Can Atalay için adalet çağrısı: Atalay derhal serbest bırakılsın
Can Atalay'ın milletvekili seçildiği 14 Mayıs seçimlerinin yıl döneminde yapılan açıklamalarda, Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması talep edildi.

Fotoğraf: Nisa Sude Demirel
Can Atalay'ın milletvekili seçildiği 14 Mayıs seçimlerinin yıl döneminde Türkiye İşçi Partisi birçok ilde basın açıkalaması düzenledi. Yapılan açıkmalarda Can Atalay'ın derhal serbest bırakılması istendi.
İSTANBUL: YAŞAYABİLMEK İÇİN ADALETSİZLİKLERE SON VERMELİYİZ
TİP siyasi partilerin katılımıyla İstanbul Adliyesi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Can Atalay’ın derhal serbest bırakılmasının talep edildiği açıklamada “Can çıkacak, halkını savunacak”, “Hatay halkı vekilini istiyor” sloganları atıldı. Açıklama öncesinde adliye önü polis barikatlarıyla kapatıldı.
TİP Genel Başkanı Erkan Baş, yurttaşlara seslenerek “Adında adalet olan bu parti adaleti katlederek var oldu. Parası olanın, AKP’de yakını olanın elini kolunu sallayarak suç işleyebildiği, kamuoyu baskısı oluştuğunda da pasaportunu alıp yurt dışına çıktığı bir ülke haline geldi Türkiye. Suçlularla bir fotoğraf arşivi olan bir İçişleri Bakanının olduğu bir ülke haline geldi” dedi. Can Atalay’ın hemen tahliye edilmesi için mücadele ettiklerini, bu adaletsizliklerin yurttaşların açlık ve yoksulluğu kabul etmesi için sürdüğünü vurgulayan Baş, “Yaşayabilmek için bu adaletsizliklere hep beraber son vermemiz gerekiyor, hiç kimse bunun bir pazarlık konusu olarak görülmesini içimize sindirmemizi beklemesin. Biz pazarlık yapmayacağız. Bu ülkenin tüm emekçileri Can’ı tahliye edecek, Can mecliste görevine başlayacak. Bu ülkede adaletsizliğin sona erdiğinin ilk fotoğrafı Can’ın meclis kürsüsünde yemin etmesi olacak” diye konuştu.
“SOMA FAİLLERİ DIŞARIDA, CAN ATALAY İÇERİDE”
EMEP Genel Başkanı Seyit Aslan da 13 Mayıs Soma Katliamını hatırlatarak, “301 madenciyi katledenler elini kolunu sallayarak dolaşıyor ancak Can Atalay cezaevinde” dedi. Bu ülkenin iktidarının işçilere reva gördüğünün işçileri katletmek, onları savunanları ise cezaevinde tutmak olduğunu vurgulayan Aslan, “Bu ülkede barış, demokrasi, özgürlük, kardeşlik isteyen herkese karşı düşmanlık besleyen bir iktidar var. Kobanê davasında arkadaşlarımız yıllardır cezaevinde. Gezi tutsakları cezaevinde. 1 Mayıs’ta gözaltına alınan arkadaşlarımız tutuklandılar” diye konuştu. Baskılar, şiddet ne kadar artarsa artsın demokrasi güçlerini yıldıramayacaklarını söyleyen Aslan, “Mücadelemiz Gezi davası tutsakları, Kobanê tutsakları, Can Atalay ve Selçuk Kozağaçlı’yı ve bu ülkede siyasi nedenlerle cezaevindekileri bırakana kadar sürecek. Türkiye’de saray rejiminin iktidarına karşı demokrasi güçleri olarak birleşik bir mücadeleyi verdiğimizde adaletsizliklere son vereceğiz” ifadelerini kullandı. ‘Yumuşama’ söylemlerine karşı iş cinayetlerine, hukuksuzluklara dikkat çeken Aslan, “Hak ve özgürlüklerimizi kazanana kadar demokrasi, eşitlik, barış ve kardeşlik mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“AVUKATIMIZI SERBEST BIRAKIN”
Halkevleri’nden 1 Mayıs’tan sonra tutuklanan Ergin Çevik’in babası Osman Çevik “Asıl suçlu anayasal haklarını kullanmak isteyenlere barikat kuranlardır. Elbet biliyoruz ki bu ülkede adalet için mücadele etmek zorundayız” dedi. Can Atalay’ın yoldaşı olmaktan gurur duyduğunu ifade eden DEM Parti Milletvekili Çiçek Otlu “Gezi birleşik mücadelenin, yeni bir yaşamı kurabileceğimizin simgesidir. Ve bu umudu hiçbir iktidar, faşizm ortadan kaldıramaz. Gezinin iradesini, Can Atalay’ı tutsak ederek ortadan kaldıramazlar” diye konuştu. CHP Şişli İlçe Örgütü Başkanı Tamer Özcanlı da Can Atalay’la dayanışma içinde olduklarını vurguladı.
EHP adına konuşan Nehir Sevim, “Anayasaya aykırı olarak Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesiyle karşı karşıyayız. Yeni anayasa, yumuşama meselelerinin konuşulma sebebi iktidarın halkın okkalı bir tokadını yemesidir. Biz bunları konuşacağız elbette ama konuşurken yanımızda Can Atalay, Gezi tutsakları, Kobane tutsakları, Taksim'de 1 Mayıs sonrası tutuklanan 50 yoldaşımız olacak. O tutunduğunuz koltuklarınızdan pılınızı pırtınızı toplayıp gideceksiniz” diye konuştu. TÖP adına konuşan Nihal Kuş AKP’nin baskıyla zorbalıkla iktidarını sürdürmeye devam ettiğini ifade ederek, “1 Mayıs'ta 50 kişi tutuklamanızın halkın mücadelesinin geri adım attıracağını mı düşünüyorsunuz?” diye sordu. Devrimci Hareket adına konuşan Berkay Ustabaş, kendisinin Berkin Elvan cenazesine katıldığı için tutuklandığında avukatının Can Atalay olduğunu anlatarak “Bizimkisi bir bayrak yarışına döndü. O gün Can Atalay benim yanımdaydı, bugün biz sahip çıkacağız, birbirimizin elinden tutacağız kazanacağız” dedi.
Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay, “Bütün anneler iyi yüreklidir. Evlatları için iyi şeyler isterler. Onlara şöyle demek istiyorum, kendinize adalet, demokrasi lazım olmadan demokrasi ve adalet için bir şeyler yapın. Kime ne gün geleceği belli değil. Hepiniz örgütlenin" ifadelerini kullandı. Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan da “Ben Adalet Bakanı'na şunu soracağım, bizi ikna etsin. Can'ı niye tutuyorsun orada? Bizim artık sabrımız tükendi. Biz avukatımızı istiyoruz. Biz milletvekilimizi istiyoruz. Biz içerideki yoldaşlarımızı istiyoruz, yeter artık. Bu işkence bu zulüm bitsin” diye konuştu.
“YAN YANA DURARAK KAZANACAĞIZ”
Basın açıklamasını TİP adına Melis Akyürek okudu. Can Atalay için, Soma'da katledilen madenciler için, depremde katledilenler için, 1 Mayıs’ta tutuklananlara, cezaevlerinde tutulan siyasetçiler, Gezi tutsakları, Gezi aileleri, tutuklu gazeteciler, avukatlar için, Cumartesi Anneleri için, emekçiler, emekliler, gençler için adalet istediklerini ifade eden Akyürek, “Temel haklarımızdan, adaletten, Çocuklarımızın ekmek parasından, eğitiminden tasarruf etmeyeceğiz. Mesele, yalnız bir kişinin, bir grubun, bir topluluğun, bir partinin, bir partiye oy verenlerin meselesi değil. Adalete susamış, hakları elinden alınmış, özgürlüklerine kastedilmiş kim varsa yanındayız” dedi.
14 Mayıs seçimlerinin üzerinden bir yıl geçtiğini, seçilmiş bir milletvekilinin bir yıldır cezaevinde tutulduğunu ifade eden Akyürek, “Bu bir yılda, yoksulluğumuz arttı; ekmeğimiz, eğitimimiz, sağlığımız, özgürlüğümüz azaldı. Halk, iktidara yanıtını yerel seçimlerde verdi. Adalet istiyoruz ve kazanacağız. Can Atalay başta olmak üzere Gezi tutsaklarını, cezaevlerindeki siyasetçileri, devrimcileri çıkaracağız. Soma, Ermenek, Aladağ, Çorlu için adaleti sağlayacağız. Emekçiler, emekliler, gençler, kadınlar için yan yana duracağız” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
İZMİR: HALK KAZANACAK, ADALET KAZANACAK
Fotoğraf: Emirhan Durmaz/Evrensel
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir İl Örgütü, Can Atalay’ın milletvekili seçilmesinin yıl dönümünde basın açıklaması düzenledi. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde bir araya gelinen açıklamada, sıklıkla “Can Atalay umuttur, umut dimdik ayakta”, “Gezide düşene dövüşene bin selam” ve “Gün gelecek devran dönecek akp halka hesap verecek” sloganları atılırken basın metnini ise TİP İzmir İl Yönetim Kurulu üyesi Sena Yazıbağllı Selanik okudu.
“ADALET İSTİYORUZ”
Anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına rağmen, Hatay'ın seçilmiş Milletvekili Can Atalay’ın hukuksuzca cezaevinde tutulduğunu belirten Selanik, “10 yıl önce Soma'da katledilen madenciler için, onların avukatı Can Atalay için adalet istiyoruz. Depremde katledilen, evsiz yurtsuz kalanlar için adalet istiyoruz. 1 Mayıs meydanı Taksim'in işçilere kapatılmasını kabul etmeyen ve bu nedenle tutuklanan dostlarımız için adalet istiyoruz. İktidara meydan okuduğu için cezaevlerinde tutulan siyasetçiler, Gezi tutsakları, Gezi aileleri, tutuklu gazeteciler, avukatlar için adalet istiyoruz. Tam 1000 haftadır kayıp ve katledilen yakınları için mücadele eden Cumartesi Anneleri için adalet istiyoruz. Sürekli kemer sıkması istenen, her geçen gün daha da yoksullaşan emekçiler, emekliler için adalet istiyoruz. Katledilen kadınlar, geleceksiz bırakılan, tarikatların insafına terk edilen gençler için adalet istiyoruz” diye konuştu.
“HAYATLARIMIZ PAZARLIK KONUSU DEĞİL”
Özgürlüklerin ve hakların pazarlık konusu olamayacağını vurgulayan Selanik, “Bir yandan vekillerimizi, siyasetçileri, emekçileri, Taksim'i savunanları tutsak edip diğer yandan halkı yoksullaştıranlarla uzlaşmayacağız. Hayatı bize zindan edenlerle aynı gemide değiliz! Temel haklarımızdan, adaletten, çocuklarımızın ekmek parasından, eğitiminden tasarruf etmeyeceğiz. Ülkeyi koca bir cezaevine çevirenlere hep birlikte meydan okumak için bir kez daha bir aradayız. Mesele, yalnız bir kişinin, bir grubun, bir topluluğun, bir partinin, bir partiye oy verenlerin meselesi değil. Adalete susamış, hakları elinden alınmış, özgürlüklerine kastedilmiş kim varsa yanındayız. Adalet ve özgürlük isteyenler için bir oluruz, beraber oluruz ve kimseyi yalnız bırakmayız. Gezi'de nasıl bir olduysak, öyle birleşir mücadele ederiz” ifadelerini kullandı.
“HALK KAZANACAK”
Son olarak 14 Mayıs seçimlerinin üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Selanik, “Bu bir yılda, yoksulluğumuz arttı; ekmeğimiz, eğitimimiz, sağlığımız, özgürlüğümüz azaldı. Halk, iktidara yanıtını yerel seçimlerde verdi. Bu iktidar artık bir azınlık iktidarıdır. Bir azınlığın halkın haklarını gasp etmesine izin vermeyeceğiz. Adalet istiyoruz ve kazanacağız. Can Atalay başta olmak üzere Gezi tutsaklarını, cezaevlerindeki siyasetçileri, devrimcileri çıkaracağız. Soma, Ermenek, Aladağ, Çorlu için adaleti sağlayacağız. Emekçiler, emekliler, gençler, kadınlar için yan yana duracağız. Halk kazanacak, adalet kazanacak” diyerek sözlerini tamamladı. (İzmir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et