19 Nisan 2013 13:35

Dersim'de köleliğe karşı birlik

Dersim’de Emek Partisinin (EMEP) çağrısıyla bir araya gelen taşeron işçiler kadrolu çalışma ve insanca yaşam için örgütlenme ve mücadele yollarını tartıştı.Önceki gün Dersim Belediyesi Konferans Salonununda ‘Güvencesiz çalışmaya karşı onurlu bir yaşam, adil ücret, kölelik değil kadro&r

Dersim'de köleliğe karşı birlik
Paylaş

Önceki gün Dersim Belediyesi Konferans Salonununda ‘Güvencesiz çalışmaya karşı onurlu bir yaşam, adil ücret, kölelik değil kadro’ talepleriyle gerçekleşen toplantıda 200’ü aşkın işçi bir araya geldi. Çalışma koşullarına ilişkin çarpıcı bilgiler veren işçilerin anlattıkları, taşeron işçilerin her iş ko-lunda benzer sorunlar yaşadıklarını ve sınırsız bir sömürüye tabi tutulduklarını ortaya koydu. İş yerlerinde her türlü hakaret ve tehdite uğradıklarını, her işe koşturulduklarını, birçok haklarının gasbedildiğini anlatan işçiler, bu durumdan nasıl çıkılabileceğine dair fikirlerini dile getirdi. TEDAŞ, DSİ, SGK, Milli Eğitim Huzurevi, Belediye, Devlet Hastanesi ve karayollarında çalışan işçileri bir araya getiren toplantıda öne çıkan vurgu ise örgütlü mücadelenin zorunluluğu oldu.

‘TEK ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELE’

Toplantının açılış konuşmasını yapan Emek Partisi İl Başkanı Mustafa Taşkale, taşeron işçilerin kölelik koşullarında çalıştığını belirterek, böyle bir toplantıya ihtiyaç duyulmasının nedenini, “Amacımız güçlerimizi birleştirmek, örgütlü mücadeleyi büyütmektir” sözleriyle açıkladı. Kadrolu işçi sayısındaki düşüşe ve artan işten çıkarmalara değinen Taşkale  “AKP hükümetinin ‘Bizi teğet geçti’ dediği kriz, emekçilerin hayatlarında büyük yaralar açtı. Taşeronlaşma arttı, işçiler düşük asgari ücrete mahkum hale getirildi” dedi. Taşeron işçi sayısının kadrolu işçi sayısını geçtiğini belirten ve “Taşeronlaştırmayla kamusal alanı yok etmeye, sendikaları bitirmeye çalışıyorlar” diyen Taşkale, işçilerin bu sömürüden ancak örgütlü mücadeleyle kurtulabileceğini dile getirdi.

‘TAZMİNAT HAKKI GASBEDİLİYOR’

Toplantıda ilk sözü alan işçi-ler  sendikaların işçilerden uzak olduğunu belirterek, mevcut sendikal anlayışı eleştirdi. TEDAŞ İşçisi Deniz Mak, 3 ay önce DİSK’e bağlı Enerji Sen’de örgütlendiklerini ancak, sendikanın kendilerini üye yaptıktan sonra ne aradığını ne de sorduğunu söyledi. Belediye İşçisi Kazım Çetin de “Sendika üyelikten sonra ortalıkta görünmedi” dedi. Bir diğer belediye işçisi Ekber Duymaz ise başka bir soruna dikkat çekerek, “Taşeron çalışanların, en büyük sorunlarından biri her yıl yenilenen sözleşmelerle tazminat hakkının gasbedilmesidir” dedi.

Sorunların yanı sıra çözümlerin de tartışıldığı toplantıda söz alan Belediye İşçisi Ahmet Işık ise “Eğer örgütlü olursak kazanacağız, taşeronlaşmayı kaldıracağız. Korkmayalım. Örgütlü mücadele yürütmediğimiz müddetçe taşeron çalışmaya mecburuz” dedi. Sendikalara yönelik eleştirileri hatırlatarak, “Sendikalı olmak tek başına bir şey ifade etmez” diyen Işık, asıl işin sendikalı olduktan sonra verilecek mücadeleden geçtiğini dile getirdi.

ŞİRKET SÖMÜRÜDE SINIR TANIMIYOR

Devlet Hastanesinde çalışan taşeron işçilerin en çok dile getirdikleri sorun ise birçok işte çalıştırılmak ve düşük ücret. Temizlik işçileri, “Hastalara iğne yapmak, serum takmak dışında her işi yapıyoruz ama ay sonunu getiremiyoruz” dedi. Şirketlerin kâr için başvurdukları yöntemleri anlatan işçiler çarpıcı bilgiler verdi. İzne çıktıklarında, kendilerine verilen yol paralarının kesildiğini söyleyen Gülseven Yeşil, “Ama çalışırken yediğimiz yemek için kesilen para biz izindeyken kesilmiyor” dedi.

‘HÜKÜMET YASA TANIMIYOR’

Karayollarında çalışan işçiler ise özlük haklarına ilişkin yargı kararlarının uygulanmadığını söyledi. Bir işçi, “Kepçe operatörü olarak çalışıyorum, 12 yıl hizmetim var. Karayolu işçisi olduğum mahkemece kesinleşti. Ama Ulaştırma ve Çalışma Bakanlıkları bunu kabul etmiyor. Bize hak ettiğimiz maaşı ödemeyen devlet 41 trilyonu tutup, müteahhite veriyor” dedi. Çok sayıda işçinin söz aldığı toplantıda önümüzdeki döneme dair önemli kararlar da alındı.

“İş yerinde baskılara, tehditlere maruz kalıyoruz” diyen DSİ Çalışanı Şenay Çölçayır “Ben belimden ameliyat oldum, 2 ay izin aldım. İşten çıkarılmayla karşı karşıya kaldım” dedi. DSİ’de çalışan başka kadın işçiler de iş yerinde hakarete uğradıklarını anlattı.

İZİN KULLANMAK ÇOK ZOR

Huzurevinde çalışan Cemile Ataş izin kullanmanın zorluklarından bahsederek, “Rapor aldığımızda bile ‘yerinize birini getirin öyle rapor alın’ diyorlar. Her işi yaptırıyorlar. Temizlik işçisine bile yaşlı bakımı yaptırıyorlar” dedi.


‘ANAYASAYI PATRONLAR YAPTI’

Toplantıda işçilerin çalışma yaşamındaki yasalara ilişkin sorularını yanıtlayan Avukat Barış Yıldırım, böyle bir toplantıda bulunmanın heyecan verici olduğunu belirterek, “Bugünkü Anayasada işçilerin hakları sermayedarlar tarafından belirleniyor. Ancak bu bile sermaye kesimini tatmin etmiyor” dedi. Yeni yasal düzenlemelerle işçilerin mevcut haklarının daha fazla gasbedildiğini belirten Yıldırım, “Uluslararası Çalışma Örgütünün belirlemiş olduğu iş hakları da açıkça ifade etmektedir ki; eşit işe eşit ücret verilmelidir. Bu durum mahkemelerce de teyit edilmiştir. Buna en önemli örnek karayollarındaki taşeron işçileridir. Onların ‘karayolu işçisi’ olduğu mahkemece teyit edilmiştir. İşçiler mücadelelerini sendikalarda ve diğer örgütlü alanlarda yılmadan sürdürmeli” dedi.


İşçilerin en öne çıkan talebi; kadrolu çalışma ve güvencesiz çalışma koşullarının ortadan kalkması. Öyleki çoğunluğu 10-12 yıldır taşeron olarak çalışan işçiler, çalıştıkları iş yerlerinde aynı işi yaptıkları kadrolu işçilerin neredeyse üçte biri maaş aldıklarını anlattılar. İşçiler her ihale döneminde işten çıkarılma korkusu yaşadıklarını ifade ederken, neredeyse söz alan her işçi, kadrolu çalışma isteğini dile getirdi.

Toplantıya bazı kadrolu işçilerin de katılması dikkat çekti. Bu işçilerden biri de Köy Hizmetlerinde çalışan Murat Üldeş’ti. Kendilerinin de uzun yıllar düşük ücretle, mevsimlik çalıştıklarını anlatan Üldeş, yürüttükleri kararlı mücadeleyle hem kadro haklarını aldıklarını hem de ücretlerinde iyileşmeler sağlandığını belirtti. Üldeş, “Ancak mücadele kadrolu olmakla bitmiyor. Asıl iş ondan sonra başlıyor. Tek yol dayanışma, birlikte mücadele ve örgütlü olmak” dedi.


Toplantıda bir dizi karar da alan işçiler, ilk hedef olarak 1 Mayıs’ta ortak taleplerle tek kortejde bütün taşeron işçileri bir araya getirmeyi belirledi. Toplantıda ayrıca alınan kararları takip edecek ve koordinasyonu sağlayacak bir işçi komitesi de oluşturuldu. Tartışmalar sonunda çıkan sonuç bildirgesinde şu kararlara yer verildi;
* Taşeron çalışanların bulunduğu işyerlerinin profili çıkartılacak ve örgütlenme çalışmaları başlatılacak
* Sendikasız taşeron işçilerin iş kolundaki sendikalara üye yapılması için çalışmalara başlanacak
* Taşeron işçilerin maruz kaldıkları saldırılar, hak gaspları ve kölelik düzenine karşı daha etkin ve birleşik bir mücadele için bir işçi kurultayı örgütlenecek. Yapılacak kurultaya bu alanda uzman kişilerin katılımı sağlanacak
* İşçi sınıfının canı ve kanı pahasına kazandığı 1 Mayıs Birlik ve Mücadele Günü’nde bütün taşeron çalışanlar taleplerini haykırmak için kendi pankart ve dövizleriyle aynı kortejde miting alanında olacak. (Dersim/EVRENSEL)

(Haber ve fotoğraflar: Duygu Kurban, Nilüfer İlter, Kemal Özer)

ÖNCEKİ HABER

İşçi kenti Gebze'den barış sesleri yükseldi

SONRAKİ HABER

Limanda birlik dağılmayacak

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa