TBMM'de Siber Güvenlik Kanun Teklifi görüşmelerine devam edilecek
Kişisel verilerin korunması, özel hayatın gizliliği ve ifade özgürlüğü konularında ciddi kısıtlamalara ve keyfi uygulamalara yol açacak Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri devam edecek.

Fotoğraf: ANKA
İLGİLİ HABERLER

TGC: Siber Güvenlik Yasası ikinci sansür yasası olacak
TBMM Milli Savunma Komisyonu’nda 15 Ocak’ta kabul edilen 21 maddelik Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nin görüşmeleri TBMM Genel Kurulu’nda dün başladı. Teklifin tümü ve birinci bölümü üzerinde görüşmelerin tamamlandığı kanun teklifinde bugün maddelerin görüşmelerine geçilecek.
Muhalefet, Siber Güvenlik Kanunu Teklifi’nde özellikle Siber Güvenlik Başkanlığının denetim yetkisinin keyfi uygulamalara yol açacağına yönelik endişelerini dile getirdi. Dün teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.
Teklif TBMM'ye verilmeden kararname ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı kuruldu
Yeni Yol Partisi Grubu adına söz alan Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, "8 Ocak 2025'te henüz kanun teklifi dahi TBMM'ye verilmeden nasıl Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı kuruldu?" diye sordu. Kanun teklifinde "kritik altyapı", "kritik kamu hizmeti", "siber olay" gibi soyut kavramları belirleme yetkisinin Siber Güvenlik Başkanlığına bırakıldığını belirten Karaman, "Bu düzenleme, yasama yetkisini dolaylı olarak bir yürütme organına devretmektir ve kesinlikle kaldırılmalıdır. Çünkü yasama yetkisi, aziz Meclisin tekelindedir ve Anayasa'nın 7'nci maddesine göre asla devredilemez." ifadelerini kullandı.
'İktidarın kendi çıkarlarını güvence altına almak için hazırlanmış'
İYİP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan da "Burada tartıştığımız yasa sadece iktidarın kendi çıkarlarını ve devamını sağlayacak birtakım şeyleri güvence altına almak için hazırlanmış bir yasa, başka da hiçbir anlamı yok" görüşünü dile getirdi. Türkkan, kanun teklifinin gazetecilerin, medya mensuplarının, vatandaşların ve sosyal medya kullanıcılarının sindirilmesi için düzenlemeler barındırdığını belirtti.
'Kişisel hak ve özgürlükleri hiçe sayıyor'
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan da siber güvenliğin, milli güvenliğin önemli bir parçası haline geldiğini ve bu konuda çağı yakalayan önlemlerin alınmasının son derece önemli olduğunu belirtti ancak bu yapılırken, insan hakları ve demokrasinin temel kavramlarından uzaklaşılmaması gerektiğinin altını çizdi. Ceylan, kanun teklifiyle Siber Güvenlik Başkanına olay mahallinde arama yapma, kopyalama, el koyma gibi izinlerin verilmesinin sakıncalı olduğunu, bunun, kişisel hak ve özgürlükleri hiçe sayacak bir yetki olduğunu ifade etti.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen de teklifin "Yasama organının ister siber uzamda ister gerçek dünyada olsun bir ülkenin ulusal gücüne yönelmiş tehdit ve saldırılardan koruma vadedebilmesi için her şeyden evvel o yasama organının özgürce ve her bir politik bileşeninin fikir ve eylem yeteneğine saygı temelinde işletilmesi, buna izin veren bir siyasi iktidardan, bir siyasi rejimden söz edilebilmesi gerekir. Şimdi, bu var mı ki biz buraya gelen bu yasa teklifindeki tehdidin bizler için bizim anladığımız biçimde bir tehdit olduğunu anlayalım." ifadelerini kullandı.
DEM Parti Hakkari Milletvekili Onur Düşünmez de düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek geri çekilmesini istedi. Düşünmez, kanun teklifinin ifade özgürlüğünü, kişisel verilerin korunmasını, adil yargılanma hakkını ve temel denetim mekanizmalarını tehlikeye atacağını vurguladı.
'Belirsiz suç tanımları getiriyor'
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Mehmet Kamaç da kanun teklifinin Siber Güvenlik Başkanlığına dijital verilere sınırsız erişim yetkisi verdiğini, teklifte kişisel verilerin saklanması, kullanılması ve imha edilmesi konusunda belirsizlikler olduğunu belirtti. Kanun teklifinde yer alan "halk arasında endişe yaratanlara ya da kurumları veya şahısları hedef almak amacıyla veri sızıntısı yapılmış gibi içerik oluşturanlara veya yayanlara 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verileceğine" yönelik hükme işaret eden Kamaç, teklifin belirsiz suç tanımları getirerek gazetecilerin, sivil toplum örgütlerinin ve dijital aktivistlerin özgürlüklerini kısıtlamak için bir araç olarak kullanılabileceğini kaydetti.
MHP ve AKP ise kanun teklifini "milli güvenlik" ve "milli beka" ifadeleri üzerinden savundu.
TBMM Başkanvekili Bekir Bozdağ, teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı. (Politika Servisi)
Evrensel'i Takip Et