İnsanca yaşam ve kadro istiyorlar
‘HER İŞİ YAPIYORUZ AMA...’
Devlet hastanesinde çalışan işçilerden Sakine, “Hastanenin bütün işlerini biz yapıyoruz. Enjeksiyon dışında her işi yapıyoruz neredeyse” diyor ve herkesten fazla çalışmalarına rağmen düşük ücret almaktan şikayet ediyor. “Görev dışı yerlerde çalıştırılıyoruz; ama döner sermayeden yararlanamıyoruz” diyen Sultan ise, “İşimiz temizlik ama temizlik dışında da her işi yapıyoruz” diyor.
Hastane yemekhanesinde bulaşık yıkarken bulduğumuz aynı sorunlardan şikayetçi. Bir masa etrafında oturup konuşuyoruz. Tüm işçilerin aynı sorunları yaşadığını belirten Türkan, “Taşeron dediğin zaman, bayram olmaz, hafta sonun olmaz, üstüne üstlük düşük ücret alırsın” diyor. 11 yıldır taşeron firmada çalışan Fadime ise “Ezilenin ezileniyiz” diye tarif ediyor taşeron işçiliği. Kadın işçilerin hepsi Dev Sağlık İş’te örgütlü. Sendikayla birlikte senelik izin ve çalışma saatlerinin de düzene girdiğini belirtiyorlar. Ortak talepleri kadrolu olmak. “Eşit işe eşit maaş istiyoruz” diyor Temizlik İşçisi Sakine. Fadime, “İnsanca muamele görmek istiyoruz” diyor. Konuşmamızın sonunda tüm bu sorunlar ve taleplerini konuşmak üzere 18 Nisan’da EMEP’in düzenlediği toplantıya katılacaklarını belirtiyorlar.
AYNI İŞ FARKLI ÜCRET
Ekber Duymaz 2004’ten bu yana belediyede taşeron işçi. Onların durumu diğer taşeron işçilerden biraz daha farklı; İki grup halinde 9’ar ay dönüşümlü olarak çalışıyorlar. Şu an çalışmayan Duymaz, “9 ay çalıştık, martta çıktık diğer grup başladı. 3 ay boş kalıyoruz. Bu dönemde sigorta da yok” diyor. İki grup olarak dönüşümlü çalışmaktan şikayetçi Duymaz. Şoför, itfaiye, su işleri kademeleri sürekli çalıştırılırken sadece Fen İşlerindeki 20-30 işçinin dönüşümlü çalıştığını belirtiyor. Yaklaşık 10 yıldır burada çalışan Duymaz, belediyenin koşullarında hiçbir iyileştirme yapmamasından da şikayetçi. “İşe başladığımız zaman şirket koşullar öne sürüyor, bir form imzalatıyor, geleceğe dair hiçbir güvencemiz, tazminat hakkımız falan yok” diyor. Temel taleplerinin de bu güvencesizliğin ortadan kalkması olduğunu belirtiyor. Sendikalı olduklarını belirten Ekber Duymaz sendikanın kendileriyle ilgilenmemesinden de yakınıyor. Tüm taşeron çalışanlar gibi belediye taşeron çalışanlarının da temel şikâyeti kadrolu işçi ile aynı işi yapmalarına rağmen büyük bir ücret farkı olması.
SES: BİRLİKTE MÜCADELE ETMELİYİZ
SES Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz: Taşeronuyla, doktoruyla, şirketiyle, ebesi, hemşiresiyle bu bir ekip anlayışıdır. Doktor muayenesini yaparken, o da temizliğini, taşımasını yapıyor. Birlikte çalışan hastane çalışanlarının mücadelesi de ortaklaşmalı. Taşeronların örgütlenmesi ile ilgili SES tüzük değişikliğine gitti. Bu tüzük değişikliği ile beraber pilot il olarak Hakkari seçildi. Hakkari’de şu anda taşeron işçilerinin tamamı SES’te örgütlü. Biz de bu anlamda burada taşeron işçilerle bir eylem birliği içindeyiz. Taşeron örgütlemedeki temel amacımız onların da kadrolu ve insanca yaşanabilir bir işe sahip olmaları. 17 Nisan grevine hep beraber gideceğiz, taşeron çalışma koşullarına dair taleplerimizle katılacağız.
YOL-İş Sendikası 1 Nolu Şube İş Yeri Baş Temsilcisi Bedri Kırmızıtoprak: Kara yollarında yeni işçi alımı olmadığı için bir dönem yeni skalayla kadrolu işçi almak için sendikayla anlaşmaya varıldı. 1.000 kadar işçi alındı. Toplam 5 bin kişi alınacaktı ama alınmadı ve taşeron işçi alımına gidildi. Taşeron işçi biliyorsunuz hileli; yani bir müteahhidin bünyesinde, kadrolu işçi ile aynı işi yapan, aynı yerde çalışan işçi arkadaşlar. Zamanla bu işçi arkadaşlar Yol İş Sendikasına üye edildiler. Mahkemeler taşeron işçilerden yana karar verdi. Dedi ki; bunlar her ne kadar taşeron sistemiyle çalışıyorlarsa da bunlar hileli çalıştırılmıştır, bunlar kara yolu işçisidir, kadrolu işçi statüsündedir. Yargıtay da bunu onayladı. Fakat hükümet bu yargı kararını yerine getirmiyor. Kara yollarının tüm işlerini taşeron arkadaşlar kadrolu arkadaşlarla beraber yapıyor.
‘ESNEK ÇALIŞMA KALDIRILSIN’
Dev Sağlık-İş İl Temsilcisi Ali Ekrem: Taşeronluk deyince akla esnek çalışma koşulları, kölelik geliyor. Biz de insanca yaşayacak çalışma koşulları ve ücreti etrafında taşeron işçileri örgütlemeye çalışıyoruz. Türkiye genelinde 10 bin üyemiz var ama Sağlık Bakanı götürüp bunu inşaat, gıda üzerinden göstererek üye sayımızı yok etmeye çalışıyor. Örneğin yemekhane çalışanlarını kabul etmiyorlar, oralarda sendikaya üye yapmada sıkıntı çekiyoruz. Devlet hastanesinde 49 sendikalı taşeron işçi bulunuyor. Burada örgütlü olmadığız dönemde senelik izinler yoktu, zorunlu fazla mesai yaptırılıyordu; örgütlendikten sonra senelik izinler ve haftalık 45 saat çalışma süremiz düzene girdi. Başbakana ve sağlık bakanına çağrımız; biz inşaat işçisi değil sağlık işçisiyiz. Asgari ücretle çalışan arkadaşlarımız vergiden muaf tutulmalı. Esnek çalışma kaldırılmalı, ücretler insanca yaşanır bir seviyeye çekilmelidir. (Dersim/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et