TFF'ye yine mi atanmış başkan gelecek?
"Elbette ki Mehmet Büyükekşi bu istifasını da ülke futboluna zarar vermeye devam ederek hayata geçirecekti."

Fotoğraf: CeeGee / Wikimedia Commons (CC-BY-SA 4.0)
Volkan AĞIR
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı nihayet değişiyor. Bazı değişimlerin sadece gerçekleşecek olacağının bilinmesi bile gerçekleştiği zamandan değerli olabilir. Fenerbahçe ve Galatasaray arasında sadece bir dakika oynanabilen (!) Süper Kupa Finali günü gelen bu açıklama, her ne kadar gündem değiştirmeye yönelik olsa da, kötü yöneticiliğin bir başka örneği ve kabulüydü.
Fenerbahçe'nin U19 takımıyla Şanlıurfa'ya giderek maça çıkması bir çok kesim tarafından eleştirildi. Katıldığım yanları da var bu eleştirilerin katılmadığım da. Daha önce sahadan çekileni gördük. Ama yüzde elli şansı olduğu bir kupayı reddedeneni ilk defa gördük. Sonuçta bir kupa kaybedilmiş olabilir Fenerbahçe adına ancak aksiyona ve sonuca baktığımızda Mehmet Büyükekşi'yi istifa ettirenin Fenerbahçe olduğu reddedilmemesi gereken bir gerçek.
Elbette ki Mehmet Büyükekşi bu istifasını da ülke futboluna zarar vermeye devam ederek hayata geçirecekti. Yönetimi boyunca futbol dünyasını kaosa sürükleme görevini devam ettirmesi lazımdı. Avrupa Şampiyonası'na gidecek takımın başında kalma inadından açıklanan tarih ise yeterince anlamsız. Kendi iş alanında üye olduğu bir iş insanları derneği temmuz ayının ortasında seçimli genel kurul yapmak istese ilk itirazı “Herkes tatildeyken ne seçimi ne genel kurulu?!” diye itiraz edeceğinden emin olduğumuz Büyükekşi Euro 2024'e gitmenin kendi başarısını olduğunu düşünse de, Kuntz'la gelinen noktadaki güvensizlik ve kötü oyun da onun eseriydi. Son olarak da Montella ile 6-1 yenilen milli takım da onun eseri. E o zaman Montella'ya sorulan istifa edecek misiniz sorusu, bir zahmet Mart ayının sonunda Büyükekşi'ye sorulabilirdi.
Büyükekşi'nin istifasını açıkladığı günden bu yana kulüplerin açıklamaları daha da umut kırıcı. Sezon başından bu yana Büyükekşi'yi istemeyenler, bugün tersini söylüyor. Büyükekşi'nin aldığı kararları sezon başından beri eleştirenler, aldığı seçim tarihi kararını eleştirmiyor. Gitmesini isteyenlerin direkt olarak yerine gelmesi için işaret ettikleri belli bir kişi de yok, akıllarında bir öneri de. Genelde bir yönetimi ve liderini beğenmeyenler, eleştirenler kimlerse, “Bu böyle gitmez!” diyen kimlerse ortaya çıkıp elini taşın altına koyar. Ya başkan adaylığını ve ekibini açıklar ya da en azından başkan olması için bir isim söyler. Ancak hiçbiri bunu yapmadığı gibi birinin de yapacağı yok anlaşılan. Ülkede gerçekten futboldan anlayan bir kaç kişi varsa de elini taşın altına soktukları yok.
Herkes topu birbirine atıp isim vermekten sorumluluk almaktan vazgeçerken başka federasyonların başkanlarını futbola önermek de abesle iştigalin resmi oluyor. Futbolun gereksinimlerini futbolun içinden gelen kişilerin çözeceğine inanmayıp başka bir spordan gelen birinin çözeceğine inanan zihinler, ülkedeki hakem tartışmasının yabancı hakemlerle biteceğini düşünen zihinlerle aynı. Bu mantıkla kulüplerin futbol şubelerinin başına da yabancı ve başka bir spor yöneticiliği dalında uzman olan insanları istemek garipsenmez sanırım.
Büyükekşi'nin değişmesini isteyip de elini taşın altına koymayarak kulüp başkanlığından feragat etmeyen ve bulundukları yeri koruma sevdasında olanların ülke futbolunun yönetimine talip olmamaları acaba onların da en az Büyükekşi kadar kötü yöneticiler olmalarından dolayı olabilir mi? Ya da kendileri TFF Başkanı olacak olsalar adil bir yönetim sergileyemeyeceklerinden mi şüphe ediyorlar? Yoksa gerçekten herhangi bir şeyin değişmesini değil de gündemin bu boş tartışmalarla dolu olmasını mı istiyorlar?
Seçim açıklaması üzerinden 2 hafta geçmişken güçlü bir aday çıkmaması üzücü. Bir sonraki TFF seçimi de Erdoğan tarafından belirlenen tek başkanlı bir seçim olacaksa ve biz yine bir süre sonra aynı tartışmaları aynı sözleri kulüp başkanlarından duyacaksak neden istifa ve değişim konusunda bu kadar ısrarcı ki kulüpler...?!
Evrensel'i Takip Et