12 Mayıs 2025 17:46

Bilgi Üniversitesi yönetiminin Springfest’i iptal etmesine tepki: Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi

Bilgi Üniversitesi öğrencileri üniversite yönetiminin Springfest’ti iptal etmesine tepki göstererek “Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi” dedi.

Bilgi Üniversitesi yönetiminin Springfest’i iptal etmesine tepki: Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi

Fotoğraf: Evrensel

Bilgi Üniversitesi öğrencileri üniversite yönetiminin Springfest’i iptal etmesine yaptıkları basın açıklamasıyla protesto etti.

Bilgi Üniversitesi yönetimi öğrencilere ilk önce  festivale ait bağımsız bir sahne verileceği söyledi, sonra sahnenin yarısını verdi en sonunda da festivali iptal etti.

İptal kararına tepki gösteren Bilgi Üniversitesi öğrencileri yaptıkları basın açıklamasında iptal kararı ile yalnızca müziğin değil, öğrencinin söz hakkının da susturulmak istendiğini vurgulayarak, “Ne festival hakkımızdan ne dayanışmamızdan ne de mücadelemizden vazgeçiyoruz” dedi.

Öğerincilerin açıklaması şöyle;

"Dikkat, dikkat: öğrenci konuşuyor!

Evet, öğrenci. Müşteri değil.

Shuttle’ını elinden aldığınız, kantini çok gördüğünüz, ucuz yemeği lüks saydığınız öğrenci.

Her yıl enflasyonun üstünde yapılan zamlarla ailesinin geçimini, kendi eğitim hakkını zora soktuğunuz öğrenci.

Şimdi de diyorsunuz ki: “Festivalinizi de alacağız.”

Ama bu kez unuttuğunuz bir şey var: Öğrenci artık uyandı!

Biz uyandık!

Mehmet Can baksana kaç kişiyiz saysana

Shuttle istediğimizde, ucuz yemek, kantin dediğimizde görmezden gelmeyi alışkanlık edinmiş bir anlayışla artık baş başa değiliz.

Çünkü şimdi dayanışmamız var.

Mimarlıktan hukuka, iletişimden mühendisliğe; ideolojisi, kimliği ne olursa olsun, görünmez bir gönül bağıyla birbirine kenetlenen öğrencilerin oluşturduğu Bilgi Öğrenci Dayanışması var.

Artık biliyoruz: Birimizin hakkı gasbedilirse, diğerimiz onun yanında dimdik durur.

İptale karşı omuz omuza

Bu saatten sonra ne festivalimizi veririz, ne gençliğimizi.

İlk görüşmede öğrencilere ait bağımsız bir sahne verileceği söylendi, kabul ettik.

Hazırlıklara başladık. Mabel Matiz’den Manifest’e uzanan isimlerle temas kurduk.

İkinci görüşmede verdiğiniz sahneyi geri aldınız, var olan sahnenin yalnızca yarısını sundunuz. ‘Bir alanımız olacak’ diye kabul ettik.

Ancak ne olduysa üçüncü görüşmede oldu.

Öğrencinin karşısında konumlanmayı alışkanlık haline getiren okul yönetimi, bu festivali iptal etmeyi seçti.

Yalnızca müzik değil, öğrencinin söz hakkı da susturulmak istendi.

O sahne bizim için sadece bir eğlence alanı değildi.

Sahne bizim, yasak sizin

O sahne, arkadaşlarımız Mehmet Efe Erdoğan ve Arda Öğüşlü için sesimizi yükselteceğimiz yerdi.

Haksız tutukluluklara, hukuksuz kararlara karşı direneceğimiz bir alandı.

Öğrenci tutsaklar onurumuzdur

Belli ki birileri bu seslerden korktu.

Buradan onlara sesleniyoruz:

Korkmayın, cesaret alın!

Onların direncinden, kararlılığından bir parça da siz taşıyın!

Biz, öğrenci olmanın yalnızca derslere girip çıkmak değil; yaşam alanlarımız, söz hakkımız, birlikte üretme irademiz olduğunu hatırlatmaya devam edeceğiz.

Santralİstanbul’dan Boğaziçi’ne bir selam gönderiyoruz:

Biliyoruz, Taşoda iptaliyle bizden önce susturulmak istenenler vardı. Ama unuttukları bir şey var: Bu sesler susturulamaz. Bu dayanışma durdurulamaz. Üniversitelerde yaşanan festival iptallerinin münferit olmadığını biliyoruz. Bu baskılar tesadüf değil, sistemli bir susturma çabasının parçası. Bu sebeple tüm üniversitelerden sıra arkadaşlarımızla omuz omuzayız, dayanışma içindeyiz.

YÖK, polis, medya; bu abluka mutlaka dağıtılacak!

Dağıtılana kadar da mücadeleye devam edeceğiz. Ne festival hakkımızdan ne dayanışmamızdan ne de mücadelemizden vazgeçmiyoruz!

Şenlik bizim söke söke alırız

Okul yönetimini, festival iptali kararından derhal dönmeye davet ediyoruz.

Ve tekrar ilan ediyoruz:

Kampüslerden başlayan bu mücadele,

Bu ülkenin her köşesinde adalet ve özgürlük egemen olana kadar sürecek!

Yaşasın öğrenci dayanışması!”

Fotoğraf: Evrensel

Açıklama sonrası öğrenciler oturma eylemi yaptı. (Haber Merkezi)

ABONE OL

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Ekmek, barış, özgürlük

Ekmek, barış, özgürlük

İsrail’in ABD desteğiyle İran’a yönelik saldırıları 8. gününü doldurdu. Emperyalist hedeflerle Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren ABD dizaynı en başta işçi ve emekçi halklar için yıkım yaratıyor. Türkiye’de bugün “savaşa karşı ekmek, barış ve özgürlük” için meydanları dolduracak emekçiler daha iyi bir yaşam istiyor.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
İBB soruşturması kapsamında "Etkin pişmanlık ifadeleri baskı ve tehditle veriliyor" yorumlarına soruşturma açılacak.

Evrensel'i Takip Et