Festivalde ‘Emek Sineması’ protestosu
İSTANBUL Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 32. İstanbul Film Festivali, önceki akşam Lütfi Kırdar Uluslararası Sergi ve Kongre Sarayı’nda düzenlenen açılış töreniyle başladı. Festivalin açılış törenine yıkılması gündemde olan “Emek Sineması” damgasını vurdu. Yakın zamanda çevresine
Açılış törenini dolduran seyirciler alkışlar eşliğinde “Emek Bizim İstanbul Bizim” sloganı attı. Gecenin sunucusu Mehmet Ali Alabora, “Emek Sineması’nın yokluğu kent yaşamında hissedilecektir” dedi. Emek Sinemasının böyle bir sonu hak etmediğini dile getiren Alabora, yarın akşam Emek Sineması’nın önünde bir açılış daha yapacaklarını söyledi.
Emek protestosundan sonra program kaldığı yerden devam etti. Festival’in İnsan Hakları, Antidepresan, Kadın Hikayeleri ve Edebiyattan Beyazperdeye gibi bölümleriyle ilgili sinevizyon gösteriminin ardından bu yıl kaybettiğimiz sinemamızın usta isimleri anıldı. Özellikle Erol Günaydın, Müşfik Kenter, Metin Erksan ve Seyfi Teoman’ın fotoğrafları geceye katılanlar tarafından uzun süre alkışlandı.
LALE BELKIS: ÖDÜLÜ KADINLAR İÇİN ALIYORUM
Ayrıca açılış etkinliğinde 32. İstanbul Film Festivali’nin onur ödülleri sahiplerine sunuldu. Bu yıl ki onur ödülleri Türk Sinemasına emeği geçen Lale Belkıs, Ahmet Mekin, Senarist Ayşe Şasa ve Görüntü Yönetmeni Aytekin Çakmakçı’ya sunuldu. Lale Belkıs’ın ödülünü Türk Sineması’nın unutulmaz jönlerinden Ediz Hun verirken, Ahmet Mekin’e ödülünü ise Yeşilçam’ın Sultan’ı Türkan Şoray takdim etti. Ödül töreni sırasında Lale Belkıs ödülünü kadınlar için aldığını söyledi.
‘ZİHİNLERDE YAŞAYACAK’
32. İSTANBUL Film Festivali’nin açılış töreninde Onur Ödülünü alan Görüntü Yönetmeni Aytekin Çakmakçı ve Yönetmen Ezel Akay’a Emek Sinemasının yıkılması hakkındaki düşüncelerini sorduk.
“Umarım yıkılmaz” diye temennide bulunan Aytekin Çakmakçı, Emek Sinemasının bir ekol olduğunu dile getirdi. “Yıkılsa bile zihinlerde ve kalplerde yaşamaya devam edecek” diyen Çakmakçı, Emek Sinemasıyla ilgili bir anısını da şöyle aktardı: “Ben 17 yaşında kamera asistanıyken Emek’teki galalara giremezdim, uzaktan bakardım. Bir gün oraya gireceğim diye umutla beklerdim. Orası umuttu. Orası sinemaya kabul yeriydi.”
Yönetmen Ezel Akay ise Emek Sinemasının korunmasını kendi çıkarları için istemediklerini belirtti. Akay, yıkıma karşı çıkan kamuoyunun dinlenmemesini de antidemokratik bulduğunu söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
