Barış istemeyen yoktur

Büfede farklı fabrikalarda çalışan tekstil işçileriyle bir araya geliyoruz. İlk sözü Gazi Akçay alıyor. “Barış olsa iyi olur” diyor. Fabrikada işçilerin birbirlerine “Türk müsün, Kürt müsün” diye sorduğunu aktaran Akçay, son barış sürecinin ardından bu soruların daha sık sorulmaya başlandığını ifade etti. Kendisinin Alevi olduğunu söyleyen Akçay, şöyle devam etti: “Kürtlerle hiçbir sorunum yok. Kürtler özgür bir şekilde kendi dilini kültürünü yaşamalı. Bugün İngilizce, Almanca öğrenince sorun olmuyor ama Kürtçe olunca sıkıntı çıkıyor. Bu olmamalı.”

5 YIL ÖNCE NEDEN ÇÖZMEDİN!

Başka bir fabrikada çalışan Zülfikar Gündoğan, hükümete tepki gösteriyor. Başbakan Erdoğan’ın bir önceki seçimden önce de Kürt açılımını gündeme getirdiğini hatırlatan Gündoğan, hükümetin bu süreçte rant elde etmek istediğini dile getirdi. Gündoğan “Madem samimiydin 5 yıl önce neden bu sorunu çözmedin. Bu sorunun çözümü için geç kalındı” dedi. Hükümetin İmralı ile görüşmesinin normal olduğunu ifade eden Gündoğan, “Çünkü barış istemeyen yoktur. Ancak yapılan görüşmeleri bilmek de vatandaşın hakkıdır. Biz neden bilgilendirilmiyoruz” diye sordu.

TÜRKİYE SURİYE’YE KARIŞMASIN

Ayhan Kaya da hükümetin barış sürecinden çıkar elde etmek istediğini söyledi. “İşyerinde her milletten insan var. Benim kimseyle sorunum yok aynı tabaktan yemek yiyoruz, aynı bardaktan su içiyoruz” diyen Kaya, sorunun insanların bilinçlenmesiyle çözülebileceğini belirtti. Suriye konusuna da değinen Kaya, Türkiye’nin Suriye’nin iç işlerine karışmaya hakkının olmadığını ifade etti.

MISIR VE TUNUS’TAKİ GİBİ AYAĞA KALKMALIYIZ

Gazi Akçay, cumartesi pazar demeden günde 12 saat çalıştığını anlatıyor. Patronun bu duruma itiraz edenlere yanıtı “Çalışırsan çalış, çalışmazsan kapı orada” oluyormuş. Asgari ücretin üzerinde ücret aldıkları halde sigorta primlerinin asgari ücretten gösterildiğini anlatan Akçay, kredi borçları olduğunu ve işsiz kalmaktan korktukları için ses çıkartamadıklarını söyledi. Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “800 lira büyük para geçinilmez diye bir şey yok” sözüne tepki gösteren Akçay, şöyle devam ediyor: “Bakan o parayla alsın kendi geçinsin.” Akçay’ın bu sorunlara çözüm önerisi ise şu: “Mısır ve Tunus’taki halklar gibi ayağa kalkmalıyız.”

Ayhan Kaya da fabrikadaki sorunların çözümü için işçilerin örgütlenmesi gerektiğine vurguladı. “Örgütsüz olduğumuz için hiçbir şeye müdahale edemiyoruz” diyen Kaya, çalışma koşullarının bütün işyerlerinde kötü olduğu için işten ayrılmanın çözüm olmadığını dile getirerek, “Çözüm işçilerin bir araya gelmesiyle gelecek” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)