20 Mart 2013 03:51

Kopyacı salonda değil ki!

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Eğitim Komisyonu ise uygulamaya karşı çıktı. Açıklamada, “Yaşanan sınav skandalları sınav salonlarında değil, sınav sorularının şifreli kitapçıkları ve bunların sınav öncesi sızdırılmasıyla yaşanmıştır. Bu skandallar hakkında açılan soruşturmaların hiç biri sonuçlandırılamamış, failleri bulunamamış ve üstü örtülmüştür. ÖSYM, yasal hiçbir dayanağı olmayan bu uygulamayla adaylara potansiyel suçlu muamelesi yapmaktadır” denildi.

SKANDALLARI AKLAMA GİRİŞİMİ

İHD Şube Binası’nda gerçekleştirilen açıklamada, geçmiş yıllarda yaşanan sınav skandallarının kamu vicdanında aklamaya çalışıldığına dikkat çekilerek, “Sınavsız yükseköğrenim hakkı konusunda hiçbir çalışma yapmayan YÖK ve ÖSYM bilmelidir ki, sınav güvenliğini tehdit eden esas faktör, var olan sınav sistemi ve bunu uygulayan zihniyetidir” denildi. Sınavların kamerayla izleme uygulaması öncelikle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi uyarınca “kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı” ihlali olduğu hatırlatıldı.

ÖĞRENCİ SINAV İPTALİ İSTEYEBİLİR

İHD Eğitim Komisyonu konuyla ilgili şu tespit ve uyarılarda bulundu:

*Kameralı izleme uygulamaları birçok hukuk davasının konusu olmuş ve bir ortamın izlenmesinin, izlenenlerin rızası olmadan yapılmasının kişilik haklarına saldırı olduğu kanaatine varılmıştır.

*ÖSYM’nin bu kararı ve uygulaması anti demokratik bir karar ve uygulamadır.

*Bu uygulama adaylar üzerinde psikolojik baskı ve stres artırıcı etkisi nedeniyle sınav başarısında ciddi düşüşlere ve hak kayıplarına neden olacaktır.

*Kameralı salonlarda sınava girmek zorunda kalanların, sınav sonuçlarından doğacak mağduriyetler nedeniyle sınavlarının iptali için yetkili mahkemelerde dava açma hakları vardır.

*Türkiye’nin neresinde olursa olsun, mağdurların şubelerimize başvurusu halinde bu konunun takipçisi olacağımızı bilmelerini isteriz.


SINAV SEKTÖRÜ OLUŞTURDULAR

İHD, uygulamanın diğer bir boyutunun ise, eğitim sisteminin “güvenlik” gerekçesiyle ticari bir sektöre ve rant kapısına dönüştürülmüş olması olduğuna dikkat çekti. “Çünkü bu uygulamayla ‘eğitim sektör’ünün alt sektörü olan ‘sınav sektör’ünden elde edilen gelirlerle güvenlik be yazılım sektörlerinin kasaları doldurulmaktadır. Daha büyük bir kaygımız ise, “sınav güvenliği” adı altında yerleştirilen ve masum bir görüntüyle sunulan bu kameraların eğitim kurumlarında kalıcı hale getirilme niyet ve düşünceleri olmasıdır” denildi. (İSTANBUL)

Evrensel'i Takip Et