İşçileri iktidara ‘dur’ demeye çağırıyoruz

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) Dönem Sözcüsü, Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, bu mitingle yaşanan tüm sorunlar karşısında işçiler, esnaf, çiftçiler ve köylüler olarak ortak bir mücadele hattı oluşturmak istediklerini söylüyor.

Böyle bir miting düzenlemekteki amacınız nedir?
Türk-İş uzun süredir Başkanlar Kurulu yapmadığı için SGBP olarak Başkanlar Kurulunu toplamasını istedik. Hem Türk-İş içindeki sıkıntıları konuşmak hem de hükümetin uygulamalarına karşı bir mücadele programı yapılması gerektiğini düşündük. 1 Marta kadar süre tanıdık ancak bu kararı almadılar. Yaşanan sorunlar ortada. Sendikasızlaştırma çalışmalarının yoğun, taşeronluk sisteminin alabildiğine yaygın ve ölümlere neden olduğu bir ortamdan geçiyoruz. Biz de SGBP olarak bölgesel mitingler yapma kararı aldık. Sonra Türk-İş yönetimindeki bazı genel başkanlar beni arayarak bunun Türk-İş’e mal edilmesini istedi.

Neden Trakya, mesela İstanbul değil?
SGBP kurulmasının ardından kamuoyu önüne ilk kez Trakya’da çıkmıştı. Yine Trakya’dan başlayalım dedik. Burada sadece işçilerin değil esnafın, çiftçilerin, köylülerin de sıkıntıları var. Çalışma yaşamıyla ilgili değişen yasaların tamamına tepki göstermek isteyen herkesi davet ettik. Biz de mitingi bu nedenle yapıyoruz. Sendikal mücadeleden soğuyan insanlara umut olabilir miyiz? Mücadeleyi yaygınlaştırabilir miyiz? Bunun için bölgesel mitingler yapıyoruz.

Bu mitingin arkası gelecek yani...
Trakya mitinginin ardından oturup değerlendireceğiz. 1 Mayıs’ta ne yapacağımızı konuşacağız. Taksim inşaat alanı, nerede yapacağımızı konuşacağız. Daha sonra da diğer bölgelerde mitinglerimiz olacak.

Türk-İş’e rağmen sendikaların saldırılara karşı koyma çabası var. Bunu Zonguldak’ta gördük. Türk-İş neden bu hareketlerin önüne geçmiyor?
Türk-İş içinde bir iç çekişme var. Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası çıkarken, Mustafa Kumlu’nun diğer yöneticilere söylemeden onay verdiği, imza attığı söylendi. Ancak bu çok inandırıcı değil. Türk-İş yönetiminin haberi olmadan Başkan bir yere imza atamaz. Bu imza gerekçe gösterilerek Kumlu’nun istifa etmesi ve onun yerine yönetim içinden bir ismin genel başkan olması amaçlandı. Ortada bir suç varsa bu bütün Türk-İş yönetiminin suçudur. Bunların konuşulması ve bu sorunun çözülmesi için Başkanlar Kurulu toplanmasını istemiştik. Onların düşüncesi; Mustafa Kumlu’nun misyonu bitti, Ergün Atalay’ı başkan yapalım. Bu taleplerle bize de geldiler. Biz Türk-İş’in bağımsız bir konfederasyon olmasını istiyoruz. Siyasi iktidar kim olursa olsun çalışma hayatına ilişkin çıkartılacak yasalara karşı durabilecek, bir işçinin sıkıntısı olduğu zaman aklına gelecek, mücadeleci bir Türk-İş istiyoruz.

Biz 10 sendika ile Türk-İş’i değiştiremeyiz. Türk-İş’i bu sıkıntıya sokanların dışındaki sendikalarla ortak hareket etmektir bizim düşüncemiz. Türk-İş’in yapısını oluşturacak, kucaklayacak bir yönetim ancak mevcutların dışındakilerle oluşabilir. Siyasi iktidar eğer çalışma hayatını kapitalistlerin istekleri doğrultusunda değiştirecek düzenlemeler yapıyorsa, buna “dur” diyecek bir Türk-İş ancak böyle oluşur.
Türk-İş’in oluşumu ortada; 120 bin üyesi üzerinden aidat veren sendikanın gerçek üye sayısı 40 bin mesela. Genel kurulun iptali için açılan davada Yargıtay iptal kararı verdi. Şimdi bunu düzeltmek zorundalar. Gerçek rakamlar üzerinde delegeler belirlenecek.

Bu mitinglerle Türk-İş değişime zorlanabilir mi sizce?
Artık bu Türk-İş gitmiyor. Bunu hep söylüyoruz. Bu mitinglere biz SGBP dışındaki sendikaları da katacağız. Onlardan da zaten böyle istekler var. Mesela GMİS mitinge katılmak istediğini söyledi. Onlar da Zonguldak’ta güzel bir miting yaptılar. Bu mitinglerle bir değişim sürecini de başlatacağız. Biz ilk çıktığımızda bütün sendikalar bizi bölücülükle, Türk-İş’i bölmekle suçluyordu. Ama artık hiç kimse bunu söylemiyor. Gelinen noktada bizim amacımızın mücadele olduğunu gördüler. Biz hep söylüyoruz Türk-İş miting, mücadele kararı alsın biz katılırız.

KALICI BİR BARIŞ İÇİN SÜRECE BÜTÜN PARTİLER KATILMALI

Barış süreci konusunda SGBP ne düşünüyor? Trakya’da bu konuda bir mesaj verecek misiniz?
Şu anda ilerleyen barış süreci konusunda biz TBMM’nin daha etkili olması gerektiğini düşünüyoruz. Başbakan diyor ki ben bu işi yapıyorum, ama kalıcı bir barışın sağlanması için her şeyin açık açık konuşulmasını istiyoruz. Biz de barış istiyoruz. Ancak barışın kalıcı olabilmesi için TBMM başta olmak üzere bütün siyasi partilerin katılımı ile yapılması gerekiyor. Trakya mitinginde bu konuda da düşüncelerimizi açıklayacağız. SGBP olarak Kürt sorununun çözümü konusunda ortak bir bildiriyi önümüzdeki toplantıda gündem yapıp hazırlayacağız. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖRGÜTSÜZ İŞÇİLER DE KATILMAK İSTİYOR

Sendikal Güç Birliği Platformunun yarın Lüleburgaz’da yapacağı mitingin çalışmaları sürerken, Çorlu ve Çerkezköy’de örgütsüz çalışan işçiler bu çalışmalardan yeterince haberdar değil. Mitingin çalışma günü olan cumartesi yapılmasını eleştiren örgütsüz işçiler, Lüleburgaz dışından mitinge nasıl gelineceğinin belli olmamasının da katılımı etkileyeceğini söylüyor.
Çorlu’da tekstil işçisi olan Recep, “Kuralsız, Güvencesiz Çalışmaya Hayır, Taşeron İşçiliğine Son” talebiyle yapılacak mitingin kendilerini yakından ilgilendirdiğini, kendilerinin de kuralsız ve güvencesiz bir şekilde düşük ücret karşılığında çalıştıklarını belirtiyor. Trakya gibi bir işçi merkezinde sendikaların böyle bir miting örgütlenmesinin önemli olduğunu düşünüyor Recep. Ama kendisinin mitingden daha yeni haberi olduğunu, fabrikasındaki hiçbir işçinin de bildiğini sanmadığını, duyanların da cumartesi günü çalıştıklarından gelemeyeceklerini belirtiyor. Kendisi ise 16.00-24.00 vardiyasında çalıştığı için mitinge katılabilecek.
Başka bir tekstil işçisi olan Hasan ise mitingi bizden duyduğunu belirterek, gece vardiyasında çalıştığı için iş çıkışında katılacağını söylüyor. Hasan da Çorlu’da bir çok işçinin mitinge katılmak isteyeceğini ama mesaide olacağı için katılamayacağını düşünüyor: “Sendikaların böyle mitingler düzenlemesi iyi bir şey. Sendikaların sesinin çıkması lazım. Ama sendikasız işçilerin katılması için dikkat edilmesi gerekir. Çorlu’da sendikalarda örgütlü olmayan binlerce işçi bulunuyor. Bizim gibi örgütsüz işçilerin sorunları daha çok. Rahatsızız ve bu mitinglere katılmak istiyoruz.”
Miting çalışmaları Trakya’nın her tarafında olduğu gibi Çerkezköy’de de devam ediyor. Fabrikalarındaki sorunları konuşmak için bir araya geldiğimiz metal işçileri ise cumartesi günü çalışmadıkları ve sendikalar araba kaldırdığı için mitinge katılacaklarını söylüyor. Mart ayı gelmesine rağmen halen ocak zammını alamamaktan şikayetçi olan işçiler, benzer sıkıntılar yaşayan çok sayıda işyeri olduğunu anlatıyorlar.
Mitinge katılım için sadece duyurunun yetmeyeceğini, özel olarak örgütlemek gerektiğini belirten işçilerden biri şöyle diyor: “Mitingi düzenleyen sendikaların içinde Petrol-İş de bulunuyor. Petrol-İş’e üye bir arkadaşım var ama mitingden hiç bahsetmedi. Eğer sendikalar üyelerini harekete geçirseler, herkes diğer fabrikalardaki tanıdığı işçileri çağırsa katılım çok daha büyük olur. Çünkü bir tek işçinin hiç tanımadığı bir yere gitmesi çok zor.”

TRAKYA’DAN GÜÇLÜ BİR YANIT VERECEĞİZ

Aziz Aktay (Belediye-İş Trakya Şube Başkanı): Mitingin çalışmalarını son hızla sürdürüyoruz. Belediye-İş olarak Çorlu, Çerkezköy, Kapaklı ve Saray ilçelerindeki çalışmaları sürdürüyoruz. Çağrı için afiş ve pankartlarımızı astık, bildirilerimizi dağıtarak bütün işçileri, üretici köylüleri, esnafı, kamu çalışanlarını mitinge davet ediyoruz. Emekçileri mitinge taşımak için otobüslerimizi ayarladık. SGBP dışında Türk İş, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, kitle örgütleri ve siyasi partiler mitingimize katılacaklar. Bu miting Trakya sendikal hareketinin canlanması ve işçilerin kendilerine güveni için çok önemli. Hükümetin emekçilere yönelik saldırılarına karşı Trakya’dan güçlü bir cevap vermek istiyoruz.  (Çorlu/EVRENSEL)