06 Nisan 2013 08:26

Limanda işkence!

Mersin Liman işçilerinin direnişi 35. gününde zaferle sonuçlandı. Daha önce sayısız direnişe katılan, örgütlü gücüne ve biriktirdiği mücadele deneyimine güvenen limanın muzaffer işçilerinin direnişi 35 gün boyunca sayısız yöntemle kırılmak istendi. Bunların arasında işçileri aç ve su

Limanda işkence!
Paylaş

Atılan 34 işçinin geri alınması için direnişe geçen 70 liman işçisi günlerce 95 metrelik vinçlerin üzerinde bekledi. Polis ve özel güvenlikçiler ise vinç üzerindeki işçilere yemek ve su verilmesini engelledi. İşçiler önceki gün polisleri atlatarak arkadaşları için vincin altına yemek koydu. Bu yemekleri almak için aşağıya inen Serdar Altun polisleri görünce yeniden yukarı tırmanmaya başladı. 8 metre yüksekten polis tarafından aşağıya düşürülen Altun’un daha sonra da dövülerek hastanelik edildiği ve hastaneye götürülüp, “Mitinge katılmış yolda bulduk” denilip bırakıldığı iddia edildi.

Serdar Altun gazetemize yaptığı açıklamada, “Vincin aşağı kısım kenarına konan yemeği almak için vinçten aşağıya inerken polis ve liman içerisindeki özel güvenlik elemanları bana doğru koşmaya başladı. Onları görünce tekrar vince doğru tırmanmaya başladım. Aşağıdan çekilerek düşürüldüm. Bu arada baygınlık geçirmişim. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Oradan düşürülmem ile bu kadar çok yaralanmam mümkün değil. Yaşananlarla ilgili cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunacağım” dedi.

'İŞÇİ DEĞİL' YALANINA TEPKİ

Serdar Altun’un abisi ve işten atılan 34 işçiden birisi olan Hikmet Altun, “Bunlarda insanlık adına hiçbir şey kalmadığını bir kez daha gördüm. Ayaklarından çekerek kardeşimi düşürdüler ve hastanede kayıtlara mitingden getirilen biri olarak geçirdiler. İş kimliği dahi üstünde yoktu. Biz duyar duymaz hastaneye gittik kardeşimin hangi hastanede olduğunu hastane hastane dolaşarak öğrendik. Kardeşim MIP’nin kadrolu işçisidir. Liman işçisi değil demek vicdansızlıktır. Hukuki tüm haklarımızı sonuna kadar kullanacağız” dedi.

Öte yandan işçilerin zaferi günlerdir miting alanı gibi olan limanı bu kez bayram yerine çevirdi. Vinçleri işgal eden işçiler aşağı indiğinde "Bu liman sizinle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşılandı. Direnişin zaferle sonuçlanmasında önemli rol oynayan vinçteki işçiler için iş arkadaşları şöyle konuştu:

AKLIMIZDA ONLAR VARDI

Liman işçisi Müslüm Ataş: Vinçteki arkadaşlar aç susuz bekledi. Biz liman önündeki işçilerin canı gitti, su içerken yemek yerken aklımızda hep onlar vardı. İşveren toplusözleşmeye yanaşmayarak kâr ettiğini sandı, iki günlük zararı ise 15 trilyonu geçmiş.

Liman işçisi Battal Yalçın: Yemeği bir şekilde ulaştırmaya çalıştık. Şu an arkadaşlarımızla iletişimimiz şarjları bitmek üzere olduğundan kısa süre sonra kesilecek. Mersin polisinin bu kadar güvenlik önlemi alması anlaşılır değil. TOMA ve çevik kuvvet günün her saati buradalar tüm giderleri MIP karşılıyor herhalde. Ama yılmadık ve direnişimiz başarana kadar sürdü.


*Dün sabah MIP patron temsilcisi ile Liman İş Genel Başkanı Önder Avcı görüştü. Anlaşma sağlanamadı. Öğleden sonra bir kez daha yapılan görüşme sonucu 34 işçinin tamamı işe geri döndü. Atapol taşeronu limandan çıkarıldı.

*Taşeron şirketin attığı 8 işçi hemen işe başlayacak. 26 işçinin de sigorta primi ve maaşları ödenerek en geç 2 ay içinde işe alınacağı öğrenildi.

DAHA ÖNCE DE KAZANMIŞLARDI

*Mersin liman işçileri daha önce birçok kez direnişe geçti. Özelleştirme sonrası ilk olarak TÜMTİS Sendikasına üye olan AKANSEL işçileri 2009 yılında 6 ay boyunca yaptıkları direniş sonucu işlerine sendikalı olarak dönmüşlerdi.

*Daha sonra Uğursan firmasında çalışan işçiler Liman-İş sendikasında örgütlendi. Ama onlar da işten çıkarıldı ve direnişe geçti. Uğursan’da Liman-İş’e üye olan 28 işçi bir yıla yakındır direnişini sürdürdü ve kazandı.

*2012 yılının mayıs ayında Mersin Limanında taşeron-kadrolu işçi, sendikalı-sendikasız demeden 1400 işçi sorunlarının çözülmesi için iş bıraktı, limanda hayat durdu. İşçilerin eylemi sürerken liman patronları işçilerin taleplerini kabul etti. İşçiler, 770 TL olan maaşlarını 1000 TL’ye çıkardı.

Emek Partisi GYK üyesi Halil İmrek, işçilerin sendikalaşmayı direniş ve grevler üzerinden inşa ettiğini vurgulayarak şunları dile getiriyor:

İŞÇİLER TEK YÜREK OLDU

"İşçilerin bu direniş ve iş bırakmalar üzerinden inşa ettikleri sendikalı örgütlenme çabası, patronların sendikasız bir sömürü düzeni kurma hedefleri ile çatışıyor. Onun için işten atmalarla, ileri, öncü işçileri kapı dışı ederek bu hedeflerine varmaya çalışıyorlar.

Dışarısı, içerisi yok, kapıda bekleyen ve içeride olan ayrımı yoktu. İşçiler tek yürekti. Liman işçilerinin bu davayı anlatması gereken ve birleşmesi zorunlu bir halk vardı. Bunun farkındalardı…

Direnişlerine katılan herkesi bağırlarına bastılar. Yeter ki birileri kendileri ile ilgili en ufak bir şey yapsın onu kendi işi olarak gördüler. Emek Partisinin işçilerin direnişini anlatan bildirilerini kendilerinin bildirisi olarak alıp çoğalttı ve dağıttılar. Onların ayrımı direnişin yanında mısın, liman işçilerini mi destekliyorsun, yoksa liman patronlarını mı? Kendilerinin yanına gelenleri böyle ölçtüler. Direnişin kazanımı için sarf edilen sözleri dinlediler.

Liman işçileri, direnişlerini görmeyen boyalı basına, yazınca da yalan yanlış anlatan gazetelere, televizyonlara da tepkiliydi. “Bizim sesimizi, Evrensel gazetesi, Hayat Televizyonu veriyor, bizim de gazetemiz ve televizyonumuz var” diyorlardı.

İşçilerin birliğine zarar verecek, direnişi zayıflatacak eylem ve önerilere itiraz ettiler. Çünkü her şeyi hayatın ve direnişin içinde sınadılar." (Mersin/EVRENSEL)


MEKTUP: KARARLILIK VE BİRLİKTELİK KAZANDI

Arkadaşlarımız işten atıldıktan sonra liman içerisinde kalan işçi arkadaşlarımızın bu haksız tavır karşısındaki kararlı tutumları son güne kadar fire vermeksizin sürdü. Bu da göstermiştir ki kararlılkla ve birlikte yapılan mücadelenin karşısındaki gücün ne olduğuna bakılmaksızın kaybetme ihtimalleri yoktur. Türkiye’nin dört bir tarafında arkadaşlarımıza örnek olduk. Bizim gibi kararlılıkla mücadelelerini sürdürmelerini istiyoruz çünkü biliyoruz ki örgütlü mücadele kapitalist düzeni yenebilecek tek silahtır. Bu başarı bütün liman çalışanlarının bütün Mersin halkının başarısıdır. Ziyarete gelen sendikalara, meslek odalarına, özellikle Hayat Televizyonu ve Evrensel gazetesi’ne sonsuz teşekkürlerimizi sunuyoruz. Bütün Türkiye’deki işçi kardeşlerimize saygı ve sevgilerimizi  gönderiyoruz.

Fırat Durmuş / Liman-İş İşyeri Baş Temsilcisi  - Mersin

ÖNCEKİ HABER

Kimsesiz çocuklar kâr kapısı yapılıyor

SONRAKİ HABER

Antep’in yoksul sokaklarında Suriyeli Mülteciler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...