarıya ulaşmasını istemek maalesef yeterli değil. Bu istek örgütlü bir güce dönüşmedikçe, sermaye ve hükümetin getirdiği yasaklamalar, tehditler bizi boğmaya, baskılamaya devam edecek. Ravago, TÜPRAŞ, Petkim, Star Rafineri aynı sendikada örgütlüler. Aliağa'da yüz ölçümü olarak küçük bir yer. Fakat aynı sendikaya örgütlü olan bu işçiler bireysel katılım haricinde örgütlü bir şekilde bu süreçte bir araya gelmedi. Bir kez olsun TÜPRAŞ rafinerisinin önünde gece gündüz nöbet tutan sınıf kardeşlerimizin yanına sendika çağrısıyla gitmedik. Aliağa'da TÜPRAŞ işçileri yolları, caddeleri kapatırken arkalarında diğer iş yerlerinden örgütlü bir katılım olmadı. Bu da topu sendika yöneticilerine vermenin yeterli olmadığının kanıtıdır.

TÜPRAŞ işçileri Aliağa halkının desteğini almak için de yürüdü  

TÜPRAŞ işçileri toplu iş sözleşmesine sahip çıkmak için rafineri önünde gece gündüz bekleyişlerini sürdürürken, 7 Mayıs gecesi TİS bağıtlandı. İşçilerin asla kabul etmediği bu sözleşme maddeleri sendika tarafından işçiye sorulmadan bir gecede imzalandı. Ertesi günde ise Kocaeli ve Aliağa rafinerisinden işçi arkadaşlarımız daha öfkeli eyleme geçtiler. Her iki bölgede ana yollar, caddeler kapatıldı. TÜPRAŞ işçileri özelleştirme döneminden sonra Aliağa'da yıllar sonrasında ilk defa böylesine bir tepkiyle eyleme geçtiler. Rafineri önünden başlayan yürüyüş ana yolu trafiğe kapatıp Aliağa Meydanı’na yürüdükleri ve oradan da rafineriye tekrar yürüdükleri saatler süren bir eylem oldu. TÜPRAŞ işçisi, Aliağa halkından ve esnafından destek istemek için de bu yürüyüşü gerçekleştirdi. Çünkü kamu döneminden kalma algıyla TÜPRAŞ işçilerinin zaten çok yüksek maaş aldıklarını düşünen kesimlere, "Hayır, bizim ücretlerimiz yoksulluk sınırının yanından bile geçmiyor" demek ve Aliağa halkından destek almak için yüründü.

İşçiye sorulmadan imzalanan sözleşme istemiyoruz

Eylem sürecini TÜPRAŞ işçisi yönetti. TİS görüşmelerinde sürekli süreci tıkayan işverene ve yeterli tepkileri vermeyen sendika yönetimlerine karşın TÜPRAŞ işçisi daha kararlı ve sonuç alan eylemler istediklerini belirttiler. TÜPRAŞ işçileri tüm bu gelişmeler doğrultusunda Aliağa'da özellikle petrokimya işçileri için bir mücadele hattının çizimine başlamış oldu. Eylemlerdeki zayıf örgütlülük belirgin olsa da yolun ne olması gerektiğini ve kimlerle yapılması gerektiğinin farkına varılması açısından bizlere önemli sonuçlar verdi. TÜPRAŞ'ta yeni jenerasyon işçiler ve eski deneyimli işçiler kendilerine dersler çıkararak mücadelenin bitmediğini vurguladı.

İnsanca yaşamak için "grevse grev"

Biz Ravago işçileri de bu direnişi yakından takip ettik. TÜPRAŞ işçilerinin başlatmış olduğu bu mücadele hattını Ravago işçileri de şüphesiz kendi kanatlarından destekleyecek ve ileri götürecektir.

Ravago patronu TİS taleplerimizi kabul etmeyip görmezden gelmiştir. Bu bağlamda 14 Mayıs Çarşamba günü grev kararımızı fabrika içerisinde ilan edip asacağız. Görüşmeler bu süreçte devam edecek. Eğer bu görüşmelerde taleplerimiz kabul edilmezse haziran ayında üretimden gelen gücümüzle birlikte şalteri indireceğiz. TÜPRAŞ işçilerinin mücadelesinden sonuçlar çıkararak hareket etmeliyiz. Ravago işçileri olarak grevi, TÜPRAŞ işçilerinin Aliağa'nın sokak ve caddelerinde en coşkulu attıkları slogan olan "grevse grev" şiarıyla ve insanca yaşamak istiyoruz talebiyle karşılıyoruz.

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Bakanlık önünde grev ve istifa sesleri

Bakanlık önünde grev ve istifa sesleri

Kamu işçileri, Türk-İş’in Maliye Bakanlığı önünde yapmak istediği basın açıklamasını mitinge çevirdi. Yüzde 16 zam dayatmasının grev anlamına geldiğini dile getiren işçiler, sendikacılara “eylem, eylem” diye seslenerek mücadele kararları alınmasını istedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i istifaya çağıran işçiler, “Artık yeter” dedi

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Çevre davalarının maliyeti çok yüksek. Bilirkişi 200 bin istiyor. Dava kaybedilirse emekli maaşından kesiliyor

Evrensel'i Takip Et