30 Nisan 2011 11:23

Bir büyük gazete küçüklerin gazetesine söz verirse…

Radikal gazetesi “Savaşma Konuş” diye bir kampanya yürüttü. Bu kampanya için Diyarbakır’da yaptıkları toplantıya Çocuk Sesi/Dengê Zarokan gazetesini çıkaran çocukları davet etti. Toplantıda çocuklar, yazılar, resimler, karikatürler göndermek istediklerini, gönderdiklerine gazetede yer verilmesini

Bir büyük gazete küçüklerin gazetesine söz verirse…
Paylaş
F. Kübra Gümüş / Senar Ataman

Mutluluğu yüzünden okunan bir çocuğum ben. Beni seven bir ailem var. Beni de düşünerek, söylediklerim dikkate alınarak oluşturulmuş bir çevrede, mahallede beni kollayan insanların içinde güvenle büyüyorum. Okulumu seviyorum. Okulumun bahçesi rahatsız olmadan, kimseyi rahatsız etmeden oyunlar oynamamıza yetiyor. Okulumun bahçe duvarları renkli renkli, tel örgüsüz, boyumun kat be kat yükseğinde değil. Sınıflarımız kalabalık değil. Öğretmenimiz aybaşını nasıl getireceğini değil; bize nasıl daha iyi eğitim vereceğini düşünüyor. Çocuklar silahlı değil. Çocuklar; anne-babaları, üvey anneleri, devlet, çeteler, serseriler tarafından öldürülmüyor. Tecavüz, taciz, istismar, kaçırma da yok. İnsanlar biz çocuklara değer veriyor, kolluyor. Aç kalmak mı? Aç bırakılır mı çocuk! Çocuklar besleniyor. Hiçbir anne, baba çocuğunu besleyemediği için üzülmüyor. Çünkü toplum da aile de devlet de çocuğa çok değer veriyor. Anne-babalar, belediyeler, meclis, siyasi partiler, okullar çocukların söylediklerini anlıyor, önemsiyor.

ÜTOPYA MI?

Basın da her zaman çocuklara yer veriyor. Onların gözünden yaşananların anlaşılmasına çok özen gösteriyor. Gazeteler onlara görüşlerini, duygu düşüncelerini ifade etmeleri için sayfa ayırıyor, televizyonlar onlara söz hakkı tanıyor.
Ve biz her sene bu güzellikler karşısında 23 Nisanda çocuk bayramını büyük bir coşkuyla kutluyoruz. Sizce de bunu hak etmiyor muyuz? Çocuklara önem verilen ve onları düşünerek organize edilmiş bir hayatı yaşamak ütopya mı? Değil. Sadece herkes üzerine düşen sorumluluğu yerine getirecek. Hepsi bu.

VERİLEN SÖZE NE OLDU?

Birkaç ay önce Radikal gazetesi ile yaşadığımız sıkıntı örneğinde basının durumunu ele alalım. Radikal “Savaşma Konuş” diye bir kampanya yürüttü. Bu kampanya için Diyarbakır’da yaptıkları toplantıya Çocuk Sesi/Dengê Zarokan gazetesini çıkaran çocukları da davet etti. Bu toplantıda çocuklar, Radikal gazetesi temsilcilerine yazılar, resimler, karikatürler göndermek istediklerini, gönderdiklerine gazetede yer verilmesini istediler. Radikal gazetesi temsilcileri de her ay bir sayfa ayırabileceklerini söylediler. Ama yazılar hazırlanıp gönderildikten sonra gönderilenlere gazetede yer verilmedi. Üstüne üstlük çocuklara her ay bir sayfa ayıracaklarını söyleyenler bunu inkar etti.

Bir taraftan “Savaşma Konuş” kampanyasıyla savaşma yerine konuşmayı öneren Radikal, diğer taraftan savaşın en büyük mağdur gruplarından olan çocuklara söz hakkı tanımayarak çocuklara “Konuşma Sus” diyor. Kampanyanın getirdiği sorumluluk bir tarafa çocuklara ifade imkanı tanınması bir hak. Bunun için “radikal” bile olmaya gerek yok. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyinin medya ve çocuk haklarıyla ilgili bir ilkesi var: Çocukların kendilerini ifade etme, görüş ve düşüncelerini başkalarıyla paylaşma, büyüklere seslerini duyurmaları konusunda özendirici olmak, öncülük ve aracılık etmek.

Mesele başkalarıyla ilgili haberlere yer vermek olunca radikallik, başkalarının çocuklara yaklaşımını kabul edilemez bulmak, bunu gazetecilik sorumluluğuyla irdelemek ama iş kendisiyle ilgili olunca umursamamak, baştan savmaksa, bu neyi anlatır, nasıl açıklanabilir bir şeydir?

Yaşanan bu olumsuz olay vesilesiyle çocuk hakları anlayışı çerçevesinde basının çocuklara katılım ve ifade imkanı sağlaması, çocuklara sayfalarında, ekranlarda yer verilmesi gerektiğini hatırlatmak gerek. Sadece 23 Nisanda göstermelik değil; düzenli bir şekilde çocukların söylediklerine çocuk hakları, etik ve basın ilkeleri çerçevesinde yer versin basın. Böylece en azından sorumluluklarını yerine getirip çocukların anlaşılmasına, kendilerini ifade etmelerine imkan sağlar. Yazıyı Çocuk Gazetesi Yazarı Kübra’nın yazdığı Radikalcilere hitabeyle bitirelim.

Radikalcilere hitabe
Ey Radikalciler (!)

Birinci vazifeniz tutamayacağınız sözleri verme,
İkinci vazifeniz çocuklara ve Çocuk Sesi yazarlarına “Konuşma Sus” demektir.
Son vazifeniz ise “Savaşma Konuş” deyip radikal görünme ama özünde konuşanları susturmaktır.
Ey Radikalciler, Çocuk Sesi her yerde yankı yaratıyor. “Konuşma sus” demekle olmuyor a efendiciğim.
Madem ortada fol yok yumurta yok; çocukları umutlandırmayın, boş vaatlerle çocukların hayallerini, umutlarını kırmayın. Gazetede çocuklara bir sayfa ayırsaydınız kıyamet mi kopacaktı sanki!
 
Not: Çocuk hakları sözleşmesinin tanıdığı temel haklarından biri olan katılım hakkı, çocukların kendileriyle ilgili kararlarda söz sahibi olmaları, büyüklere seslerini duyurmaları açısından büyük önem taşımaktadır. Çocukların katılım haklarına imkan tanınması amacıyla Bağlar Belediyesi Çocuk Eğitim Merkezi tarafından Çocuk Sesi/Dengê Zarokan adlı çocuk gazetesi çıkartılmaktadır. Düzenli bir şekilde yayınlanan ve ilk Kürtçe-Türkçe çocuk gazetesi olma özelliği taşıyan gazete, çocuklara ifade imkanı tanıyarak, seslerini duyurmalarına yardımcı olmaktadır.


* Çocuk Sesi / Dengê Zarokan Yazarı
** Çocuk Sesi / Dengê Zarokan Çalışanı        

[email protected]

ÖNCEKİ HABER

Emekçiler seçim öncesi ilk tokadı atacak

SONRAKİ HABER

Polis, BDP'nin seçim otobüsünü kuşattı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...