07 Nisan 2013 07:55

Bu komisyondan mutabakat çıkmaz

TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonuna dört parti tekliflerini verdi. Tekliflerin tam metinlerini görmemiz mümkün olmadı. Partiler bu metinleri resmi sitelerine koymamış, keza Komisyon sitesinde de yok. Medyada ise her gazete ilgilendiği bölümü sitesine taşımış. Gazete haberlerinden anlaşıldığı kadarıyla dört partinin bir anayasa metninde uzlaşm

Bu komisyondan mutabakat çıkmaz
Paylaş
Kamil Tekin Sürek

MHP, 12 Eylül Anayasasında ısrarlı. Bu Anayasanın darbe anayasası olduğunu gizlemek için girişte bazı küçük değişiklikler önermekle yetiniyor.

CHP’NİN AÇMAZLARI İLK ÜÇ MADDE

CHP’nin kafası karışık. Bir taraftan 12 Eylül Anayasasını savunuyor. Diğer taraftan onu savunmuyormuş gibi görünmeye çalışıyor. İlk üç madde değişmez dediğinde zaten yeni bir anayasa yapmış olmuyorsun. 12 Eylül Anayasasının da bugüne kadar çok maddesi değişti. CHP’nin önerisi, 12 Eylül Anayasasında bugüne kadar yapılan değişiklikler gibi birkaç değişiklik yapılmasından ibaret. En büyük açmazları ise değiştirilemez dedikleri ilk üç madde. CHP, 12 Eylül Anayasasından rahatsızmış gibi Anayasanın girişini değiştirmek istiyor.  Buraya insan hakları vb. ibareler eklemeyi düşünüyor. Fakat, yine karşısına ilk üç madde çıkıyor. Çünkü, değiştirilemez maddelerde T.C.nin “insan haklarına saygılı” bir devlet olduğu yazılı. CHP’nin girişte yapmaya çalıştığı “insan haklarına dayalı” anayasa değişikliği, ikinci maddedeki “insan haklarına saygılı” tanımı ile çelişiyor. İkinci maddedeki “saygılı” kelimesini, “dayalı” kelimesi ile değiştirmek istiyorlar. Yine, “Dili Türkçedir” ibaresini “Resmi dili Türkçedir” yapmak istiyorlar ama ah o değiştirilemez, değiştirilmesi dahi teklif edilemez maddeler sınırı! CHP’nin kırmızı çizgileri!

AKP TUTARLI DEĞİL

AKP’nin getirdiği öneriler biliniyor. Daha önce de gazetemizde defalarca incelemiş ve eleştirmiştik. Yeni bir şey yok.  Fakat, AKP’nin önerileri de eklektik. Bir iç tutarlılığı yok. Bir sistemi yok. Başkanlık sisteminin anayasası mı, parlamenter sistemin anayasası mı? Belli değil. Çünkü, başkanlık sistemine uygun bir anayasa yapacak iseniz, anayasanın tümü buna uygun yapılır. 12 Eylül anayasasına Tayyip Erdoğan Başkan olacak diye bir hüküm eklerseniz o anayasa ile başkanlık sistemini kurmuş olmazsınız. AKP, belli ki, Anayasa Komisyonunun dağılmasını bekliyor. Dağıtanın da kendileri olmasını istemiyor. “Biz sonuna kadar ortak bir anayasa metni hazırlamaya çalıştık. Elimizden ne gelirse yaptık. Ama, diğer partiler uzlaşma istemiyor. Görüyorsunuz işte” diyecek ve Burhan Kuzu tarafından hazırlanmış anayasa tasarısını gündeme getirecek.

BDP’DE TALEPLER VAR

BDP’nin önerisi, daha önce çeşitli vesilelerle açıklanmış önerilerinin tekrarı. Fakat, BDP’nin önerisinde de hukuki bir iç tutarlılık, bütünlük yok. Bir anayasa metninden ziyade talepler manzumesini andırıyor. Fikret Bila, Milliyet’ teki köşesinde yazmış. BDP şöyle bir öneri getirmiş: “Yasama yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisine ve Bölge Meclisleri aittir” “Yürütme görevi anayasa ve kanunlar çerçevesinde ademi merkezi yönetim esaslarına uygun olarak Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve Bölge Başkanlıkları tarafından yerine getirilir.” Bu formülasyon açık değil ve çelişkili. Bölge meclisleri ne tür yasa yapacak? Her türlü yasayı yapabilecek ise o zaman bölge denilen birimler eyaletler olur ve TBMM dedikleri de federal meclis olur. Bölge meclisleri ya da il meclisleri sağlık, eğitim, kolluk hizmetleri gibi konularda düzenlemeler yapacaksa, bunun adı yasama görevi değil il yönetimi olur. Bu konuda nasıl bir sistem öngörüldüğü daha net ve hukuka uygun bir şekilde ifade edilmeli. Keza, yürütme meselesi. BDP önerisinde yürütme üç başlı. Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve Bölge başkanlıkları. Yürütme ya başbakan ve bakanlar kurulu ya da başkanlık sistemine geçilmişse başkan tarafından yürütülür. Başkanlık sisteminde bakanlar kurulu olmaz başkanın sekreterleri olur. Bölgelerde bölge başkanları yürütme görevini yerine getirecekse, (Ki bu durumda yine eyalet sistemini öneriyorsunuz demektir) o sistemde bakanlar kurulu olmaz. Yok il meclisleri ve il idarelerini savunuyorsanız, o zaman illerde yürütme tek başına başkan olmaz.

Velhasıl, gelinen yerde, Anayasa Uzlaşma Komisyonu gerçekten bir iş çıkaracaksa, şimdiki gibi çalışmamalı idi. Örneğin önce “başkanlık sistemi mi, parlamenter sistem mi?​” sorusuna yanıt verdikten sonra, bu konuda uzlaşıldıktan sonra diğer hususlara devam edilebilirdi. Ama, anlaşılıyor ki, hiç kimse bu Komisyondan sonuç almayı beklemiyor. Herkes tribünlere oynuyor. O halde yansın Kartaca!

TBMM Anayasa Komisyonu bir an önce dağıtılsın. Gerçekten yeni anayasa konusunda uzlaşılmak isteniyorsa buna uygun araçlar tesis edilsin.

ÖNCEKİ HABER

Hayatın kardeş ettiği kızlar

SONRAKİ HABER

Sağlık emekçileri 17 Nisanda grevde

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa