05 Nisan 2013 13:42

TBMM'deki partiler, Anayasa önerilerini sundu

Mecliste grubu bulunan partiler Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na anayasa önerilerini sundu.AKP'nin önerisinde "Başkanlık" vurgusu dikkat çekiyor. Öneriye göre yürütme yetkisi başkan tarafından kullanılacak.Öneride "Değiştirilemeyecek hüküm" yer almıyor.“Anayasanın değiştirilmesi” k

TBMM'deki partiler, Anayasa önerilerini sundu
Paylaş

AKP'nin önerisinde "Başkanlık" vurgusu dikkat çekiyor. Öneriye göre yürütme yetkisi başkan tarafından kullanılacak.

Öneride "Değiştirilemeyecek hüküm" yer almıyor.

“Anayasanın değiştirilmesi” konusunda ise, “Başkanca veto edilen kanunu, Meclis tarafından, üye tamsayısının beşte üçünün kararı ile halkoylamasına sunulabilir. Meclis, veto edilen anayasa değişikliğine dair kanunu, üye tamsayısının en az üçte iki çoğunluğu ile aynen kabul ederse Başkan bu kanunu onaylayarak yayınlar. Halkoylamasına sunulan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların kabul edilmesi için, geçerli oyların yarısından çoğunun kabul oyu olması gerekir” ifadesi yer aldı.
“Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı ikinci maddesi ise, “Türkiye Cumhuriyeti, insan haklarına dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” denildi.

Anayasanın ikinci maddesi ise şöyle: “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”

AKP’nin önerisinde yasama yetkisi başlığındaki 7. madde, “Yasama yetkisi, Türkiye Büyük Millet Meclisinindir” denildi. Anayasada ise 7. madde, “Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez” şeklinde yer alıyor.

AKP'nin önerisinde “Resmi dili Türkçedir” denildi. Anayasa da ise, “Dili Türkçedir” ibaresi yer alıyor.


BARIŞ VE DEMOKRASİ PARTİSİ

BDP'nin Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunduğu anayasa öneri metninde, “Herkes, özel yaşamında ve kamusal makamlarla olan ilişkilerinde resmi dilin yanı sıra kendi anadilini kullanma hakkına sahiptir” deniliyor.

BDP’nin önerisinde “başlangıç” bölümünde, “Biz Türkiye Halkı, Bütün bireylerin ve halkların, evrensel insan hak ve özgürlüklerine sahip olduğu inancını taşıyoruz. Irk, dil, din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim, etnik köken ve benzeri hiçbir ayrım yapmaksızın herkesin eşit olduğunu kabul ediyoruz. Türkiye’de yaşayan tüm farklı kimlikler, kültürler, diller ve inançlar bu anayasanın güvencesi altındadır. Farklılıklarımızı, toplumsal bütünlüğümüzün harcı olarak görüyoruz” denildi.

'TÜRKİYE HALKININ KULLANDIĞI DİĞER ANA DİLLER BÖLGE MECLİSLERİNİN KARARIYLA İKİNCİ RESMİ DİL OLARAK KULLANILABİLİR'

BDP’nin önerisinde, “Devletin idari yapısı ademi merkezi sistem esasına göre düzenlenir” ifadesi yer alıyor.

BDP’nin önerisinde şunlar yer aldı:
“Devletin bayrağı, şekli yasada belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı 'İstiklal Marşı'dır. Başkenti, Ankara’dır. Devletin resmi dili, Türkçedir. Tüm vatandaşların resmi dili öğrenme görevi ve hakkı vardır. Türkiye halkının kullandığı diğer ana diller bölge meclislerinin kararıyla ikinci resmi dil olarak kullanılabilir. Herkes, özel yaşamında ve kamusal makamlarla olan ilişkilerinde resmi dilin yanı sıra kendi anadilini kullanma hakkına sahiptir. Devlet, ülkenin ortak kültürel mirasını oluşturan bütün dillere saygı duymak, dilleri korumak, dillerin kullanılmasını ve gelişmesini sağlamakla yükümlüdür."

YASAMA YETKİSİ TBMM'YE VE BÖLGE MECLİSLERİNE

BDP’nin önerisinde yasama yetkisinin Türkiye Büyük Millet Meclisine ve bölge meclislerine ait olduğu belirtilerek, “Yürütme görevi, anayasa ve kanunlar çerçevesinde, ademi merkezi yönetim esaslarına uygun olarak Cumhurbaşkanı, Bakanlar Kurulu ve bölge başkanlıkları tarafından yerine getirilir” önerisi yapıldı.

SAVAŞ ZARARININ SAPTANMASI

BDP’nin anayasa metninde, “Özel Hükümler” başlığında, “Savaşın zararlarının saptanması, savaş yüzünden yerinden edilenlerin geri dönüşü ve ekonomik açıdan desteklenmesi, tahrip edilen yaşam alanlarının ve mayınlanan tarım arazilerinin iyileştirilmesi, zararların telafisi ve tazmini için bir meclis komisyonu kurulur. Komisyonun çalışma biçimi, oluşturuluşu, sivil toplumun katılımı tazmin telafi ve tespit yöntemleri ile bütçeden ayrılacak fon yasa ile düzenlenir” ifadesi yer aldı.

ANAYASANIN DEĞİŞTİRİLMESİ

BDP’nin önerisinde, Anayasanın değiştirilmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazılı olarak teklif edilebileceği belirtilerek şöyle denildi:
“Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurul’da iki defa görüşülür. Anayasa değişikliği Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tam sayısının en az beşte üç çoğunluğu ile kabul edilir. Üye tamsayısının beşte üçü ile üçte ikisi arasında bir çoğunlukla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanun Cumhurbaşkanı tarafından halkoyuna sunulur. Türkiye Büyük Millet Meclisinin üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun oyuyla kabul edilen Anayasa değişikliği hakkındaki kanun yayımlanmak üzere Cumhurbaşkanına gönderilir. Cumhurbaşkanı, gerekli görürse bu kanunu halkoyuna sunabilir. Anayasa değişikliğinin halkoylamasına sunulacağı hallerde kanun Cumhurbaşkanlığınca Resmî Gazetede yayınlanır.”

KAMU GELİRLERİNİN TOPLANMASI VE HARCAMALAR

Metinde, kamu gelirlerinin toplanması ve kamu harcamalarının etkililik, yararlılık, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık ilkelerine dayanılması gerektiğine vurgu yapılarak, şöyle devam edildi: "Kamu adına toplanan her türlü gelir ve kamu adına yapılan her türlü harcama kamuoyunun ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bilgisine ve denetime açıktır. Kamu maliyesinin yönetimi; mali disiplin sağlanmasını, kalkınma planları ve programlarında belirtilen hedefler doğrultusunda, gelirlerle harcamanın denkliğini, toplumsal refah ve yaşam standartlarının fiili eşitlik ilkesine uygun olarak artırılmasını, sürdürülebilir ekonomik kalkınma koşullarını geliştirmeyi ve istihdam yaratmayı hedefler. Ekonomik ve sosyal kalkınma demokratik olarak planlanır; devlet, toplumun ülke ekonomisinin yönetimine katılım ve denetim rolünün geliştirilmesi için gerekli önlemleri alır. Planlı kalkınmayı sağlayacak ve destekleyecek bir bilim ve teknoloji politikasını uygular. Ekonominin planlanmasında, ülkenin bilim ve yeni teknolojilere dayalı, doğal kaynakları tüketmeyen sanayi politikalarıyla gelişmesi, toplumun refahı, gelir ve zenginliklerin adil paylaşımı, yoksulluğun ortadan kaldırılması, çevrenin korunması, gelirlerin öncelikli olarak eğitim, sağlık, sosyal güvenlik ve barınma gibi temel toplumsal ihtiyaçlara ve alternatif enerji kaynaklarına aktarılması, sosyal adalet ve fırsat eşitliğinin sağlanması, servet ve gelir dağılımındaki eşitsizliklerin giderilmesi, doğal kaynaklar ve ekolojik dengeyi koruyan bir enerji politikasının uygulanması gözetilir. Ekonomi yönetimi bölgeler arası eşitsizliğin giderilmesini, kadınların ve ayrımcılığa uğrayan kişi ve kesimlerin ekonomik statülerinin geliştirilmesini esas alır."

SAVUNMAYA AYRILAN PARA EĞİTİM VE SAĞLIKTAN AZ OLMALI

Metinde, ulusal savunmaya ayrılan payın ayrı ayrı hesaplanmak kaydıyla eğitim, sağlık, sosyal güvenlik için ayrılan ödeneklerden fazla olamayacağı kaydedilerek, bütçede kaynak dağılımında din ve mezhepler arasında eşitlik ve pozitif ayrımcılık ilkesinin gözetilmesi gerektiği vurgulandı. Metinde, kesin hesap kanun tasarısının görüşülmesi ve kabulü ile ilgili usul ve esasların kanunla düzenleneceği bildirildi. Metinde, şunlar kaydedildi: "Devlet, para, kredi, sermaye, mal ve hizmet piyasalarının düzenli ve dengeli bir rekabet içinde ekonomik hak ve özgürlükleri gözeterek işlemesini sağlamak amacıyla geliştirici tedbirleri alır; piyasalarda fiilî veya anlaşma sonucu doğacak tekelleşme ve kartelleşmeyi ile kamunun çıkarlarına zarar veren diğer uygulamaları önler. Dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına olmak üzere düzenlenmesi amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek malî yükümlülükler koymaya ve bunları kaldırmaya kanunla Bakanlar Kurulu'na yetki verilebilir."

Metinde özel hükümlere de yer verilerek, savaşın zararlarının saptanması, savaş yüzünden yerinden edilenlerin geri dönüşü ve ekonomik açıdan desteklenmesi, tahrip edilen yaşam alanlarının ve mayınlanan tarım arazilerinin iyileştirilmesi, zararların telafisi ve tazmini için bir meclis komisyonunun kurulması gerektiği kaydedilerek, "Komisyonun çalışma biçimi, oluşturuluşu, sivil toplumun katılımı tazmin telafi ve tespit yöntemleri ile bütçeden ayrılacak fon yasa ile düzenlenir" denildi.

AZINLIK HAKLARI YASAYLA BELİRLENMELİ

"Azınlıklık vakıflarına ait, hazine ve vakıflar genel müdürlüğü adına tescil edilmiş taşınmazların iadesi ve el konulma ile üçüncü şahıslara satılmış ya da birleştirilmiş mallarla ilgili geriye dönük, iade tazminat ve telafiler için gerekli yasal düzenlemeleri yapmak ve uygulamak, tüzel kişilikleri ve mülkiyet haklarını uluslararası hukuka uygun olarak düzenlemek devletin yükümlülüğündedir" denilen metinde, Roman yurttaşların hayat standartlarının yükseltilmesi, ayrımcılığın sosyal kültürel ve ekonomik alandaki izlerinin silinmesi, Roman kültürüne ve yaşam tarzına uygun olarak barınma, eğitim, sağlık ve istihdam konusunda alınacak önlemlerin yasayla belirlenmesi istendi.


CUMHURİYET HALK PARTİSİ

CHP, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na anayasanın başlangıç, genel esaslar, mali ve ekonomik hükümler, çeşitli hükümler ve son hükümlere ilişkin taslak metnini sundu. CHP’nin Anayasa metni taslağında, “Türkiye Cumhuriyeti Ahalisi”, “Türk Ulusu, “laik Cumhuriyet”, “Türkiye” ifadeleri dikkat çekti.

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart ve İzmir Milletvekili Rıza Türmen, TBMM’de Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sundukları anayasa taslağına ilişkin basın toplantısı düzenledi.

CHP’nin taslak metninde “Başlangıç” bölümünde, “Türkiye Cumhuriyeti Ahalisi”, “Türk Ulusu, “laik Cumhuriyet”, “Türkiye” ifadeleri dikkat çekti.

'TÜRKİYE CUMHURİYETİ AHALİSİ'

CHP’nin taslak metninde “başlangıç” bölümünde şu ifadeler yer aldı:
“Çatalhöyük’ten bu yana toprağı yoğurup, uygarlığı inşa eden, bin yıldır dostlukla yaşayan; Balkanlardan, Kafkaslardan, Orta Asya’dan, Mezopotamya’dan yollara düşen, Anadolu’da buluşan kadim uygarlıkların mirasçısı olan Türkiye Cumhuriyeti Ahalisi;
Çanakkale’de, Sakarya’da, Afyon’da, 'İstiklal Destanını' dünyaya haykırmış, mazlum uluslara rehber olmuş; Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde her türlü ayrımcılığı reddederek, farklılıkları ve kültürel çoğulculuğu, ulusal bütünlük anlayışı içinde zenginliklerin kaynağı olarak kabul eden eşitlik anlayışıyla ve 'Türk Ulusu' adıyla;
İnsan onuruna, insan haklarına, hukukun üstünlüğüne, sosyal adalete, katılımcı ve çoğulcu demokrasi anlayışına dayalı laik Cumhuriyetin kurum ve kurallarını düzenleyen; tarihi ve kültürel mirasımızla çevre değerlerimizi koruma ve yaşatma amacı taşıyan bu Anayasayı ortak iradesi ile oluşturmuş;
Köken, dil, cinsiyet, inanç ayrımı yapmaksızın, bize yadigar olan, 'Türkiye' adıyla andığımız bu güzel ülkeyi yurt edinmiş nesiller olarak;
'Ay yıldızlı' bayrak altında;
Egemen irademizin ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün 'çağdaş uygarlık hedefi' ile 'ebedi barış idealine' bağlılığımızın ifadesi olarak;
Seçilmiş Temsilcilerimizle birlikte, bu Anayasayı kabul ediyor, ilerleyen bilimin ışığında, sürekli değişen dünyanın gereklerine uygun olarak, yurttaşlar arasında dayanışma ve gönüllü birlikteliğe dayalı bir anlayışla;
Gelecek kuşakların özgürlüğü, huzur, refah ve mutluluğu için;
Bu Anayasa’ya sahip çıkacakları ve meşruiyetini yitirmiş herkese karşı direnme hakkını kullanacakları inancı ile, gelecek kuşaklara emanet ve tevdi ediyoruz.”
CHP’nin taslak metninde “Genel Esaslar” bölümünde, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı 'İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara’dır” denildi.
Taslak metinde Anayasanın 1 inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemeyeceği vurgulandı.
Yasama yetkisinin Türk Ulusu adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde olduğu ve bu yetkinin devredilemeyeceği belirtilerek, “Yürütme görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir” denildi.

REFERANDUM DÜZENLEMESİNDE DEĞİŞİKLİK

“Son Hükümler” bölümünde Anayasanın değiştirilmesinin Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri tarafından yazıyla teklif edilmesi önerilerek şöyle denildi:
“Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki teklifler Genel Kurulda iki defa görüşülür. Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının üçte iki çoğunluğunun gizli oyuyla teklifi kabul eder. Anayasanın değiştirilmesi hakkındaki tekliflerin görüşülmesi ve kabulünde, bu maddedeki kayıtlar dışında, kanunların görüşülmesi ve kabulü hakkındaki hükümler uygulanır.Cumhurbaşkanı Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunları, bir daha görüşülmek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine geri gönderebilir. Meclis, geri gönderilen Kanunu, üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul eder. Meclis üye tamsayısının üçte iki çoğunluğu ile kabul edilen Anayasa değişikliğine ilişkin kanun halkoyuna sunulur. Anayasa değişikliği kanunu, toplam kayıtlı seçmenlerin ve oylamaya katılanların üçte ikisinin oyu ile kabul edilmezse reddedilmiş sayılır. Halkoyunda kabul edilen anayasa değişikliği kanunu Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.Anayasanın bütünüyle değiştirilmesi dışında, konu itibariyle birbiriyle bağlantısı olmayan hükümler üzerinde ayrı oylamalar yapılır.Olağanüstü hal, sıkıyönetim, seferberlik ve savaş halinde anayasa değişikliği yapılamaz.”
Taslak metin hakkında bilgi veren Atilla Kart, “Anayasa taslağının özü şu; bölge ayırımı yapmadan tüm Türkiye’yi kucaklayan Türkiye Cumhuriyetinin tüm yurttaşlarına hitap eden, eşit yurttaş algı ve olgusunu yaratan, bunun yanında Cumhuriyetin kazanımlarını sahip çıkan, çoğulcu, katılımcı, demokratik bir anayasayı inşa etmek gayreti içindeyiz” dedi.
Bir basın mensubunun, “Referanduma gitme koşulunu değiştiriyorsunuz” sözüne Kart, “Asgari katılım üçte iki diyoruz hem de katılanların gene asgari kabulü üçte iki diyoruz. Bunun yanında milli iradenin iğfal edilmemesi için, dayatmaya yapılmaması için anayasa değişikliklerinde konu başlıklarına göre ayrı ayrı oylama yapılmasını öneriyoruz. Torba Kanun uygulamasının anayasada da yapılmasını istemiyoruz” diye yanıtladı.


MİLLİYETÇİ HAREKET PARTİSİ

MHP, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na anayasa önerilerini sundu. MHP’nin taslak metninde, Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3'üncü maddesi hükümlerinin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemeyeceği vurgusu yapıldı.

MHP, Meclis Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na anayasa önerilerini sundu. MHP’nin taslak metninde, “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Millî marşı 'İstiklal Marşı'dır.Başkenti Ankara’dır” denildi.

'DEĞİŞTİRİLEMEYECEK HÜKÜMLER'

MHP’nin önerisinde, Anayasanın 1’inci maddesindeki devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3’üncü maddesi hükümlerinin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez olduğu vurgulandı.
MHP’nin önerisinde başlangıç bölümünde, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün öncülüğünde yapılan Kurtuluş Savaşı ile kurulan Türk Devleti’nin, ezelden beri hür yaşamış Türk Milleti’nin ve Aziz Türk Vatanı’nın ebediyen varlığı, bağımsızlığı, bölünmez bütünlüğü ve egemenliğin kayıtsız şartsız millete aidiyeti ilkeleri üzerinde inşa edilen bu Anayasa;
Türk vatandaşlarının insan şeref ve haysiyetine dayalı temel hak ve hürriyetlerini, herkesin hukuk önünde eşitliğini ve hiç kimseye hiçbir sebeple ayrımcılık yapılamayacağını hukuk devleti ve demokratik toplum düzeni gereklerine uygun olarak teyit eder.
Bu anayasa özü ve sözü ile birlikte yorumlanır ve uygulanır.
Bu anayasa, inşa ettiği kültür ve medeniyet değerleri ile insanlığın evrensel değerlerine katkıda bulunan Türk Milleti’nin gelecek nesillerine, milli birlik ve kardeşlik duygusuyla ve sadakatle bağlı kalmak üzere emanet edilir” denildi. (ANKA)

ÖNCEKİ HABER

MHP, Anayasa önerisini sundu

SONRAKİ HABER

İşçinin sesi, gerçeğin habercisi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...