22 Mart 2013 12:32

Yeni Dünya'sıyla Sabahattin Ali

Sabahattin Ali ‘Yeni Dünya’sını yazarken geleceği düşünmüş olmalı, muhakkak. Öyle ki; yazdıklarından kendi zamanında gerçekleşen kötücül olayları yazıp durumları anlatırken; okur, insanda olmaması gereken durumları da anlayabiliyor, farkına varıyor. “Bir nesir yazarı, ne hakkında yazdığını yeterince bi

Yeni Dünya'sıyla Sabahattin Ali
Paylaş
Ezgi Görgü

Sabahattin Ali ‘Yeni Dünya’sını yazarken geleceği düşünmüş olmalı, muhakkak. Öyle ki; yazdıklarından kendi zamanında gerçekleşen kötücül olayları yazıp durumları anlatırken; okur, insanda olmaması gereken durumları da anlayabiliyor, farkına varıyor. “Bir nesir yazarı, ne hakkında yazdığını yeterince biliyorsa, bildiğini atlasın. Yazar sadece yeterince samimi yazdığında okur; atlanan kısmı, yazar onu kağıda dökmüş gibi güçlüce hissedecektir.” diyen Hemingway’in vurguladığı atlanan kısımlar, okuyucunun zihninde beliriyor, gitgide bir dünya oluşuyor yazarın yaptığı.

Asfalt Yol’da bir köy öğretmeninin anılarından bahsetmiş, yapılması gereken icraatlardan birini yapmayan “Devlet Baba”nın neler yaptığını yazmış, tabi sonunda başına geleni de es geçmemiş.  1940larda  geçen hikayeleri okudukça o günün insanını yazarın gözünden görebiliyoruz, elbette. Ancak yazar Ali, öykülerini kağıda aktarırken öyle bir halet-i ruhiyeyle böyle yazılır ancak, dedirtiyor. Geniş bir hayal gücüne tanık olunabiliyor Sabahattin Ali’nin gözünden. Fakat  insan bu kadar da içinden geçirmemeli bu kadar düşünceyi, düşünmeden etmemeli.

Öykülerde bu tip karakterlerin varlığı, daha doğru bir ifadeyle düşünceleri, insanın kendine dönmesini sağlarken zihinde kalmaması gereken fikirlerle dolu insan profilleri çıkartıyor karşımıza. Yazar Sabahattin Ali’nin büyük bir becerisi de bir öğretmenden köylü bir delikanlıya,  kasaba berberinden ayran satan çocuğa, erkek egemen kadın dünyasından kadınların türlü yaşayışına kadar birçok konuyu olduğu gibi dile getirmesinde. Tabi dönemine nazaran cesur davranmış.
Yeni Dünya bir Emir Kusturica filminden çıkmış karakterlerin kurduğu dünya gibi. ...

Aynı dönemde yaşamamış olsalar bile Sabahattin Ali ile Emir Kusturica, bu öykü sayesinde birlikte anılabilir.

En kısa zamanda yazar Ali’nin öykülerini okumanız dileğiyle.

SABAHATTİN ALİ

Sabahattin Ali, 12 Şubat 1906’da Gümülcine’nin Eğridere köyünde doğmuştur. Babası Cihangirli Ali Selahattin Bey, annesi ise Hüsniye Hanım’dır. Yazar, ilk öğrenimini İstanbul, Çanakkale, İzmir ve Edremit’te tamamlamıştır. Orta öğrenimine Balıkesir Muallim Mektebi’nde başlamış, İstanbul Muallim Mektebi’ni bitirmiştir. 1 yıl Yozgat Ortaokulu’nda öğretmenlik yaptıktan sonra Almanya’ya gönderilen Sabahattin. Ali, (1928-1930) dönüşte Aydın ve Konya illerinde öğretmenlik yapar. Konya’da iken devlet büyüklerini hicveden bir şiiri sebebiyle 1 yıl hapse mahkûm edilen ve Konya, Sinop cezaevlerinde yatan (1932-
1933) daha sonra Ankara Ortaokulu ve Devlet Konservatuarı’nda öğretmenlik yapan (1938) yazar, 1944’te İstanbul’a gelerek Marko Paşa adlı mizahî dergiyi çıkarmıştır. Bu dergide yayımlanan bir yazısı nedeniyle 3 ay hapse mahkûm olur. Bir süre nakliyecilik yapar. 2 Nisan 1948’de Bulgaristan sınırında ölü olarak bulunur. Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya ve Sırça Köşk adlı öyküleri ile Bütün Eserleri, Kamyon, Hep Genç Kalacağım, Mahkemelerde ve tabi ki Kürk Mantolu Kadın gibi birçok roman ve şiir kaleme almıştır.

ÖNCEKİ HABER

Hacettepe olaylarına akademisyen tepkisi

SONRAKİ HABER

Üniversiteler Konferansı sonuç bildirgesi açıklandı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...