30 Mart 2013 13:31

Filistinlilerin gözüyle ‘İsrail özrü’

Ali Karataş / Yusuf Ertaş

Arap basınında genel bakışın bu şekilde oluşması üzerine biz de Filistinlilerin “İsrail’in özrünü” nasıl değerlendirdiğini merak ettik. Taradığımız gazetelerde hemen hemen aynı fikir birliği mevcut.

Filistin’de yayınlanan Al Hayat gazetesinde yer alan “Türkiye İsrail ilişkilerinde dönüş” başlıklı makalede; “Türkiye ve İsrail arasındaki ilişkilerin geri dönüşü zorunluluktan ve onlardan önce ABD’nin ihtiyacından kaynaklanmaktadır. Bölgede istikrarın sarsılması ve İslami örgütlerin etkin olması bölgenin güvenliğini tehlikeye düşürmüştür” deniliyor. Yine Filistin’de yayınlanan Al Kuds Al Manar, Türkiye’nin bölgedeki rolüne dikkat çeken aşağıdaki makalede Filistin’de “İsrail özrünün”  tartışılma biçiminin bir örneği:

ANKARA’NIN GELECEKTEKİ ROLÜ, GÜVENLİKTEKİ ROLÜNDEN DAHA SORUNLU

Al Kuds Al Manar/FİLİSTİN

TÜRKİYE’nin Arap bölgesinde durdurulamaz emelleri var. Yeni Osmanlıcı Mevcut Türk iktidarı, Arap milletinin düşman tarafları ve kesimleriyle bu millete hükmetmek ve nüfuz bölgelerini ve servetleri paylaşmak için koordinasyon içindeler. Türkiye’nin iktidarı ile Amerika ve İsrail arasındaki organik ittifak herkesin gözünün önünde. Bu ittifak içinde Suudi Arabistan ve Katar, Arap ulusunun yeteneklerini kırmanın, topraklarını parçalamanın, kaosun yaygınlaşmasının ve ordularının dağılmasının finansörüdürler.

Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinden bu yana dini sömürmeye, İslamiyet’le komşularına yakınlaşmaya ve Arap bölgesinde nüfuz elde etmeye çabalıyor. En kısa yoldan Arapların kalplerini fethetmenin yolu son zamanlarda maskesinin düştüğü İsrail düşmanlığıydı. Ankara, Tel Aviv ve Washington arsındaki ilişkilerin derinliğini ve Türkiye hükümetinin Arap sokaklarını nasıl kandırdığını son zamanlarda keşfediyoruz.

Türkiye’nin, Arap bölgesinde nispeten kısa bir sürede yükseldiği etkili bileşen konumu,  artık uzun yıllar göremeyeceği bir durumdur.

Türkiye acele bir şekilde Barack Obama’nın rüyası, Amerika’nın ve Siyonizm’in hizmetinde olan yeni haritaya katıldı. Bu katılım için fiyat bekliyor. Arap milletine düşmanlık şu an bile devam ediyor. Bu nedenle Erdoğan, Başkan Obama’nın İsrail’in bölgenin tüm yöntemler ve araçları kullanarak tahakkümüne katılması ve ganimetleri paylaşmasını istiyor. Özellikle Ankara ve Tel Aviv arasındaki gerginlik maskesi düştükten sonra.

Burada kendini hissettiren soru şu; ilişkilerde bu yükselişin sebebi ne?

Bu yükselişin sebebi; Irak, Suriye ve Mısır üzerinedir. Bundan sonra Türkiye’ye biçilen rolün İran’a uzanması. Obama’nın Ortadoğu akını, siyasi ve askeri bir akındır. Aslında attığı tek adım Ankara ve Tel Aviv arasında barışın sağlanmasıdır. Henüz açıklanmış olmamasına rağmen Türkiye’nin rolü “NATO baharı” rüzgarlarının başladığından bu yana üstlendiği askeri ve güvenlik rolünden daha az olmayacaktır. Türkiye’nin rolü İsrail için artılar getirecek. Refah sınır kapısında da Mısır’la beraber önemli bir rolü olacak. Gazze üzerine ablukanın kaldırılması üzerindeki başarılar ve rolü gibi. Lakin Filistinlilerin umut ettiği gibi olmayacak.

Evrensel'i Takip Et