05 Nisan 2013 15:09

Günümüz 'Hansel ve Gretel'i sahnede

Tiyatro YanEtki, Amerikalı Oyun Yazarı Mark Schultz’un modern çağın Hansel ve Gretel masalını anlatan yapıtı “Kurabiye Ev/The Gingerbread House”u sahneliyor. Amerika’da yapılan prömiyerinin ardından kara mizah yapısı hayli konuşulan oyun, Türkiye’de ilk kez Elif Baş’ın çevirisiyle izleyicilerle buluşuyor.Geçti

Günümüz 'Hansel ve Gretel'i sahnede
Paylaş
Sevda Aydın

Geçtiğimiz yıl YanEtki’nin sahnelediği “Yalnız Batı” oyunundan tanıdığımız Deniz Karaoğlu ve Faruk Barman’ın yanı sıra Pınar Çağlar Gençtürk, Barış Kıralioğlu ve Özgür Özgencer Kurabiye Ev’de oynuyor. Yönetmenliğini Serkan Üstüner’in yaptığı oyun “Ben çocukları satmaya karar verdim” cümlesini duymamızla başlıyor.
Yoksul bir aile. Brain, Stacey ve iki çocuğu bir arada yaşarlar. Bir akşam karı koca salondaki kanepede öylece oturmuş TV izlerken hayatlarından ne kadar sıkıldıklarını fark ederler. Hayalleri, istekleri gözlerinin önünden geçer bir bir. Ve sonra anlarlar ki bunların olmamasının tek nedeni yan odadaki iki çocuk. Curtis ve Maggie’nin varlığı onların yaşamla kopan ipleridir, üstelik bu iplerdir sıkışmışlıklarının sebebi. Brain, çocukları satmak istediğini söylediğinde ilkin Stacey şaka yaptığını sanır ama kocası anlatmaya devam eder. Her şeyin çocuklar için olduğundan başlar. Onların geleceği içindir bu karar. Stacey’nin yoğunlaşan duygusallığını bu kez de çocukların ne kadar yaramaz, onların elini kolunu bağlayan bir engel olduklarını da söylemeden edemez. Karısının ciddi ciddi düşünmeye başladığını gördükçe devam eder anlatmaya. Çocukları satacakları aile bile hazırdır. Arnavutluk’ta çocukları olmayan zengin bir aileden bahseder. Marco adında birinin çocukları aileye götüreceğini söyler. Çocuk tacirliği yapan o ülkeden diğer ülkeye para karşılığında çocuk satan Marco’nun da gelişiyle hikaye ilerler.

HİKAYENİN MERKEZİNDE ‘İNSAN VE PARA’ VAR

Zengin bir ülkede fakir bir yaşam süren insanların hikayesi çokça işlenen bir konu. İnsanı vahşileştiren bir güç imgesi olarak tiyatro sahnesine de uzak değil. Bu hikayenin de merkezinde insan ve para var. Hikayenin diğer bir detayı da bu zengin ülkeden kaçırılan ya da satılan çocukların, bu kez ekonomik olarak son sıralarda yer alan bir ülkeye götürülüyor olması.
2012 yılında “Yılın Kadın Oyuncusu Ödülü”nü alarak tiyatro dünyasında adını bir kez daha duyuran Pınar Çağlar Gençtürk, ‘Stacey’ rolünde de önemli bir performans sergiliyor. Stacey’nin çocukları ve hayalleri arasındaki sıkışmışlığını da, eline sayılan paralarla çocuklarının satışındaki sahnede de duyguyu yakalıyor.
Deniz Karaoğlu’nun Brain’de yarattığı duyguda izleyiciyi etkiliyor. Uluslararası bir suç şebekesine çocuklarını satan bu adamı komediyle birleştirilmiş hallerini izliyoruz sahneden. Oyunda Marco’yu Faruk Barman canlandırıyor. Ailesine ve çocuklarına düşkün, çocuk tacirliği yapan bir adam Marco. Onun işi ve yaşamı arasındaki bu çelişkiyi Barman’ın yorumuyla izliyoruz.
Serkan Üstüner, “Kurabiye Ev/The Gingerbread House”la ikinci kez yönetmenlik yapıyor. Çağdaş bir metnin “Hansel ve Gretel” masalıyla olan bağının sahneleme gücü kuşkusuz ortada. Üstüner, sahneleme teknikleri ve sahneyi kullanma biçimiyle bu bağın görünürlüğünü sağlamış. İnsanın iç dünyasına dönük bir anlatımı kargaşadan koruyabilmiş.
Bugünün insanıyla anlatılan Hansel ve Gretel masalı, İstanbul’un yeni tiyatro mekanı Asmalı Sahne’de izlenebilir.

ÖNCEKİ HABER

Newroz sonrası işçilerin düşünceleri

SONRAKİ HABER

Bize Bir Haller Oldu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...