Urfa’dan Koç’un tersanesine: ‘Tek kişilik yatakta iki kardeş’

Eren Yüceboy
[email protected]

Selim ve Seyfullah Tuzla tersanelerinde henüz bir aydır çalışan iki genç kardeş. Büyüğü Selim 23 yaşında. Kardeşi Seyfullah ise henüz 19’unda. Memleketleri Urfa’dan bir ay önce gelip Koç Holdinge ait RMK Tersanesinde çalışmaya başlamışlar.

Kendilerini buraya getiren süreci şöyle anlatıyor Selim: “Babamızı küçükken kaybettik. Amcamın yanında yaşadık küçük yaştan beri. Sağ olsun, bize babalık yaptı. Ama amcanın yaptığı babalık da bir yere kadar. Bir yerden sonra öz yeğeni de olsan yük olmaya başlıyorsun insana. Biz küçüklüğümüzden beri yük olmayalım diye sağda solda çalıştık durmadan. Tarlaya gittik, inşaatlara getir götür yaptık... Ama artık ufak değiliz. Sağda solda çalışmayalım, düzgün bir işte çalışalım dedik, geldik buraya.”

"Kimse kimsenin elinden tutmuyor"

Gelmelerini önerenler olmuş. Akrabalardan, mahalledeki tanışlardan daha önce gelip tersanede işe başlayan çok kişi olduğunu söylüyor Selim: “Çağıran, ‘Gel burada benim yanımda işe başla’ diyen çok oldu ama bir defa geldikten sonra kimsenin kimseye sahip çıkacak durumu olmuyor herhalde. Elimizden tutan, yol yordam öğreten belki olur dedik ama herkes kendi derdine yanıyor. Kimse kimsenin elinden tutmuyor. Kendi başımızın çaresine bakalım dedik ama zor. Büyük şehir sonuçta. Başka yerlere benzemiyor. Burada döner yemeye kalksan, bizim oradakinin iki misli para veriyorsun. Bir tas çorba 200 lira.”

Yaşadıkları yer bir taşeron evi. Geçici süreliğine yerleştirilmişler. Taşeronun kendilerini daha müsait bir yere aldıracağını, şimdilik idare etmeleri söylenmiş: “Böyle dedi ama üstünden bir ay geçti. Ne arayan var ne soran. Bizim şimdi kaldığımız yerde altı tane ranza var. Hepsi dolu. Bir tane ranza boşmuş diye bize ‘Burada yaşayın’ dediler. ‘Bir tane yatak var ama siz kardeşsiniz, bir şey olmaz, birlikte yatın bir süre’ dediler. Deyiş o deyiş... Bir aydır tek kişilik yatakta ikimiz birden yatıyoruz mecbur.”

"İki maaş da girse yetmez"

Alacakları ücreti henüz bilmiyorlar. Temizlikçilik yapacakları için diğer temizlikçilerin aldığı yevmiye üzerinden tahminde bulunabiliyorlar: “Tahminen 1000 lira civarındadır yevmiye” diyor Seyfullah. “Piyasası o şekildeymiş. Öyle söylüyorlar. Ama söyleyen herkes yetmediğini de söylüyor. Kimisi memlekete ailesine yolluyor, kimisi kendi için harcıyor. Ama yine de yetmiyor. Biz hiç değilse iki kardeşiz. Dara düşersek para ikimizin ortak parası deriz. Mesela yarın öbür gün eve çıkacak olsak, bir değil iki maaş girecek sonuçta o eve.”

“İki maaş da girse yetmez” diye itiraz ediyor Selim. “Bir ay tam çalışsan, hiç dinlenmesen eline geçer 30 bin lira para. Burada zaten kiralar olmuş 30 bin. İkimiz birlikte yaşasak da birimizden birinin maaşını komple kiraya yatırmamız gerekir.”

“İnsanımıza hayret ediyorum” diye devam ediyor. “Düşün ki bir adam bir ay boyunca çalışıyor, çırpınıyor, karşılığında maaş alıyor, aldığı maaşı da olduğu gibi ev sahibine veriyor. Nasıl yaşanır böyle, nasıl canından bezmez insan; anlamıyorum.”

"Böyle haberleri yapmazlar"

Çalıştıkları RMK Tersanesinin sahibi Koç Holdinge ait başka bir işletmeden, TÜPRAŞ’taki işçilerin ücret mücadelesinden konu açıyoruz. Ne TÜPRAŞ’ın adını duymuşlar ne de işçilerin mücadelesini.

“Hayatımız son bir aydır işten eve, evden işte. Ötesi yok” diyor Selim. “Önceden olsa yine bir şeyler izler, haberlere bakınırdım. Ama şimdi fırsatım olmuyor. Gerçi fırsatım olsa bile haberim olmazdı muhtemelen. Böyle haberleri, işçilerin eylemlerini falan haber yapmazlar televizyon kanalları. İşlerine gelmez.”

TÜPRAŞ’ın ülkedeki en büyük sanayi kuruluşu olduğunu ve kendi çalıştığı tersanenin de Koç Holdinge ait olduğunu öğrenince şaşırıyor Seyfullah: “Adamlardaki zenginliğe bak” diyor. “Kendileri dünyaları kazansalar doymazlar. İşçiler az biraz fazlasını istemeye kalkınca da kıyameti koparırlar.”

TETRİS

Ahşap blokları patlat, eğlencenin tadını çıkar!

Reklam