28 Mart 2013 07:53

Kayıkla bir Kürdistan’dan diğerine

Fatih Polat / Mehmet Aslanoğlu

Rojava olarak da adlandırılan Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgesi ya da diğer bir adıyla Batı Kürdistan’da geçtiğimiz yılın temmuz ayından beri tarihi bir süreç yaşanıyor. Burada aşağıdan yukarıya doğru halkın yönetime katıldığı demokratik bir işleyişi aşama aşama inşa eden Kürtler savunmalarını da kendileri sağlıyor. Tarihin yeniden yazıldığı bu coğrafyada beş gün kaldık. Derik’ten Serekaniye’ye kadar uzanan Kürt şeridini boydan boya iki kez dolaştık. Bir yandan tanıklık ederken, diğer yandan hızla ileriye doğru akan tarihin içinden geçmek inanılmaz güzel bir duyguydu. Bu dizi buradaki gözlemlerimizden oluşuyor.


Hewler’den (Erbil) 3.5 saatlik bir yolculuğun ardından Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Suriye Kürdistanı yani Kürtlerin deyimiyle Batı Kürdistan’a (Rojava) açılan Sêmalk sınır kapısına vardık. Sêmalk sınır kapısında Rojava’da 12 merkezde yapılacak Newroz kutlamalarına katılmak üzere gelen Kürt sanatçılar  Seyda Perinçek, Bengîn, Narînxan ile karşılaştık. Irak Kürdistanı sınır kapısı yetkilileri bizi misafirlerin ağırlandığı geniş bir salona aldı. İkram edilen çaylar eşliğinde süren sohbet sırasında, sınır kapısının sorumlusu olduğu anlaşılan Şakir adındaki görevli Kürtlerin birliğinin önemine vurgu yaparken, Kürt sanatçılar Irak Kürdistan bölgesel yönetiminin Batı Kürdistan’a desteğinin artması arzu ettiklerini dile getirdi.

Bu arada görevliler pasaportlarımızı toplayıp giriş işlemlerini yaptı. Pasaportlarımız iade edilirken aralarına tek sayfalık izin belgeleri konulmuştu ve pasaportlarımıza herhangi bir damga vurulmamıştı.

SYKES PICOT’UN ÇİZDİĞİ SINIRI GEÇTİK

Binadan çıkıp görevliler eşliğinde sınırı geçeceğimizi düşünürken birden Dicle Nehri karşımıza çıktı! 1916 yılında, yani yaklaşık 100 yıl önce, İngiltere ve Fransa arasında yapılan ve Ortadoğu topraklarının paylaşılmasını öngören bir gizli anlaşma olan Sykes ve Picot’un oluşturduğu bir “doğal” sınırdı bu.

Hemen 15 km yukarıda Şırnak’ın Cizre ilçesinin içinden akarak gelen Dicle nehri, Habur çayı ile de birleşerek görkemli bir nehir olarak icra ediyor Irak-Suriye “doğal sınırı” olma  görevini.

Irak ve Suriye’nin Kürt bölgeleri arasındaki bu sınırı, 15-20 kişinin binebileceği bir kayıkla geçtik. Bizi Dicle kıyısının karşı tarafında  Sêmalk sınır kapısında YPG’liler yani Yekineyên Parastina Gel (Halk Savunma Birlikleri) bekliyordu. Bu noktada daha önce Suriye ordusu varmış. Şimdi ise Kürtlerin savunma birliklerinin elinde. Yani sizi burada Suriye rejiminin görevlileri değil, bu bölgede yönetimi ele almış olan Kürtler karşılıyor.

Sêmalk’ın Batı Kürdistan geçiş kapısı 5-6 konteyner ve koğuş olarak kullanılan küçük bir evden ibaretti. Gelen misafirlerini  plastik sandalyelerde ağırlarken, ilgimizi yaklaşık 60 yaşlarındaki bir YPG üyesi çekti ve onunla sohbet etmeye başladık. Adı Abud Abu Ahmed. Rojava devrimi sırasında bir oğlunu ve kardeşini kaybetmiş. Şimdi onların yerine kendisinin halkı savunma görevini devraldığını söylüyor. İkisi erkek on çocuğu olduğunu, ailesinin Derik’te yaşadığını anlatıyor. Sêmalk kapısında yaptığımız bu kısa görüşmelerden sonra kentlerin iç güvenliğini sağlayan, polis olarak da adlandırılabilecek olan Asayiş Güçleri bizi bir minibüs ile Derika Hamko’ya götürüyor.

Mihemed Subeh Sileman sınır kapısında gümrük işleri ve gelen yardımların Rojava’ya dağıtılması işlerinde çalışan bir memur olduğunu söylüyor. Batı Kürdistan’ı yöneten ve Kürtlerin birliğini temsil eden Kürt Yüksek Konseyine (Desteya Bilind a Kurd) bağlı olarak ENKS’den (Encûmena Nîştîmanî  ya kurd Sûriye) 20, Batı Kürdistan Halk Meclisi-Encûmena Gel a Rojavayê Kurdistanê-EGRK (PYD ve TEVDEM’i içinde barındırıyor) 20 görevli tayin ettiği bir komite olduklarını ve tüm ticari malların KYK adına gümrüklendirilmesi ve gönderilen yardımların adaletli dağıtımından sorumlu olduklarını söylüyor Subeh Sileman.  Sileman, her gün Mazot ve benzin taşıyan 15 kamyonun Batı Kürdistan’a geçiş yaptığını, Sêmalk kapısından Avrupa Kürtleri’nin ve Güney Kürdistan halkının topladığı yardımların Rojava’ya ulaştığını belirtiyor.

Yarın: Derik’te halk yönetimi