Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmelere dair değerlendirmelerde bulundu.

Bugün sabah saatlerinde İstanbul'da belediyelere düzenlenen operasyonlar hakkında konuşan Hatimoğulları, "Siyasi darbedir. Bir kez daha bir siyasi darbeye uyandık. 'Kent Uzlaşısı', birlikte yaşamın formülüdür" dedi. Hatimoğulları, "Biz, Kürt ve Türk kardeş olsun dediğimiz için suç işlemedik Kent uzlaşısı suçsa, 1 Ekim'den beri hep beraber suç mu işliyoruz ey iktidar, ey saray, ey cumhuriyet savcısı? " diye konuştu.

DEM Partili Van Büyükşehir Belediye Başkanı Abdullah Zeydan hakkında verilen 3 yıl 6 ay hapis cezası hakkında konuşan Hatimoğulları, "Bu karar Van halkının iradesini tanımama kararıdır. Van'da tarihi bir başarıya imza atmışız. Bu halka verilen cezadır. Bunun ilk denemesi mazbata verilirken yapılmıştı. Ey iktidar, bu uygulamalarınla diyalogdan dönmek için bahane mi arıyorsun?" diye sordu.

Hatimoğulları ayrıca grup toplantısı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, Abdullah Öcalan'ın beklenen çağrısının 15 Şubat’a yetişmeyebileceğini ifade etti.

“Depremzedeleri oyalıyorlar “

Hatimoğullarının konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

“600 binin üzerinde yurttaşımızın 21 metrekarelik o konteynerlere 2 senedir yaşamlarını sığdırdılar. Hazine arazileri dururken yurttaşın ve tarım arazilerine çöküyorlar rezerv alan diyerek. Depremzedeyle kavga ediyorlar. Birincisi depremzedeyi müşteri olarak görüyorlar rant için müteahhit anlayışı ile hareket ediyorlar. İkincisi bölgedeki demografik yapıyı değiştirmek istiyorlar. Hâlâ okul yok, hastaneler yok doktorlar yok oradaki hayat bir bütünen yurttaş göç etsin diye insanların yaşam koşulları iyileştirilmiyor. Depremzedeleri oyalıyorlar.

“Ekmek ve barış mücadelesini yan yana getirelim”

2028’de Türkiye’yi düzeltecekmiş yeni akıllarına geldi, halkın yaşadığı ekonomik sorunlar. Bu iktidar eski milletvekillerinin aldığı trafik cezalarını halka ödetmeye çalışıyor, kabul etmiyoruz. Bu iktidar emek düşmanı bir iktidardır. AKP döneminde grevler yasaklandı. Ekmek ve barış mücadelesini yan yana getirelim. Barış kazansın, yoksul kazansın, işçi kazansın.

“1 Ekim’den beri tüm siyasi partiler suç mu işledi”

Bu sabah İstanbul’da 9 belediyeye operasyon gerçekleşti. Kartal, Ateşehir, Üsküdar, Sancaktepe, Fatih, Tuzla, Adalar, Şişli ve Beyoğlu. Burada yapılan siyasi bir darbedir. Biz bir kez daha bir siyasi darbe sabahına uyandık. Kent Uzlaşısı farklı dilde ve inançlarda insanların bulunduğu yerlerde birlikte yaşam talebidir. Bir yandan 'barış' diyeceksiniz, bir yandan kent uzlaşısını gözaltına alma gerekçesi olarak kayıtlara geçireceksiniz.Biz her yerde toplumsal uzlaşı ararken bu iktidar bize ‘sakın ha kimse uzlaşmasın, uzlaşırsanız vallahi tepenizde cumhuriyet başsavcısı olur’ diyor. Biraz kendinize gelin, ne yapmaya çalışıyorsunuz siz? Devlet Bahçeli Türksüz Kürt, Kürtsüz Türk olmaz demişti. Ne değişti? Eğer kent uzlaşısı suçsa, o zaman 1 Ekim'den bizler ve tüm siyasi partiler suç mu işledi, ey iktidar, ey saray, ey cumhuriyet savcısı? Türk ve Kürt kardeş olsun diyen hiç kimse suç işlememiştir. Yargı eliyle bu iktidar, siyasetin tamamını dizayn etmeye çalışıyor.

“İktidar açıkça nifak tohumları ekmeye çalışıyor”

Sadece bu mu? Bu iktidar bugün Van Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Abdullah Zeydan'a ceza verdi. Bu karar, 14-0 kazandığımız Van halkının iradesine saldırıdır. İktidar partisi hangi şehirde bu başarıyı gösterdi? Yok. Bunun ilk denemesini mazbata verirken yaptılar. Bu verilen ceza, Van halkına verilen cezadır. Halkın iradesini gasb etmektir. Bunu asla kabul etmeyiz. İktidar açıkça nifak tohumları ekmeye çalışmaktadır. Ve bu akıl tutulmasından vazgeçin diyoruz bir kez daha. Bu iktidar diyalogdan mı dönmek istiyor?

İktidarın çizdiği kara tabloya rağmen biz umutluyuz. Bu ülkedeki toplumsal kesimler, muhalefetteki partiler barış olmalı dediler. Bir çalışma ve hazırlık şarttır. İktidara bu sorumluluğu yerine getirmek için acil çağrı yapıyoruz. Dünyanın neresinde barış tek taraflı olmuş? Bu yüzden iktidarın bir yol haritası açıklaması şarttır. Çözüm planın ne? İktidara soruyoruz, sayın Bahçeli'nin çağrısıyla bir yere gelen ve bütün toplumsal dinamiklerin destek verdiği bir barış sürecine siz neden yavaş davranıyorsunuz? Neden bu diyaloğu sabote edecek adımlar atıyorsunuz? Meclis neden yetkilendirilmiş bir komisyonu oluşturmuyor? Barıştan korkuyor musunuz?"