28 Mart 2013 10:49

İşte kamu emekçisinin ‘hal-i pürmelâl’i!

Göksel Rıza Özkan

KESK  bünyesinde hizmet veren araştırma birimi (KESK-AR), Mart 2013 dönemine ait “Kamu Emekçileri Geçim Raporu”nu açıkladı. Açıklamasıyla da yazımıza başlık olan “hal-i pürmelâl” yani “acıklı durum”u tüm gerçekliğiyle ortaya çıkmış oldu.
 TÜİK  ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gibi kurumların verileri üzerinden yapılmasına rağmen çarpıcı sonuçlar veren araştırmaya göre; kamu emekçileri, asgari düzeyde bir yaşam sürdürebilmek için aylık ortalama 1620 LİRA BORÇLANARAK yaşamını idame ettirmek zorunda bırakılıyor. Elbette bu borcu banka tüketici kredileri veya kredi kartlarıyla yüklenemeyen kamu emekçileri, yoksulluk sınırının altında bir yaşam sürmek zorunda kalıyor.
Verilere göre 4 kişilik bir aile günde 11 lira ile beslenmek zorunda! Şimdi anladınız mı “ekmek tasarruf kampanyalarının”  gerçekliliğini? 11 lira 4 kişilik kamu emekçisi ailesinin ekmek parası bile olamayacağından tasarruf edilmek zorundadır artık. Bir kamu emekçisi, borçlanmadan sadece ücreti ile gıda ve içecek harcamalarına 337 TL ayırabiliyor. Bu harcama 4 kişilik bir aile için günlük 11 TL anlamına geliyor. Giyim ve ayakkabı harcamalarına ise günlük sadece 2 lira ayrılabiliyor. Demek ki 3 veya 4 liraya çıksa “çarık” giyin ya da ayakkabıdan da “tasarruf edin” kampanyası başlatılacak! Kamu emekçisi eğitim ve sağlık hizmetlerine ise bütçeden günlük sadece 1 lira ayırmak zorunda. “Zinhar 2 liraya çıkmaya. Çıkacak olursa sağlık harcamalarından da tasarruf edile” denilerek kamu emekçisi ve ailesi ölüme terk edile denilecektir. Taşra kentlerde daha az hissedilen ancak İstanbul başta olmak üzere Ankara, İzmir, Bursa, Adana gibi şehirlerde yaşayan bir kamu emekçisinin ulaşım için günlük ayırabildiği tutar ise sadece ve sadece 2 lira. Memurum “tabanvaya “ kampanyasıyla tasarruf tedbirleri kampanyasına dâhil edilmemesi düşündürücüdür.
Sürekli borçlanmaya sürüklenen Kamu emekçileri, 5 yıllık borçlanma grafiğinde en fazla borçlanan kesim oldu. Aylık ücreti 1,000-2,000 TL aralığında olan emekçiler, 5 yılda yüzde 18 artan borç yükleriyle en çok borçlananlar listesinin başında yer aldı. Tüm bu borçlanma ekonomik veriler her şeyi çok güzel gösterirken, bankalar ve şirketler kar oranlarını kat ve kat artırırken, büyüm hızımız ortalama yüzde 7 diye vaaz edilirken gerçekleşiyor. Evet, acınılası bir haldir.  
Kurtulmanın yolu da birleşik örgütlü mücadeleden geçmektedir.

*Eğitim emekçisi

Evrensel'i Takip Et