17 Nisan 2013 14:03

Birlik olan işçiler her şeydir

Duygu Kurban

Güzel günler göreceğiz çocuklar, güneşli günler der şair. “Güzel günler gelmez bize, biz güzel günlere yürümedikçe” der Evrensel Basım Yayın’dan çıkan ‘İşçi B’nin Hikayeleri’ kitabının kahramanı, bilinçli işçimiz B. B bilincin B’sinden mi konulmuştur bilinmez ama sınıfını bilir B, hayatın kendisinin siyaset olduğunu da:

“ Siyasetle ilgilenir misiniz,

Diye sordu biri.

İşçi B cevap verdi

İlgilenir misiniz suyla ekmekle?​”

Evet su ve ekmekle ilgilenmek kadar hayatın kendisidir siyaset. Hayatın kendisini en iyi işçi B anlatır, hayat şiire karşılık gelir işçi B’de, bir şiir güzelliğinde yaşanamasa da…

GENİŞ BİR AİLE

‘Direniş Limanı’ güzel günlere yürümemiz gerektiğini gösteren bir belgesel: Mersin Uluslararası Liman İşletmeciliği(MIP) 5 Ocak 2009 tarihinde çok sayıda işçiyi kriz gerekçesiyle işten atar ve böylelikle bir direniş tarihi yazılır. İşçiler kriz gerekçesine inanmaz; çünkü atılanların hepsi sendikalıdır.

Belgesel bize yanı başımızda olanı anlatıyor; türkülerle, halaylarla, öfkeyle, çoluğuyla çocuğuyla, geniş bir ailenin hayat mücadelesini. Çok geniş bir ailedir mücadele edenler; tüm çalışanların eşleri, çocukları, dostları oradadır. Ekmek kavgasının hikâyesidir bu belgesel ve bu kavgayı en iyi anlatacak cümle ile başlıyor: “Babam işten çıktı. Biz okula gidemeyeceğimizi düşündük. Biz okula gittiğimizde mesela öğretmen klima parası ya da başka bir şey istediğinde nasıl vereceğimizi bilemiyoruz.” Bu kadar nettir hayat, bir çocuğun sözlerinde.

ADALET “MÜLK”ÜN TEMELİ

Gözlerinin önünde kaçak işçiler sokulur içeri. Ekonomik kriz yaşayanlar, sigortasız kaçak işçi çalıştırmaktan da geri durmazlar. İşçiler kaçak işçi taşıyan aracın önünü keser, cop yer, gaz yer hatta bir direğe çıkıp işi karşılığı hayatının pazarlığını bile yapar: bu çaresizliğinin mi yoksa ekmek mücadelesinin mi büyüklüğündendir, izleyince siz karar verin! Ve en önemlisi bütün bunları tek başına yaşamazlar; çocukları vardır, eşleri, dostları… Onlar geniş bir ailedir!

En anlamlı görüntülere de buralarda rastlarız. “Baba adalet bu mu?​” yazılı bir döviz dikkatinizi
çekecektir izleyince. Ve bir kez daha anlarız ki dünyada bu iki sınıf (işçi sınıfı ve burjuvazi) var oldukça adalet “mülk”ün temeli olmaya devam edecektir.
Belgeselde işçiler mücadele boyunca “sendika limana halaylarla girecek” sloganını eksik etmezler. Ve halaylarla sokarlar sendikayı içeri: Çünkü onlar, onlarca yumruk değil, onlarca elin birleştiği tek yumrukturlar, onlar sınıfını bilen işçi B’dirler. “Tek bir işçi hiçbir şeydir; birlikte olan işçiler her şeydir.” diyor Akan-Sel işçileri.

1Mayısa giderken izlenmesi gereken güzel bir belgesel. Hiçbir slogan bir direniş kadar iyi anlatamaz sınıf kavgasını!
İşçiler “Bitmedi bu kavga daha yeni başlıyor.” diyerek başladılar direnişlerine; kazandıklarında da aynı sloganla girdiler içeri. Biz de onlara hitaben Adnan Yücel’in şiiri ile bitirelim yazımızı:

Şiirler doğacak kıvamda yine

Duygular yeniden yağacak kıvamda.

Ve yürek,

İmgelerin en ulaşılmaz doruğunda.

Ey her şey bitti diyenler

Korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler

Ne kırlarda direnen çiçekler

Ne kentlerde devleşen öfkeler

Henüz elveda demediler.

Bitmedi daha sürüyor o kavga

Ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü

oluncaya dek.


Evrensel'i Takip Et