20 Nisan 2013 11:01

Akil İnsanlar Cumartesi Anneleri'ni dinledi

Cumartesi Anneleri'yle bir araya gelen Akil İnsanlar Komisyonu, kayıp yakınlarının kaygılarını ve taleplerini dinledi. Çocuklarının kemiklerinin kendilerine verilmesini ve sorumluların yargılanmasını isteyen kayıp yakınları barışın, yüzleşme olmadan gelmeyeceği mesajı verdi.Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Heyeti'nde yer alan Mithat Sancar, Ali Ba

Akil İnsanlar Cumartesi Anneleri'ni dinledi
Paylaş

Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Heyeti'nde yer alan Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu ve Levent Korkut, Hazzopulo Pasajı'nda Cumartesi Anneleri ile bir araya geldi. Toplantıda söz alan Sincar, toplumun her kesimiyle düzenleyecekleri toplantılarla kaygı ve beklentileri raporlaştırarak Meclis'e sunacaklarını söyledi. Heyette yer alan kişilerin farklı kimliklerinin olduğunu belirten Sancar, "Biz buraya konuşmaya gelmedik. Sizin taleplerinizi, kaygılarınızı dinlemek istiyoruz" dedi. Ardından 17 yıl önce gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin konuşarak, "Biz barıştan yanayız. 20 yıldır yakınlarımızın kemiklerini bulmak ve sorumluların yargılanması için burada oturuyoruz. Ben kemiklerimi istiyorum. Benim ağabeyim silahlı değildi sadece muhalif olduğu için öldürüldü. Siz bize bugün nasıl cevap olacaksınız. Barış koşulları nasıl oluşturulacak. Biz de silahların susmasını istiyoruz. Ben katillerle helalleşmem. Ben katilleri her gün televizyonlarda gazetelerde görüyorum" dedi.

'TALEPLERİMİZİ DEVLET BİLİYOR AYRI BİR HEYETE İHTİYAÇ YOK'

12 Eylül darbesinin hemen ertesi günü gözaltına alınan ve halen haber alınamayan Cemil Kırbayır'ın kardeşi Mikail Kırbayır ise, "Yakınlarımız muhalifti öldürüldü. Bizi en çok zorlayan öldürülüş şekilleridir. İnanılmaz işkencelere maruz kaldılar. Bizim hapsedilen mezarlarımızı bize geri versinler başka bir şey istemiyoruz. Bu devlet geçmişiyle yüzleşmelidir" dedi. 1980'de, 26 yaşındayken gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren'in kardeşi İkbal Eren ise, "Bizim taleplerimizi devlet çok iyi biliyor. Biz yıllardır aynı taleplerle oturuyoruz. Taleplerimizi iletmemiz için ayrı bir heyete ihtiyaç yok. Benim ağabeyimin katillerinin yargılanmasını istiyorum. Biz her gün yakınlarımızın kemiklerini arıyoruz. Kemik arayan bir toplum nasıl barışır" dedi. Eren'in konuşmasının ardından Sancar, "Biz bunları duyurmaya varız. Biliyoruz yıllardır siz sesinizi farklı şekillerde duyurdunuz bir de biz duyurmaya çalışalım" diyerek cevap verdi.

'BEN MEHMET AĞAR İLE BARIŞMAM'

Komisyon üyesi Ali Bayramoğlu ise, "Sizler yıllardır taleplerinizi dile getiriyorsunuz. Bizim buraya size gelmemizin temel nedeni topluma sizin de yanımızda olduğunuzun mesajını vermek. Biz de biliyoruz barışın hakikat komisyonu olmadan yargılamalar olmadan olmayacağını. Biz bir görev olarak görmüyoruz. Bize teklif edildi biz de kabul ettik. Bu teklifin hükümetten gelmesi bizi de rahatsız etti. Ama bu teklife olumsuz cevap vermeyi de doğru bulmadık. Empati kurulmasını istiyoruz" şeklinde konuştuğu sırada Cumartesi Anneleri'nden biri "Siz Mehmet Ağar ile barışır mısınız?" diye sordu. Soru üzerine Bayramoğlu, "Ben de Mehmet Ağar ile barışmam. Ama bu şahsi bir barış değildir. Bu bir süreçtir" dedi. 1995 yılında gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın abisi Ali Ocak, "Başbakan Erdoğan bir yandan barış derken diğer yandan tek millet tek bayrak diyerek milliyetçi duyguları depreştiriyor. Sorumlular yargılansın ki demokratik bir ülkeye gidebilelim" dedi.

'DEVLET ÖNCE YAPTIĞI KATLİAMLARLA YÜZLEŞSİN'

Toplantıda konuşan komisyon üyesi Levent Korkut ise, "Sizin yaşadıklarınızı başka kesimlere ulaştırmayı hedefliyoruz. 20 yıldır bu önyargıların nasıl oluşturulduğunu biliyorsunuz. Biz bu önyargıları kırmaya çalışıyoruz" dedi. 20 Temmuz 1992'de kaybedilen Hasan Gülünay'ın kayınbiraderi Zeki Eğin de, "Asla katillerle helalleşmeyeceğiz. Devlet önce yakınlarımızın akıbetini açıklasın, sorumluları yargılasın. Her hafta biz sorumluların isimlerini veriyoruz yargılanan oluyor mu? Ne zaman bu noktaya gelindi. Ben barışı da bu heyeti de kabul etmiyorum" sözleriyle tepkisini dile getirdi. Eğin'in tepkisi üzerine konuşan Sancar, "Biz burada kimsenin görevlisi değiliz. Dün bize Kocaeli'de saldırdılar. Bize saldıranlar barışı istemeyenlerdi. Bize saldırırken 'Tek barış sizleri yok etmek' sloganları atılıyordu" dedi. 20 Şubat 1995 tarihinde gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç'un ağabeyi Hasan Karakoç, "18 yıldır kayıplarımızın akıbetini soruyoruz. 2 bin 500 kayıp dosyası var. Kayıplardan şanslı olanıydık çünkü biz kemiklerimizi bulduk. Barış süreci başlatıldığında ben bir nebze de olsa umutlandım. Ama Roboski raporu ve Başbakan Erdoğan'ın 'Tazminatsa tazminat verdik' gibi sözleri beni dehşete düşürdü. Başbakan bizimle alay mı ediyor. Türkiye'de 5 bin köy boşaltıldı; ama Marmara, Ege, Akdeniz gibi yerlerde hiç köy boşaltılmadı. Adalet sadece Kürde gelince mi unutuluyor. Devlet önce kendi yaptığı katliamlarla yüzleşsin" dedi.

Kayıp yakınlarının anlatımlarının ardından toplantı son bulurken, toplantı sonrası kayıp yakınlarının komisyon üyeleriyle sohbetleri devam etti. (İstanbul/DİHA)


CUMARTESİ Anneleri, eylemlerinin 421’inci haftasında işkenceli sorgulardan geçirilerek kaybedilen Kürt çocuklarının akıbetini sordu. Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Heyeti üyelerinin de katıldığı eylemde anneler, yaralarının sarılmadan ve kayıplarının akıbeti ortaya çıkmadan barışın kendileri için anlam ifade etmeyeceğini ifade etti

Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı’ndaki eylemine Akil İnsanlar Komisyonu Marmara Heyeti Üyeleri Mithat Sancar, Levent Korkut ve Ali Bayramoğlu da katıldı. Eyleme ayrıca CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve CHP Milletvekilleri Hüseyin Aygün ve Veli Ağbaba da katıldı. Gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, 18 yıldır kayıplarını arama mücadelesinden vazgeçmediklerini söyledi. “Oğlumun katillerini bulun. Vicdanlı olun” diyen Ocak, tüm kayıpların faillerinin adalet önüne çıkarılmasını talep etti. 1994 yılında kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, her zaman Galatasaray Meydanı’nda barış taleplerini yükselttiklerini ve sürekli olarak barıştan yana tavır koyduklarını dile getirdi. Kayıp yakınlarının konuşmasının ardından basın açıklamasını Gülbahar Bozkurt yaptı. Eylemlerini 23 Nisan Çocuk Bayramı öncesi gerçekleştirdiklerini ifade eden Bozkurt, resmi törenlerde dünyanın ilk ve tek çocuk bayramını kutlayan ülke olarak Türkiye ile övünüleceğini; fakat 1990’lı yıllarda ilköğretim çağındaki onlarca çocuğun, polis tarafından katledilmesi gerçeğinin de Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu söyledi.

Basın açıklamasının okunmasıyla sonlanan eylemin ardından Mithat Sancar, Ali Bayramoğlu ve Levent Korkut gazetecilerin sorularını yanıtladı. Mithat Sancar, “Zaten geçmişin yaralarını saracak yöntemler mutlaka gündeme gelecektir. Çünkü barış geçmişin yaralarını sarmadan inşa edilmez. On binlerce kişinin bu süreçte derin yaralar aldığını biliyoruz. Toplumun tamamı yaralıdır. Bu yaralar ancak barışla çözülebilir” dedi. (İSTANBUL)

ÖNCEKİ HABER

Akiller Van’da

SONRAKİ HABER

Orada, bir maratoncu var uzakta

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...