TÜPRAŞ işçisi için mücadele bitmedi, devam edecek
"Özelleştirme öncesinde 7 ortalama asgari ücrete denk gelen ücretin, günümüzde 1.5 asgari ücret sınırına gerilemiş olması işçilerin ek protokol talebinden vazgeçmeyeceğini gösteriyor."

Fotoğraf: Evrensel
İlhami Şahbaz
EMEP Kocaeli İl Başkanı
“Bu sözleşme bizim için hayatta kalma mücadelesi”, “Sosyal hayat düştü”, “Eskiden TÜPRAŞ’ın kurumsal bir kimliği varken şimdi Koç Holding için sadece finansal bir veriden ibaretiz”... Bu cümleler işvereni Koç Holding olan birçok TÜPRAŞ işçisine ait. TÜPRAŞ İzmit Rafinerisinin servis alanında işçilerle sohbet ediyoruz; Henüz TİS yapılmamış. İşçiler anlatmaya devam ediyor:
“Hâlâ TÜPRAŞ işçisinin ayrıcalıklı olduğu, ücret olarak farklı bir skalada olduğu doğru değil. Özelleştirme ile o köprülerin altında çok sular aktı. Eskiden TÜPRAŞ’ta işe girmek için kovalanan torpillerin yerini şimdilerde açlık sınırına uzak olmayan bir ücret düzeni aldı” diyor bir başka TÜPRAŞ işçisi. Espriyle “Yani asıl şimdi mi proleter oldunuz?” diyoruz, işçiden gelen “evet” cevabı hepimizi gülümsetiyor.
TÜPRAŞ işçisi “Ekonomik ayrıcalıkların” geçmişte kaldığının ayrımında. Bu yüzden gözü kulağı TİS masasında. TİS sürecinin henüz sonuçlanmadığı günlerde bu süreçte nelerin yaşanacağına dair varsayımlarını tek tek sıralıyor işçiler.
Yeni sürece dair kaygılar ortak. Sendikaları tarafından alınan eylem kararlarının yetersizliğine dair eleştiri ve tepkiler geçmişe atıf yapılarak ifade ediliyor. Bunların haklılığı ise 2025 TİS’i ile anlaşılıyor. “Hemen yanı başımızdaki E5’i neden yarım saat de olsa kapatmıyoruz” tepkisi birçok işçinin dilinde. TİS imzalandıktan sonra dediklerini yapıyor işçiler, E5 trafiğe kapatılıyor ve biber gazlı polis saldırısına maruz kalıyorlar. Karşılaştığımız bir işçi, “Kapattık ama geç kaldık, o yol TİS süreci bitmeden kapatılmalıydı” diyor.
Vardiya süresini 8 saatten 16 saate çıkararak üretimdeki işçilerin adeta cezalandırılmasına dayanan eylem biçimi, üretimi durdurmayı hedeflemeyen eylemler, yaşadığı kentin dahi gündemine girememek, 1 Mayıs’ta kentte kalarak taleplerini görünür hale getirmek yerine Türk İş’in çağrısıyla Kartal’a gitmek, gibi nedenler sonucu hazırlayan faktörler olarak sıralanıyor.
TÜPRAŞ işçisi kendisini anlatmakta zorluk yaşadığı gibi başta sendikası olmak üzere yalnız da bırakıldığını söylüyor. Bir işçi “Cephe gerisindeki mücadele ve destek en az cephedeki kadar önemlidir” diyor.
Patronun adeta “şımarık” ve pervasız tutumuna beklemeye dayalı “eylemlerle” sürecin değişeceğine hiç inanmadı TÜPRAŞ işçisi. O yüzden imzalanan TİS’e tepkisini göstermekte gecikmedi. Kayıplarının ancak mücadele ile alınacağının farkında olarak, özelleştirme öncesinde 7 ortalama asgari ücrete denk gelen ücretin, günümüzde 1.5 asgari ücret sınırına gerilemiş olması işçilerin ek protokol talebinden vazgeçmeyeceğini gösteriyor.
Eylemlerin bitirildiğine ve vardiyaların normale döneceğinin duyurulmasına istisnasız hiçbir işçi şaşırmıyor. Dilden dile iki sözcük dolaşıyor, “Yine satıldık.” Anlıyoruz ki TÜPRAŞ işçisi için mücadele bitmedi, daha yeni başlıyor.
Evrensel'i Takip Et