İzmir’in Karabağlar ilçesinde 15 yaşındaki Hacer Çağla Çetinalp’in eski erkek arkadaşı 14 yaşındaki U.E.Y. tarafından 165 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü olaya ilişkin davanın ilk duruşması bugün İzmir 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

U.E.Y. hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan açılan davanın duruşması kapı yapıldı. Mahkeme heyeti, sanık U.E.Y’nin tutukluluk halinin devamına karar verirken, duruşması 4 Mart tarihine erteledi.

Duruşmanın ardından davanın avukatları Av. Ömür Esma Arslan, Av. Müslüm Doğruer ve Av. Aksel Atakoyuncu sanığın duruşmada vermiş olduğu ifadenin detaylarını paylaştı. Avukatlar, Sanık U.E.Y’nin sorgulaması yapıldığını, U.E.Y’nin ifade esnasında hiçbir şekilde pişmanlık duymadığı ve cinayeti soğukkanlı bir şekilde gerçekleştirdiğinden bahse olay gününü anlattığını aktardı.

Sorgulamada sanık U.E.Y’nin savunmasının farklı aşamalarında birbirine uyuşmayan ifadelerde bulundu, suçtan kurtulmaya yönelik gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğu bilgisini paylaşan avukatlar, “Sanığın yapılan sorgulamasının bir bölümünde söz alarak ‘Söz konusu cinayeti gerçekleştirdikten sonra (Hacer Çağla'nın telefonunu, kulaklığını, parasını da alarak) hiçbir şey olmamış gibi babama babalar günü hediyesi almaya gittim ve ondan sonra evime gittim...’ ifadesi kan dondurucu cinayetin ne şekilde gerçekleştirildiğini gösterirken avukatlar söz konusu beyan üzerine söz alarak sanığın kasten öldürme suçlamasının yanında yağma suçlaması ile de savunmasının alınmasını talep etmiştir. Dinlenilecek tanıkların olması, gelecek müzekkere cevapları ile alınacak raporların beklenmesi amacı ile duruşma ertelenirken bahsi geçen yağma suçlamasının da savcılık mütalaası üzerine mahkeme heyetince esas hakkında karar verileceği sırada değerlendirilmesine karar verilmiştir” dedi.

“HUKUKA DAİR İNANCIMIZI KAYBETMEYECEĞİZ”

Duruşması sonrası avukatlar, İzmir Kadın Meclisi ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu adliye önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan davanın avukatlarından Ömür Esma Arslan, “Hacer Çağla Çetinalp, 15 yaşında hayata tutunmak için çalışan, hayallerine kavuşmak için çabalayan bir kız çocuğuydu. Öldüren de ölen de maalesef çocuk. Bizler burada ne tür bir kılıf bu cinayeti haklı kılabilir sorusunun cevabını da aramak istiyoruz ancak hiçbir cevap hiçbir gerekçe bulamıyoruz. Haksız tahrikler, iyi haller istemiyoruz. Biz hakikatin ortaya çıkması için suçlu olan herkesin gerekli cezayı alması için elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi.

Suça sürüklenen çocuğun alacağı cezanın Çağla'yı geri getirmeyeceğini ancak hukuka uygun bir karar alınabilmesi için elimizden gelen her şeyi yapacaklarını vurgulayan Arslan, “Adalete dair hukuka dair inancımızı hiçbir zaman kaybetmedik, kaybetmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“BU BİR SİSTEM SORUNUDUR”

İzmir Kadın Meclisi Temsilcisi Tülin Osmanoğulları da bu davada asıl sorumlulukların gelip hesap vermesi gerektiğini vurgulayarak, “Ölen de öldürülen de çocuk. Okulda olması gereken bu çocuklar biri mezarda biri hapishanede. Bunun sorumlusu bu ülkeyi yöneten çocukların okula gitmesini, hayata en iyi şekilde atılmasını sağlamakla sorumlu bakanlıklardır. Bu bir sistem sorunudur. Biz buradan öyle ‘Aileleri güçlendireceğiz, işte nüfus planlaması doğurganlık azaldı’ diyenlere sesleniyoruz. Siz daha mevcutları koruyamıyorsunuz, mevcut çocuklara bir gelecek veremiyorsunuz" dedi. (İzmir/EVRENSEL)

WHATSAPP KANALIMIZ YAYINDA

Takip edin, gerçeklerden uzak kalmayın...

Reklam