Gazetecilere özgürlük kongresi başladı

93 gazeteci meslek örgütünün oluşturduğu Gazetecilere Özgürlük Platformunun (GÖP) 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü günü vesilesiyle, İstanbul’da düzenledeği ‘Basın Özgürlüğü Kongresi’ başladı. Etiler’de bulunan Akatlar Kültür Merkezinde yapılan kongrede, Türkiye’de ve dünyadaki basın özgürlüğü tartışılacak. Tüm meslek örgütlerinden ve medya kuruluşlarından temsilcilerin yanı sıra tüm gazetecilere açık olarak düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını GÖP Dönem Başkanı (FJP) Term Chair Person yapacak.

Ardından Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) Başkan Yardımcısı Philippe Leruth, Avrupa Gazeteciler Birliği (AEJ) Başkan Yardımcısı Javier Fernandez Arribas, Dünya Basın Konseyleri Birliği (WAPC) Genel Sekreteri Chris Conybeare, Dünya Gazeteler ve Haber Yayıncıları Birliği (WAN-IFRA) ve Dünya Editörler Forumu (WEF) Yönetim Kurulu Başkanı Erik Bjerager, Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven Ellis, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Avrupa Büro Temsilcisi Johann Bihr, Güneydoğu Avrupa Medya Örgütü (SEEMO) Basın Özgürlüğü ve Proje Yöneticisi Mirjana Tomic, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (OSCE) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviæ birer konuºma yapacak. Konuºmaların ardından Ankara Barosu Başkanı Avukat Metin Feyzioğlu, “Türkiye’de Basın ve İfade Özgürlüğü: Son Gelişmeler” başlıklı sunumunu gerçekleştirecek. Daha sonra katılımcılar ve gazeteci avukatlarının katkılarıyla yapılacak tartışmaların ardından, sonuç bildirgesi hazırlanacak.

CEZAEVİNDEKİ GAZETECİLER ZİYARET EDİLECEK

UNESCO tarafından 1991’de yapılan çağrının ardından Birleşmiş Milletler Genel Kurulunun 1993’te almış olduğu kararla, 3 Mayıs “Dünya Basın Özgürlüğü Günü” olarak kutlanıyor. Bu günün amacı, basın özgürlüğü kavramını ve onun temel prensiplerini yüceltmek, basın özgürlüğünün durumunu tartışmak, mesleklerini ifa ederken ölen veya öldürülen gazetecileri anmak ve medyanın bağımsızlığını her türlü baskıya karşı savunmak olarak belirlenmiş. Bu ilkeler doğrultusunda son günlerde gazeteciler üzerindeki baskıları değerlendirmek için GÖP tarafından yapılan kongrenin ardından 4 Mayısta Silivri Cezaevindeki gazeteciler ziyaret edilecek. (MEDYA SERVİSİ)

2 BiNDEN FAZLA DAVA, 4 BİNDEN FAZLA SORUŞTURMA

Cezaevlerinde 61’i tutuklu 7’si hükümlü olmak üzere toplam 68 basın emekçisi bulunuyor. Son tutuklamalarla, cezaevlerindeki kadın gazeteci sayısı da 10’a yükseldi. Cezaevlerindeki basın emekçisi sayısı, 2009 yılının ocak-nisan döneminde 29, mayıs-ağustos döneminde 35, eylül-aralık döneminde 44, 31 Aralık 2010 itibarıyla 58, 28 Şubat 2011 itibarıyla ise 61.

31 Mart 2011 itibarıyla, bir süre tutuklu kaldıktan ya da gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan ancak haklarında hapis cezası istemiyle açılan davalar devam eden 32 basın emekçisi bulunuyor. Ayrıca yargılandıkları davalarda, haklarında para ya da hapis cezası verilmiş olmakla birlikte mahkeme kararı temyiz edildiği için kesinleşmeyen veya cezasının infazı 5 yıl süreyle ertelenmiş olan 52 gazeteci daha vardır. Özetle 150’den fazla gazeteci cezaevine girme tehdidi altında. Bütün bunların dışında çok sayıda gazeteci ve medya kuruluşu hakkında hapis veya para cezası talebiyle açılmış 2 binden fazla dava mahkemelerde görülüyor. Gazeteciler hakkında açılmış 4 binden fazla soruşturma ise halen devam etmekte.

KÜRT BASINI UZERiNDEKi BASKI SiSTEMATİKLEŞTİ

Tutuklu Gazetecilerle Dayanışma Platformu (TGDP), Türkiye’nin tutuklu gazeteci bakımından dünya birinciliğini sürdürdüğüne işaret ederek, Kürt basını üzerindeki baskıların da sistematikleştiğini kaydetti. TGDP, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü nedeniyle yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye’de ve dünyada; basın özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü, halkın haber alma hakkını savunan basın emekçilerinin çeşitli saldırılara maruz kaldığı belirtildi. Tutuklu gazeteci ve yazarların büyük çoğunluğunun sosyalist basın ve Kürt basın emekçileri olduğunun dile getirildiği açıklamada, “Sosyalist basından 23, Kürt basınından 24 gazeteci ve yazar tutukludur. Geçtiğimiz hafta Dicle Haber Ajansının Diyarbakır Bölge Temsilcisi Kadri Kaya ile Batman Muhabiri Erdoğan Altan’ın tutuklanması saldırıların sistematikleştiğinin göstergesidir. Binlerce basın emekçisinin yargı kıskacı altında bulunduğunu da belirtmek gerekir” denildi. Açıklamada ayrıca Türkiye’de basın özgürlüğünü, halkın haber alma hakkını, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunmanın yolunun, toplumsal muhalefet güçlerinin, Toplumla Mücadele Yasası adını verdiği Terörle Mücadele Yasası’na karşı mücadele etmekten geçtiği belirtildi.