Özelleştirmeler kampüslerde sermayenin alanını genişletiyor
"Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, Yapı Kredi iş birliği ve yemekhane zammına karşı 'Müşteri değil öğrenciyiz' sloganıyla üniversitelerin sermaye rantına açılmasını protesto ediyor."

Fotoğraf: Evrensel
Ankara – Hacettepe Üniversitesi öğrencileri Yapı Kredi dayatmasına karşı tepki gösterdi. Yapı Kredi’nin sahibi Koç Holdingin CEO'su Levent Çakıroğlu üniversitemizin yönetim kurulunda doğrudan yer alıyor. Rektörlük yalnızca şirketleri temsil etmekle kalmıyor doğrudan yönetimde söz almalarının önünü açıyor. Bunlarla birlikte Hacettepe Üniversitesi öğrencileri için açılmayan camlı yemekhane okula Yapı Kredi’nin girmesiyle yalnızca Yapı Kredi kartlı öğrencileri açılması söz konusuydu. Öğrenciler okul kartlarını artık kullanamayacak Yapı Kredi iş birliği ile ya Yapı Kredili olacak ya da e-kampüs projesi kapsamında kart çıkartmak zorunda kalacaktı. Bunun üzerine yine bir zamla yemekhane 30 liradan 35 liraya çıktı. Hacettepe 13 milyar 938 milyon 766 bin lirayla en çok bütçesi olan üçüncü üniversiteyken bizler niteliksiz yemekler, yurtlarda çalışmayan kaloriferlerle sefalet koşullarında öğrencilik hayatına mahkum bırakılıyoruz. Öğrencilerin halen daha karşılanmayan nitelikli, doyurucu yemek talebi süregelirken rektörlüğün üniversiteyi ranta açık hale getirdiği bu koşulda öğrenciler eylemde bir araya geldi.
Öğrenciler, “Yemekhanede Koç değil, fakültede kantin istiyoruz” ve “Fakülteden yemekhaneye parasız, bilimsel, demokratik eğitim” talepleriyle yürüyüş gerçekleştirdi. Öğrenciler ‘Müşteri değil öğrenciyiz’ sloganlarıyla üniversitenin sermayenin rant alanı olmasına karşı tepkilerini yükseltti.
Yapılan açıklamada; son zammın geri çekilmesi, nitelikli doyurucu yemek talebi, Yapı Kredi iş birliğinin sona erdirilmesi ve bütçenin öğrenciler için kullanılması talep edildi. Üniversitelerde sermaye, alanlarını genişletme emeliyle özelleştirmelere gidiyor. Öğrencilerin taleplerine değil, sermayenin rant alanlarına çözüm bulunuyor. Söz hakkının öğrencide olmadığı koşulda özel sermaye bir günde okula istediği gibi hükmedebiliyor. Öğrencilerin bu koşulda kendi alanlarını kurma gerekliliği, söz hakkının başta öğrencilerde olması bu koşulların geri döndürülmesinin başında geliyor. Boğaziçi’den Hacettepe’ye üniversitelerimizin rant alanlarına açılması kabul edilemez.
Evrensel'i Takip Et